Moody's'den uzun süredir beklenen açıklama geldi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankacılık sektörünün görünümünü ''durağan/negatif''den ''durağan''a çevirdi. Kuruluş, görünümdeki olumlu yükselişe neden olarak, Türk bankacılık sisteminin, sermaye, likidite pozisyonu ve aktif kalitesindeki iyileşmeyi gösterdi.

Moody's, Türk bankacılık sisteminin görünümüne ilişkin yaptığı değerlendirmede, görünümün değiştirilmesinde, ekonomik toparlanma ve pozitif ekonomik büyüme beklentisinin de belirleyici olduğunu vurguladı.

Moody's'ten yapılan açıklamada, Türk bankalarının krizde güçlü bilançolarıyla dayanıklılık gösterdiği ifade edildi. Açıklamada, bu pozitif değişimin Türkiye Bankacılık sisteminin sermaye ve likidite pozisyonundaki iyileşmeyi, ekonomik iyileşme ve pozitif büyümeyi yansıttığı ifade edildi. Türk bankalarının güçlü bilançolarının etkisiyle global kriz süresince dirençli bir görünüm sergilediği ifade edilen açıklamada, 2000-2001 finansal kriz döneminde hayata geçen finansal sektöre yönelik reformların bugünkü iyileşmede etkili olduğuna dikkat çekildi.

'KREDİ SEKTÖRÜ BÜYÜYOR'

Raporun özetine göre, Türkiye'de kredi sektörünün büyümesini makul seviyelerde sürdürüyor. Nüfusun demokrafik yapısı ve sosyal akışkanlık potansiyelinin Türkiye'de kredi büyümesini olumlu seviyelerde tuttuğuna işaret edildi. Moody's'e göre, TL mevduatlara yönelik fonlama ve güçlü sermaye desteği bankacılık faaliyetlerinin karlılığındaki artışa yeterli desteği sağlıyor. Buna rağmen Moody's kar marjlarının baskı altına girebileceğini ifadede ediyor. Geçmişten gelen negatif kredi döngüsü ve kredi seviyelerindeki hızlı artış Moody's'in bankacılık sektörüne ilişkin durağan öngörüsünü desteklese de daha uzun vadede bazı endişelerini artırıyor. Kredilerdeki büyüme, eğer, büyüyen ekonomideki reel talebi dışarıda bırakırsa, kredi müşterilerinin aşırı borçluluğunda ve varlık balonlarında uzun vadede artış gerçekleşebilir.

Kuruma göre, hanehalkı borçluluk oranındaki düşüş ve makul kurumsal kaldıraç gücü, bankacılık kredi performansı açısından önemli. Buna ek olarak, Türkiye ekonomisindeki hızlı büyüme sektörel büyüme açısından bir fırsat olarak görülüyor. Kurum, bankaların net kazancının artmasını ve faiz marjlarının sağlıklı bir seviyede kalmaya devam etmesini bekliyor.

Türk bankalarının net kar ve net faiz marjlarının sağlıklı olmaya devam etmesinin beklediğini vurgulan açıklamada, bununla birlikte Türk bankalarının kar ve faiz marjlarının kısa vadede 2009 yılındaki rekor seviyelerden bir miktar düşüş göstermesinin muhtemel olduğuna dikkati çekti. 2009 yılında, sistem, bankaların merkez bankasının güçlü parasal genişlemesinden faydalanmasıyla, rekor net kar oranları bildirmişti. Gecelik politika faiz oranları, Kasım 2008'deki yüzde 16,75 seviyesinden, Kasım 2009'da yüzde 6,50'ye düşürülmüştü.

Türk bankalarının çoğunun iyi likidite profillerinden yararlanmaya devam ettiklerini ve bunun Moodys'in 'durağan'' görünüm değerlendirmesini desteklediğini belirterek, 30 Haziran 2010 itibariyle Türk bankalarında yüzde 40'a varan likit varlıkların kademeli olarak kredilere dönüşmesi öngörülüyor.

Moody's, krediler genişledikçe bankaların düzenli olarak varlıklar içindeki kredilerin değişeceğini ve bunun da likit varlıkların bilançolardaki oranının gerilemesinde etkili olacağını tahmin ediyor.

Açıklamada, Türk bankalarının güçlü sermaye seviyeleri, sağlıklı karlılıkları ve oldukça büyük rezervlerinin bankacılık sisteminin şokları absorbe etme kapasitesini desteklediğine belirtildi.
HT