Resepsiyon CHP’de kafaları karıştırdı

Resepsiyon CHP’de kafaları karıştırdı

CHP, 29 Ekim resepsiyonuna katılmayacaklarını açıkladı. Akşam gazetecilerle buluşan CHP lideri Kılıçdaroğlu ise “Daha 29 Ekim'e çok var” diyerek katılma sinyali verdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için tek resepsiyon verme kararına CHP yönetiminden gelen farklı tepkiler parti içinde krize yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce türban tartışmalarını gerekçe göstererek parti olarak resepsiyona katılmayacaklarını açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Daha 29 Ekim'e çok var” dedi. CHP liderinin sözlerini değerlendiren İnce, “Açıklamamın arkasındayım. Katılıp katılmayacağımızı nerede kimlerle hangi saatte konuştuğumu ben biliyorum. Ben 29 Ekim resepsiyonuna katılmayacağım arkadaşlarımın da önemli bir bölümünün katılmayacağını biliyorum” dedi. Çelişkinin, açıklamanın zamanlaması konusunda görüş ayrılığından kaynaklandığı iddiası kulislere yansıdı. Kulislere yayılan bilgilere göre Çarşamba günü MYK'dan sonra Kılıçdaroğlu'nun odasında Kılıçdaroğlu, Kemal Anadol, Hakkı Suhü Okay, Önder Sav ve Muharrem İnce bir araya gelip katılmama kararı aldı. Kılıçdaroğlu, dün gelen tepkiler üzerine akşam gazetecilerle buluşmasında “29 Ekim'e daha çok var. Neden bu konu en önemli mesele haline getirildi anlamıyorum” deyip konuyu muallakta bıraktı.
CHP Grup başkanvekilleri ile CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun etkin isimlerinin önceki gün bir araya gelerek, 29 Ekim resepsiyonuna katılım konusunu değerlendirdi. Toplantıda, “Hükümetin türban sorununun çözümü konusunda samimi uzlaşma arayışlarına yönelmemesi ve Cumhurbaşkanlığı'nın devreye girerek toplumun beklediği uzlaşma ortamını yaratmamasının” altı çizilerek, Gül'ün vereceği resepsiyona katılmama görüşünün ağırlık kazandığı öğrenildi.

İnce gündüz konuştuİnce de dün TBMM'de saat 13.45'te gazetecilerin sorusu üzerine, “29 Ekim resepsiyonuna katılmıyoruz” dedi. İnce, resepsiyona katılmam nedenlerinin sorulması üzerine şöyle konuştu: “Katılmamayı bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Üniversiteye türban takıp giriyor kız çocuklarımız. Hükümet, başbakan, 'ilköğretimde, ortaöğretimde, kamuda olmayacak' diye bir açıklamayı niye yapamıyor? Cumhurbaşkanı niye konuşmuyor? Ne oldu da iki resepsiyon bir resepsiyona indi? Bu, kamuda çalışanlara da türban taktırmanın, ilköğretimdeki çocuklarımıza da türban taktırmanın Çankaya'dan başlangıcı mı acaba? Onun için katılmıyoruz.”
Ancak Kılıçdaroğlu'nun İnce'nin açıklamasından 8 saat sonra İstanbul'da gazete ve TV'lerin genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantıda, resepsiyona katılıp katılmayacakları yönündeki soruya, “29 Ekim'e daha çok var” yanıtını vermesi kafaları karıştırdı.

8 saat sonra ikinci açıklamaGözlerin yeniden üzerine çevrildiği İnce, CNN Türk'e yaptığı şu açıklamayla, öğlenki açıklamasının Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde yapıldığı imasında bulundu:
“Açıklamamın arkasındayım, söylediğim sözden geri adım atmam. Siyaset dik durma işidir. Katılıp katılmayacağımızı nerede kimlerle hangi saatte konuştuğumu ben biliyorum. Genel Başkanımız doğru söylüyor, 29 Ekim'e daha çok zaman var. Sayın Genel Başkanla aramda en ufak çelişki yok. Ben 29 Ekim resepsiyonuna katılmayacağım arkadaşlarımın da önemli bir bölümünün katılmayacağını biliyorum. Genel Başkanımızın takdiridir katılır katılmaz ama ben katılmıyorum. 30 Ekim günü konuşuruz. Yanlış yapmışsam genel başkan istifamı ister Sayın genel başkanımın vekili olarak medya önünde kendisiyle çelişmem.” İnce Milliyet'e “Önce Genel Başkana sorun ben ondan sonra konuşacağım, en doğrusunu başkanım söyler” dedi.

Görüş ayrılığı ve zamanlamaKılıçdaroğlu'nun tepkisinin, açıklamanın kendisinin öngördüğü zamanlamadan önce yapılmasından kaynaklandığı öne sürüldü. Bu durumun ortaya çıkmasında parti içinde zamanlamaya ilişkin görüş ayrılıklarının bulunmasının etkili olduğu iddiası kulislere yansıdı. İnce ile çelişen açıklamasına rağmen Kılıçdaroğlu'nun da resepsiyona gitmeme eğiliminde olduğu görüşü de kulislerde ağırlık kazandı. Başkent'te, İnce'nin öne sürdüğünün aksine, Gül'den önceki cumhurbaşkanlarının da resepsiyon davetiyesinde “cumhuriyet” sözcüğünü kullanmadan “Türkiye Cumhurbaşkanı” demeyi tercih ettiğinin ortaya çıkmasının da söz konusu gelişmelerde etkisinin olduğu da öne sürüldü.

Milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.