Referandumun sonucunu eğitimzedeler belirleyecek

Referandumun sonucunu eğitimzedeler belirleyecek

Referandumda herkes farklı bir gerekçe ile oy verecek. Anayasa paketi, belki de en son akla gelen unsur olacak. İktidarın da, muhalefetin de gözardı ettiği çok önemli bir grup var ki referandum sonucunu, kesinlikle onlar belirleyecek.

Referandumda herkes farklı bir gerekçe ile oy verecek. Anayasa paketi, belki de en son akla gelen unsur olacak.
İktidarın da, muhalefetin de gözardı ettiği çok önemli bir grup var ki referandum sonucunu, kesinlikle onlar belirleyecek. Yani eğitimzedeler, yani sınavzedeler, yani aşağılanmış, dışlanmış, duyarsızlaştırılmış, dayatılmış, hayalleri çalınmış öğrencilerden, öğretmenlerden, velilerden bahsediyoruz.Sayıları en az 10 milyon civarında. Çok önemli bir bölümü de seçmen. Büyük bir ihtimalle de pek çoğu sandığa gitmeyecek. Kendilerine küsenlere, onlar da sandığa gitmeyerek küskünlüklerini, kırgınlıklarını, kızgınlıklarını ifade edecekler.
Gidenlerden bir bölümü de elleri titreyerek evet ya da hayır oyu verseler de, bilin ki her iki tarafın gerekçesi de aynı.
Hayır diyenler hükümete duydukları kızgınlık için, evet diyenler de muhalefetin duyarsızlığı için isteklerinin tam tersi yönde oy kullanacaklar.
Referandumdan eğer hayır çıkarsa, iktidar sorumluyu hiç uzaklarda aramasın. Başbakan Erdoğan yanıbaşına baksın yeter. Hüseyin Çelik döneminde ve halen eğitimde öylesine büyük küskünler ordusu yaratıldı ki, işte şimdi onların konuşma zamanı. Kendilerini hiçbir zaman ciddiye almayanları şimdi onlar da ciddiye almamaya hazırlanıyorlar.
Başbakan Erdoğan'ın tırnaklarıyla kazıyarak kazandığı puanları, son günlerde sanki kasıtlıymışçasına MEB'in yanı sıra, YÖK ve ÖSYM hovardaca harcıyor. Onlar da MEB gibi hemen her gün küskünler ordusuna yeni on binlerin katılması için ellerinden geleni yapıyorlar.

“Başbakan duy sesimizi!”
İnsanın kendi ya da çocuğunun geleceği söz konusu olduğunda, gözü başka hiçbir şey görmüyor. Ne partiye bakıyor ne diğer söylenenlere. Ve şu günlerde milyonlarca öğrenci, öğretmen ve veli, işte bu modda. Geleceklerinin peşindeler. Kendilerini “enayi” yerine koyanlara kızıyorlar, ürkerek de olsa el uzatanlara şükran duyuyorlar. Ama nedense hemen her gün yeni bir darbe ile karşılaşıyorlar.
ÖSYM bu yıl sınav merkezi olmaktan çıktı, adeta hata merkezi haline geldi. YÖK'ün hesapsız kitapsız kontenjan artışı ise üniversiteleri umut kapısı olmaktan çıkarttı. Tam 110 kontenjan boş kaldı. Sayı, kayıtlardan sonra 150 bine çıkarsa da hiç şaşırmamak gerekir.
Katsayı reformu (!) ise güya meslek liselerinin önünü açacakken tam bir hezimete dönüştü. Geçen yılki çıtanın bile altında kaldılar. Ama faturası direkt iktidara çıkacak en önemli kırgınlık nedenlerinden birisi ise KPSS'de yaşanan “skandallar.” Ortada öylesine ciddi iddialar var ki, ne ÖSYM ilgileniyor ne de YÖK ve MEB.
Soruların dışarıya sızdırıldığı konusunda, sınava giren öğretmenlerden artık hiçbirisinin kuşkusu yok. Hemen her gün, her saat yeni belgeler geliyor.
Bu konuda ÖSYM tarafsızlığını yetirdi. Çünkü iddiaları ciddiye almıyor. Olayı çözmek için değil sanki örtmek için çaba gösteriyor izlenimi veriyor.
YÖK ise kendisine bağlı olan bu kuruma yönelik çok ciddi iddiaları görmemezlikten geliyor. MEB de sanki KPSS'de hiçbir şey yaşanmamışçasına, yarın sınav iptal edilirse yaşanacak kaosu bile dikkate almadan öğretmen alımına başladı.
İşte tüm bu duyarsızlığın faturası, hiç tahmin edilemeyecek bir şekilde referanduma kesilmeye kalkılırsa, işin rengi çok değişir.

İşte iddialar
- D kitapçığında sorun olduğu kesin. Zaten 4 sorunun yanlış ve hatalı olduğunu ÖSYM kendisi açıkladı. Ama iptal edeceğine, bu soruları doğru kabul etti.
- Adayların yanlış ve boş sayılarında müthiş çelişkiler olduğu iddia ediliyor.
- Bugüne kadar Eğitim Bilimleri'nde hiç 120'de 120 ful yapan yokken, bu yıl 350 kişi çıktı. ÖSYM Başkanı sorular kolaydı dedi ama Türkiye ortalaması geçen yılla neredeyse aynı. Ve ful çeken adayların geçen yılki puanları hiç de yüksek değil!
- İngilizce'den mezun olan birinin ful çekme ihtimali milyonda bir bile değil ama var. Aynı şekilde karı-kocaların ful çekme ihtimali de milyonda birken o da var. Hem de çifter çifter.
Özetin özeti: Belki de tüm iddilaar, iddia olmanın ötesine geçmez, belki de hepsi de bileklerinin hakkı ile bu puanları aldılar. İşte bu ortaya konsun ve toplum onlara kızacağına tebrik etsin. Yoksa faturası ağır olur. Bizden hatırlatması!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.