Talat Yavuz açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

İki yıldır ramazan mı seçimin gölgesinde kalıyor, seçim mi ramazanın gölgesinde anlayamadık. Keşke imkan olsa da ramazan ayında hiç seçim yapmasak. Ne kadar dikkat edilse de seçim gündemi ramazan etkinliklerini gölgede bırakıyor.

Yardımlaşmanın ve kardeşliğin hakim olacağı günlerde sert seçim tartışmaları izlemek iki yıldır en büyük şansızlığımız oldu.

Madem seçim giderek yaklaşıyor biz de seçim gündemine bir başka açıdan katkı sunalım. Her alanda projelerin paylaşıldığı, fikirlerin üretildiği, vaadlerin havada uçuştuğu bu günlerde belediye başkan adayları öğrencilere, öğretmenlere, okullara ve eğitime dair ne söylüyor? Eğitimin neye ihtiyacı var ve başkan adayları neler öneriyor?

Eğitime yerel yönetimlerin katkısı, batıdan örnekler verilerek sürekli gündemde tutulur. Ülkemizde eğitim yöneticileri, belediyelerin bir çok kalemde yaptığı harcamayı israf olarak görürken, belediyelerin eğitime katkısı, eğitimin başkan nezdinde ne anlam ifade ettiğinin ötesine geçmiyor. Başkanları bağlayan bir mevzuat olmadığı için yapılan destekler de bir lütuf olarak görülüyor.

Ne yazık ki her fırsatta “eğitim şart, ülkenin kalkınması eğitim hamlemize bağlı” deyişimiz, “öğretmenler baş tacımızdır” deyişimiz gibi havada kalır ve eğitim seçim vaadlerinin son sıralarında yer alır. Belediyelerin imkanları göz önünde bulundurulduğunda şimdiye kadar okulların temizlik, güvenlik, kırtasiye gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması rutin işler mesabesinde görülmesi ve vaadlerin eğitimin özüne, içeriğine dair olması beklenirdi.

Belediyeler öncülük edeceği kültürel etknlikler, ödüllendirme sistemi ve diğer etkinlikleriyle şehirlerinde, eğitimin motive edici gücü olabilirler. Akademik başarıyı değil kültürel etkinlikleri desteklerler. Şehirlerinden yetişmiş öncü isimlerle programlar yapabilirler. Gençliğin problemlerine eğilir ve bu alanda önemli imkanlar sunabilirler. Öğretmenler için konaklamayı problem olmaktan çıkarabilir, şehirlerinde öğretmenlerin daha uzun süre kalmalarını sağlayabilirler.

Bu konuda sadece adaylara değil basına ve seçmene de görevler düşüyor. Oy isteyenlere eğitimle ilgili önerilerini sormak, oy vermede eğitimle ilgili yapılanları ölçü olarak alabilmek ve kim yaptıysa yapılanları yok saymamak gerekiyor. Bir ülkede yerel seçimlerde oy verme kanaatlerini etkileyen en önemli etken ideolojiler deği yapılan iş ve performans olsa eğitim de bundan nasibini alacaktır.

Toplum olarak taleplerimizi ve önceliklerimizi doğru sıralayabilirsek, başkanlar da belediyeciliği çöp toplamak, yol yapmak, ruhsat vermek, imar düzenlemesi vs. yapmaktan ziyade insana, geleceğe, medeniyete yatırım yapmak, hizmet etmek olarak algılayacaklardır. Özetle görev onlardan ziyade bizde, soralım eğitim için neler yapmayı öneriyorsunuz? İlk sorumuz bu olsun, gerisi gelir.

Okulların temizlik ve güvenliği için personel ihtiyacını karşılayacağını açıklayan adayların, öğretmen ve idarecilerden büyük alkış almasının bir arka planı var bir de geleceğe dair yüklediği sorumluluk. Bu önemli bir aşama, buradan yürümeliyiz.

Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri