Yap boz tahtasına dönen bir sınav hikayesi

Kurumum 2. dereceli bir kadroya mühendis ataması için Unvan Değişikliği Sınavı açtı. Şartlarda yazılı sınav için 70 baraj puan ve ilan edilen kadrolar için belirlenen başvuru süresinin son günü itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 68'inci maddesinin (B) bendinde belirtilen hizmet şartlarını taşımak şartlı maddeleri vardı.

Yazılı sınavda birinci oldum ve 70'i geçen diğer bir arkadaşla beraber mülakata girdik ve mülakat bitti. 2 gün sonra 60 puan ve üzeri alan 2 adayı daha mülakata almışlar ve içlerinden biri çok yüksek puan alarak sıralamada öne geçti. Ben de kurumuma itiraz dilekçesinde baraj notunun 70 olarak ilan edildiğini ve 2 adayın 68/B'ye göre 2. dereceli kadroya atanmak için 10 yıl hizmeti olması şartını taşımadığını ve sınavlarının iptal edilmesini içeren dilekçe yazdım ve bu durumu ilgililere bildirdim.

Kurumum sadece taban puanı 70 olarak uygulayarak diğer 2 kişinin mülakatını iptal etti ve sınavlarını iptal etmedi. Bu durumda adaylardan birisi mahkemeye gitti ve mahkemeden yazılı sınav 60, sözlüden 70 ve üzeri ve aritmetik ortalama da 70 ve üzeri uygulanabilir diye karar çıkınca benim yaklaşık 8 ay devam eden atamam ben izindeyken iptal edilip önceki tekniker kadroma döndürülmüşüm ve yerime diğer aday atanmış.

Bende tekrar dilekçe ile ilgilinin hizmet süresinin yetersiz olduğunu bildirdim ve en üst yetkilinin bir şekilde bu durumdan haberdar olmasını sağladım. 1 hafta geçmeden diğer adayın atamasını iptal ettiler ve beni 2 aydır bekletiyorlar tekrar atamam için. Bu durumda benim haklarım nelerdir. Dava açmayı düşünüyorum. Bir de merak ettiğim benim bu süreçte 8 aylık mühendis unvanlı çalışmam var. Başka bir kuruma mühendis olarak naklen atanabilir miyim? Zira başka bir arkadaş ilk atandığı kuruma mühendis olarak atanmış, sonra başka bir kuruma kadro olmadığı için programcı olarak geçmiş bizim kuruma da mühendis olarak programcı kadrosundan naklen geldi. 657-74. madde çerçevesinde benim de bu şekilde başka bir kuruma mühendis olarak naklen atanmam mümkün mü bilginiz var mı acaba? F.Y.

Bu anlatılan hikaye çerçevesinde;

1- Sınavla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılması gerekir

Öncelikle bu işlemi yapan kişiler hakkında idari ve adli soruşturma başlatılması gerekmektedir. Bir kamu kurumu ancak bu kadar refüze edilir ve itibar kaybına uğratılır. İlgililer sınav ilanında 70 puanlık baraj belirleyip arkasından bu kuralı dikkate almayarak yazılıdan 60 puan alan adayları da mülakata alarak sınav kazandırmaları izah edilebilecek bir durum değildir.

2- Sınavın iptal edilmesi gerekir

Ayrıca, sınavın ilanından başlayarak birçok konuda usulsüzlüklerin yapıldığı görülmektedir. Sınavda yapılan her olumsuzluk sonucunda ilgililer itiraz ederek sınavın esasına müteallik hususlar düzeltiliyorsa bu sınavın usulüne göre yapıldığını iddia etmek mümkün değildir.

Sınavda 60 puan alıp da sözlü sınava katılan kişilerin kusuru yoktur. Çünkü, sınav kurallarını uygulayacak olan sınav kuruludur. Sınav kurulu kendi koyduğu kuralları sınavın ortasında değiştirerek işlem yapıyorsa ve birileri de mağdur oluyorsa mağdur olan herkesin hakkını araması en doğal şeydir.

3- Atamaları iptal edilenlerin durumu

Sınav sonucuna göre mühendis olarak atananların atamaları mahkeme kararıyla iptal edilmişse bu kişilerin başka kurumlara sınavsız olarak mühendis atanması mümkün değildir. Yani mühendis olarak çalışılan süre ne kadar olursa olsun iptal edilen atama müktesep hak oluşturmaz.

4- Sınavda mağdur olanlar dava açabilir

Sınav sonucunda ataması yapılıp da bilahare ataması iptal edildiği için mağdur olanlar dava açabilirler. Çünkü, sınav kurulunun yaptığı yanlış sonucunda mühendis olarak atanması gereken kişiler hem maddi hem de manevi olarak mağdur olmuşlardır.

Niteliksiz yöneticilerin iktidar havuzunu nasıl boşalttığının örneği

Bu yaşanan örnek kemiksiz birkaç bürokratın iktidara nasıl zarar verdiğini açıkça gösteriyor. Sınav kuruluna sınavla ilgili nereden ve kimden bir telkin gelirse gelsin dikkate alınmayacaktı. Gelinen noktada sınav kurulu hem kendilerine hem adaylara hem kurumlarına hem de iktidara zarar vermiştir.

Daha önce de niteliksiz bürokratların iktidar havuzunu nasıl boşalttığını izah etmiştik. Demek ki kamu kurumlarının en temel sorunlardan birisi haline gelen liyakatsiz atamalar, iktidar havuzunu hızla boşaltıyormuş. Kamu yönetiminde liyakatin yerini işportacı yönetici tarzının aldığını bu köşede yazıp duruyoruz. Günümüzün devlet yapısını kemiren bu hastalığı Koçi Bey yıllar önce dile getirmişti. Liyakat yönetimin vazgeçme lüksünün olamayacağı en temel ilkesidir. Siz yazılı da yüksek puan alan adayı eleyip yerine daha düşük puan alan adayı atarsanız bu durumu kimseye izah edemezsiniz. Yapılması gereken mi? Yanlış yapanın, yaptığı yanlış yanına kar kalmamalıdır. Başka türlü gönüller mutmain olmaz.

Öğretmen siyasi içerikli yazılar yazabilir mi?

Milli Eğitim bünyesinde çalışan bir öğretmenim. Bazen ulusal gazetelere eğitim, ekonomi veya siyasi içerikli yazılar gönderiyorum ve bunlar yayımlanıyor. 657 sayılı Kanun çerçevesinde siyasi içerikli gazete yazılarının, sosyal medya paylaşımlarının ve toplantılarda yapılan konuşmaların memurlukla ilgili olarak konunun mahiyeti hakkında bilgilendirirseniz sevinirim. M.Ç

657 sayılı Kanun'un 125'inci maddesinde devlet memurlarının işlemiş oldukları disiplin suçlarının cezaları belirlenmiştir. Buna göre, gazetelerde yazı yazmanızda herhangi bir sıkıntı yoktur. Ancak, yazı içerikleri bir partinin yararını veya zararını hedef alıyorsa disiplin soruşturmasına her an muhatap olabilirsiniz.

Bu durumda da 657 sayılı Kanun'un 125'inci maddesinin (D) bendinde yer alan; "Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak" hükmü kapsamında ise her an hakkınızda disiplin soruşturması açılabilir ve Kademe İlerlemesinin Durdurulması cezası ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

YeniŞafak