Derneğin amacının Sosyoloji meslek grubunun istihdamının ve itibarının yeniden tesisini sağlamak, özlük hakları konusunda mücadele vermek; toplumsal sorunların çözümüne yönelik sosyolojik perspektif sunarak bu hususta saha araştırmaları yapmak ve uygulamalı sosyolojinin Türkiye’deki yerini almasını yeniden sağlamak olarak belirten YESO-DER’in kamuoyuna yaptığı açıklama şu şekildedir:

                YESO-DER (Yeniden Sosyoloji Derneği) :toplumsal sorunlarımıza yönelik olarak bilinen ama pek cesaret edilmeyen bir sosyolojik perspektif ile çözüm arayan, ampirik anlayışın kurumsal tezahürüdür.
                Sosyolojinin Batı’dan sonra ülkemize girmesiyle birlikte toplumsal sorunlarımıza daha farklı bakabilmenin önü de açılmış oldu. Ancak bu pragmatist paradigmadan (Somut Çözüm) ziyade ülkemizde sosyolojinin kuramsal yönüne daha fazla ağırlık verilmiştir. Bu yönüyle palazlanan sosyoloji ülkemizde maalesef hep üvey evlat muamelesi görmüştür, görmeye de devam ediyor. Bu kısır anlayış “Kamusal Alanda da yeterince itibar görememiştir.” Bu nedenle sosyoloji mesleğine gönül verenler akademik süreç sonrası da hüsrana uğramaktadırlar. Birbiri ile paralel ilerleyen bu iki uç, günümüz itibariyle de devasa bir problem haline gelmiştir. Sayıları 40 binleri bulan mezun sosyologlar, kangrenleşen toplumsal sorunlar…
Amacımız giderek büyüyen bu iki sorunu, uygulamalı sosyoloji perspektifi ile ele alıp çözümler üretmektir. Nedir uygulamalı sosyoloji?
                “Teorik sosyoloji, ağırlıklı bir şekilde makro-mikro evrende kuram/kavram üretimi, genel ve kuşatıcı açıklamalara ulaşmayı öncelerken; uygulamalı sosyoloji, alana ait veri/bilgiye dayalı olarak politika üretimini merkezine yerleştirmektedir. Bu haliyle uygulamalı sosyoloji (appliedsociology), toplumun ‘şimdi’ki haline ait bilgiyi elde edip bu bilgiye dayanarak bir politika ortaya koymayı önceleme, özellikle mikro ölçekte toplumsal/grupsal sorunların çözümünde öneriler sunma çizgisine oturmaktadır. Çözümlemesinde her ne kadar alandan elde ettiği veri/bilgiye dayansa da teorik bakışla veriyi örtüştürmeyi de dışlamamaktadır.
              Yeni sosyolojik yönelim, sosyolojinin ampirik (uygulamalı) araştırma temeline vurgu yapmıştır. Dolayısıyla yalnızca eğitim-öğretim faaliyeti ve yabancı sosyologların düşüncelerinin aktarımı ile sınırlı kalan anlayışlara karsı çıkmakta ve sosyolojinin temel üretiminin toplumsal yapı ve gerçekliği açıklayacak verilere ulaştıran ampirik araştırma olması gerektiğini bir söylem olarak ortaya koymaktadır.”

              İfade edilen uygulamalı sosyolojinin bu neticelerini büyük bir yüreklikle sahipleniyoruz. Uygulamalı sosyoloji perspektifi ile toplumsal sorunlarımıza kalıcı çözümler üretip, bu alanda gerekli uzmanlar olan sosyologlardan da “özel-kamu” nezdinde sayıca daha fazla yararlanmış olacağız.

              Üzerimize vazife olarak gördüğümüz bu tarihi misyonun farkındayız ve bu misyonun gereklerini canı gönülden yerine getireceğimizden de hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Temennimiz bütün meslektaşlarımızı YESO-DER çatısı altına görmektir. Bu vesileyle bütün paydaşlarımızı en kalbi duyularımızla selamlar, hürmetlerimizi sunarız.

                  Ali KÖSE
YESO-DER Yönetim Kurulu Başkanı

           www.yesoder.org