Toplantıda, Van Şube Başkanı Selçuk Yürektürk, şube yönetim kurulu üyeleri, şube denetleme, disiplin kurulu üyeleri, ilçe temsilcileri ile şube kadın komisyonu üyeleri de hazır bulundu.

‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ Çalıştayımıza geri sayım başladı.

Toplantıda bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Orhan Kütük Türk Eğitim Sen’in gelecek ay düzenleyeceği Maarif Modeli hakkında açıklamalarda bulunarak, şunları söyledi: “Ülkemizde milli eğitim sisteminde pek çok yapısal sorunlar ile karşı karşıyayız. Öğretmen eksikliği, müfredatın sürekli değişmesi, eğitimde fırsat eşitsizliği, öğretmenlerin özlük haklarının tam olarak sağlanamaması, ücretli öğretmenlik istihdamı gibi pek çok başlık karşımıza çıkmaktadır. Türk Eğitim Sen olarak, bu sorunların çözümü için ortak aklın devreye girmesi gerektiğine inanıyoruz. Gelecek yüzyılda tepeden tırnağa her yönüyle güçlü bir eğitim sistemi inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. Bizler de bu bilinçle hareket ederek, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan Okul Öncesi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (Temel Eğitim, Ortaöğretim), Fen Bilimleri, Hayat Bilgisi, İlkokul Matematik, İlkokul Türkçe, İnsan Hakları Vatandaşlık ve Demokrasi, Ortaokul Matematik, Ortaokul Türkçe, Sosyal Bilgiler, T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (Temel Eğitim, Ortaöğretim), Biyoloji, Coğrafya, Felsefe, Fizik, Kimya, Matematik, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı derslerini kapsayan 21 program ile ilgili “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı”nı 11-13 Nisan 2025 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştireceğiz. Türk Eğitim Sen’in ortak akıl ile yürüteceği bu çalışmalar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline ciddi katkı sunacak. Çalıştay raporumuzu, Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin başta olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ve paydaşlarımıza da iletileceğiz.”

Geçen yıldan bu yıla üstelik bir il eksik olmasına rağmen ücretli öğretmen sayısındaki 13 bin 413 artış var.

Türk Eğitim Sen’in ücretli öğretmenlik araştırmasının çarpıcı sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunan Kütük, “Bilindiği gibi Türk Eğitim Sen olarak her yıl düzenli olarak ücretli öğretmenlik araştırması yapmaktayız. Araştırmamız hem ülkemizdeki ücretli öğretmen gerçeğini hem de norm kadro açığının hangi boyutlara ulaştığını göstermektedir. Buna göre, ülkemizde 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 86 bin 136 oldu. Bu sayı 2023-2024 eğitim-öğretim yılında 79 ilde 72 bin 723’tü. Geçen yıldan bu yıla üstelik bir il eksik olmasına rağmen ücretli öğretmen sayısında 13 bin 413 artış var. Yine 75 il valiliğinden gelen verilere göre ülkemizde norm kadro açığı 100 bin 541 olarak tespit edilmiştir. Şunu söylemeliyiz ki; ücretli öğretmenlik insanlık dışı bir uygulamadır. Girdiği ders başına ücret alan, hiçbir güvencesi, hakkı, hukuku olmayan ücretli öğretmenliği adeta bir istihdam modeli haline getirilmiştir. Çağın modern kölelik uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir. Öte yandan günümüzde öğretmenlerimizin özlük haklarının yetersizliği, kamudaki ücret cetvelinin bozulması, statü farklılığından dolayı eğitim sistemimiz en büyük zararı almaktadır. Şartlar ne olursa olsun; ekmekten, sudan tasarruf edilebilir ama eğitimde tasarruf olmaz. Bu noktada sendikamızın talebi, atamalar tamamen KPSS puan üstünlüğüne göre, kadrolu olarak yapılmalıdır.” diye konuştu.

8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde en güçlü şekilde taleplerimiz ile o masadayız!

8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinin ağustos ayında yapılacağını hatırlatan Kütük, “Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin 2025-2026 yılını kapsayacak olan 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerine beş ay kaldı. Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenlerimizin, akademisyenlerimizin, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlarımızın, şube müdürlerimizin, üniversite idari personelinin yani tüm eğitim çalışanlarının sorunlarını tespit edip, taleplerimizi oluşturuyoruz. Bu kapsamda, devlet memurlarına en az bir maaş tutarında banka promosyonu verilmeli, promosyon ihaleleri Bakanlıklar tarafından yapılmalıdır. Tüm kamu çalışanlarına dini bayramlarda brüt bir asgari ücret tutarında ikramiye verilmelidir. Genel İdare Hizmetleri Sınıfında olup şef kadrosunda görev yapan personelin kadro dereceleri 1 ve 2.derece olarak yeniden düzenlenmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personel bir defaya mahsus olmak üzere sınavsız GİH Sınıfına geçirilmelidir. Şoförlere risk tazminatı ödenmeli ve ferdi kaza sigortası yaptırılmalıdır. Akademik ve idari kadrolarda sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasına son verilerek, sözleşmeli statüde çalıştırılan akademik ve idari kadroların tamamı kadroya geçirilmeli, Araştırma Görevlisi, Öğretim Elemanı ve doktor öğretim üyesi kadro güvencesi sağlanmalı, Araştırma Görevlileri ve Öğretim Elemanlarına proje yöneticiliği hakkı verilmeli, en düşük akademisyen maaşı yoksulluk sınırının en az 2 katı olmalı, akademisyenlerin ders ücretleri en az %100 oranında arttırılmalı, üniversitelerde 13/b maddesi uyarınca yapılan geçici görevlendirmelerde, personelin rızası bağlayıcı olacak şekilde kanuni düzenlemeler yapılmalı ve 13/b maddesi rektörlerin keyfi kullandığı bir düzenleme olmaktan çıkarılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.