Tamamen yerli imkanlarla üretilen T-155 Fırtına Obüsleri ve Poyraz Mühimmat Aracı PYD ve DAEŞ'in korkulu rüyası oldu.
2004 yılında üretilen ve üzerine monte edilmiş 12 adet hidro-pnömatik süspansiyon ünitesi ve tekerlerinden oluşan gelişmiş süspansiyon sistemi sayesinde engebeli arazi dahil her türlü arazide rahatça harekat icra edebilen Fırtına Obüsleri ilk olarak 2008 yılında Kuzey Irak'a yapılan Güneş Harekatı'nda kullanıldı.
Güç Ağırlık oranı 21bg/t olan Fırtına'nın harekatlarını uzun süreli destekleyebilir.
ADOP-2000 sistemine sayısal olarak entegre edilmiş olan Fırtına, sahip olduğu Aselsan ürünü 9600 serisi frekans atlamalı sayısal telsizler vasıtasıyla emniyetli, güvenilir, esnek, süratli, mobil, beka kabiliyeti yüksek, elektronik harp korumalı etkin bir ses ve veri haberleşmesinin tesisine ve atış esaslarının süratle takibine imkân tanımaktadır.
Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Kontrol Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahiptir...
Fırtına hareket halindeyken 30 sn. içinde atış görevine hazır olabilmekte ve ilk 15 saniye içinde ani atış (darbe) olmak üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlayabilmektedir.
Obüs atış görevinin tamamlanmasına müteakip 30sn. içinde mevzisini terk edebilmektedir.
Obüs, sahip olduğu içeriden komuta edilebilen otomatik namlu yol kilit sistemi vasıtasıyla, kısa sürede mevzi değiştirebilmekte ve böylece düşmanın karşı ateşine maruz kalma riskini minimum düzeye indirmektedir...
ATIŞ KONTROL SİSTEMİ
Obüs Ataletsel Seyrüsefer Sistemi sayesinde tevcih hattı istikamet açısını 0,3 milyem, mevzi koordinatlarını 17,5m ve mevzi rakımını 10m doğrulukla tespit edebilmektedir
Obüs ayrıca, mevcut sistemlerin aksine, tevcih herekli nişan dairesi, nişan çubuğu, vb. alet ve avadanlığa ihtiyaç duyulmadan çok kısa bir süre zarfında mevzilenebilmektedir.
En önemli özelliği; 8-25 km arası mesafelere yapılan atışlarda farklı namlu açılarından art arda atılan üç merminin, hedefe aynı anda ulaşması ile üç adet obüsün atış gücünü tek başına karşılayabilmesidir.
SİLAH SİSTEMİ
Elektrikle çalışan ve elektonik olarak kontrol edilen otomatik mermi doldurma sistemi sayesinde obüs; ani atış için 15 saniyede 3 atım ve sürekli atış için dakikada 2 atım gereçekleştirebilmektedir.
Obüs, 52 çap uzunluğunda, monoblok olarak imal edilen ve 23Lt`lik yanma odası hacmine sahip bir namlu ile donatılmış olup halihazırda MKE tesislerinde üretilmektedir...
MÜHİMMAT
155mm M-44T ve M-52T kundağı motorlu obüs modernnizasyon programlarından alınan dersler ışığında, Türk Kara Kuvvetleri Topçu Birlikleri'nin taktik ve teknik kulanım konseptleri ve geleceğin muharebe sahası ateş destek ihtiyaçları dikkate alınarak 1995 yılında T-155 Fırtına Modern Obüs Geliştirme Programına başlanmıştır.
Program kapsamında tasarım ve prototip üretim çalışmalarına Kara Kuvvetleri Teknik ve Proje Yönetim Daire Başkanlığı silah ve Mühimmat Şube Müdürlüğü Proje Yönetiminde 1995 yılında başlanan ve azami menzili 30 km olan 155mm/39 kalibre namluya sahip ilk prototip 1997 yılında üretilmiş, ancak daha uzun menzil ihtiyacı neticesinde yeni obüsün 155/52 kalibre silah sistemine sahip olması kararlaştırılmıştır.
Kara Kuvvetleri ihtiyacına yönelik olarak 40 km menzilli, 155 mm/52 kalibre silah sistemine sahip ikinci prototip obüsün üretimine 2000 yılı içerisinde başlanmıştır. Obüsün gövdeve kule tasarımları ve analizleri modern tasarım programları kullanılarak tamamen bilgisayar ortamında yapılmıştır.
POYRAZ
TSK’nın modern ’Seyit Onbaşısı’ olarak adlandırılan ‘Poyraz Mühimmat Aracı’, ‘Fırtına Obüsü’ne 48 adet topu 20 dakikada yüklüyor. Bu işlem el ile yapıldığında ise 3 saatlik bir zaman kaybı ortaya çıkıyor.
Sakarya’nın Arifiye ilçesinde bulunan 1’inci Ana Bakım Merkezi Komutanlığında yerli imkanlarla üretilen ‘Poyraz Mühimmat Aracı’, manevra kabiliyeti ve yüksek teknolojik özellikleriyle düşmanın adeta korkulu rüyası olan ‘Fırtına Obüslerine’ her türlü doğa ve arazi şartlarında kesintisiz güç sağlıyor
Prototipin imalatı 2001 yılında tamamlanarak, 2002 yılında seri imalatına geçilen Fırtına Obüsü’nün üretim aşaması 2014 yılında tamamlandı
Askeri birliklere gönderilen Fırtına Obüsleri bir çok başarılı operasyonda da kullanıldı.
Poyraz, Paletlerine, namlusundan, en ufak kontrol mekanizmasına kadar yerli imkanlar ile üretildi
Avrupa’nın bir çok ülkesinde bile bulunmayan teknik imkanlara sahip olan 1’inci Ana Bakım Merkezi Komutanlığında üretilen ‘Poyraz Mühimmat Aracı’nın görevi, Fırtına Obüsü’nün sahip olduğu üstün ateş gücüne her türlü arazide kesintisiz olarak devam etmesi için gerekli mühimmat ve ikmal desteğini el değmeden sağlamak.
Prototipin imalatı 2013 yılında tamamlanarak seri imalatına geçilen Poyraz’ın içerisinde kullanılacak mühimmat transfer sistemi Aselsan tarafından üretiliyor.
Merkezde, Fırtına Obüsü imalatından elde edilen tecrübe ve bilgi, Poyraz Mühimmat Aracı’na adeta ilmek ilmek işleniyor.
Gövde ve kuleye ait bin 899 adet parçanın kaynakla birleştirilmesiyle meydana gelen ana yapı üzerinde 2 bin 214 farklı noktadan üç boyutlu ölçümleri gerçekleştiriliyor
Kaynaklı imalatı tamamlanan gövde ve kule radyografik muayeneye tutulmasının ardından alt sistem montajları tamamlanıyor ve Mühimmat Transfer Sisteminin monte edilmesiyle montajı tamamlanıyor.
MODERN ‘SEYİT ONBAŞI’
96 adet 155 milimetrelik her türlü NATO mühimmatını taşıyabilecek şekilde üretilen Poyraz, mühimmatları Fırtına obüsüne 20 dakikada el değmeden aktarıyor.
Mermileri otomatik, barutları ise yarı otomatik olarak aktaran Poyraz, 50 ton muharebe ağırlığıyla, 750 beygir gücündeki motoruyla her türlü arazi şartlarında görevini başarıyla yapıyor.
Yaklaşık 360 kilometre hareket sığasına sahip olan Poyraz, gerektiği durumlarda ise sis salarak kendisini kamufle ediyor.
Poyraz Mühimmat Aracı’nın nasıl kullanılacağı da, teslim edilecek askeri birliklerden gelen personele 1’inci Ana Bakım Merkezi Komutanlığında gösteriliyor.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Vestel Savunma tarafından tasarımı yapılan ve yüzde yüz yerli olan insansız silahlı hava aracının (İHA), mayıs ayında havalanacağını açıkladı.
Zorlu, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Değişim Gelişim Topluluğu’nun düzenlediği ‘Başarı hikâyesi’ isimli konferansta konuştu.
‘BEN YİNE DE SÖYLEYECEĞİM’ Ahmet Nazif Zorlu, konuşması sırasında, “Aslında bu konuyu konuşmamam lazım. Ama konuşacağım mayıs ayında insansız silahlı hava aracımızı uçuracağız. İnsansız hava aracını yapan Vestel, şimdi o aracın silahlısını da yaptı” dedi.
Zorlu, “Biz ne üretirsek üretelim, önce Türkiye için üretir, sonra ihraç etmek isteriz. Silahlı İHA’yı Vestel Savunma yaptı, ihracatını da yapar. Önce ülkemiz kullansın. Bu açıklamam yetsin” diye devam etti.
Konya'da bir yazılım firması, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütü PKK’ya karşı mücadele veren asker ve polisin kullanabilmesi için 'Ankerot' adını verdiği tank görünümlü uzaktan kumandalı mini insansız araç üretti.
’Ankerot’ adı verilen uzaktan kumandalı mini insansız aracın, özellikle yakın veya uzak mesafede asker ve polisin giremeyeceği noktalarda uzaktan kumanda ile kullanılabileceğini ifade edildi.
Cihazın üzerine isteğe göre her türlü askeri teçhizatın yerleştirilebileceğini de belirten Elfatek Elektronik Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Düzgün, üretimlerinin ilk versiyon olduğunu ve ciddi bir çalışma sonrası bunu daha da geliştireceklerini kaydetti. Ülkeye karşı bir ahde vefa duyduklarını da dile getiren Düzgün, şöyle konuştu: "Biz bu ülkenin okullarında okuyarak bugünlere geldik. Biz de ekip olarak bu ülkeye olan Vatan ve vefa borcumuzu askerlikten sonra da ödemek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde farklı ürünler de yapacağız. Bu bizim için bir başlangıç. Ekibimize bu noktada güveniyorum."
Analog joistikli uzaktan kumandanın Türkiye’de üretiminin olmadığını ve ilk defa kendilerinin üretmeye başladığını da ifade eden Düzgün, TÜBİTAK, KOSGEB ve Sanayi Bakanlığımızın ’tekno yatırım’ projelerinden destek alarak uzaktan kumandayı geliştirdiklerini de sözlerine ekledi. ’Ankerot’ firma tarafından Konya’daki Endüstri Zirvesi Fuarı’nı sergileniyor.
Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM) tarafından geliştirilen Duvar Arkası Radarı (DAR) ve Su Altı Optik Haberleşme Teknolojisi ilk kez görücüye çıktı.
STM mühendisleri, görsel erişim ve keşif imkanının olmadığı kapalı mekanlarda bulunan insan ve canlı hedeflerin varlığını ve konumunu tespit etmek için radyo frekans dalgalarını kullanan DAR'ı geliştirdi.
STM DAR, ileri düzey radar teknolojisini kullanarak duvar, kapı gibi engellerin arkasındaki hedeflerin tespitini sağlayacak.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tarafından üretilen milli piyade tüfeği MPT-76'ya ABD, Şili, Azerbaycan gibi ülkelerden talep olduğu bildirildi.
Geçmişte ordunun kullandığı G3 piyade tüfeğiyle ilgili yapılacak değişiklikleri Almanya'ya bildirmek zorunda olan bir ülkeden, kendi milli silahlarını üreten bir ülke konumuna gelindiğini vurgulayan MKEK Silah Fabrikası Üretim Şefi Mehmet Demirel, şunları kaydetti:
"Geçmişte patenti Almanlar'a ait G3'lerin üretimini de yaptık ama patent onlarda olduğu için tüfekte yapılacak bir değişiklikte onlara söylemek zorundaydık ancak MPT-76 bizim, yani milli üretim, patenti de bizde. Kullanıcı, bu silahla alakalı herhangi bir olumsuzluğa kapılırsa biz onu fabrikada anında değiştirebiliriz...
Kamuoyunda 'yağmurda, çamurda da atıyor mu?' diye çok sorulur. Evet bu silah, 42 aşama testi geçti. Bir piyade tüfeğinde kriter bin mermide 8 basit hata yapmasıdır, milli gururumuz olan MPT-76 binde 3 basit hata vermiştir. Bu silah yağmurda, çamurda, karda, eğimli atışlarda kimyasal testlerden geçerek eksi 40, artı 60 dereceden atış yaptı."
Milli piyade tüfeğinin patentinin Türkiye'de olması dolayısıyla ürünü dünyanın istenilen ülkesine satabileceklerini, böyle bir haklarının olduğunu vurgulayan Demirel, "MPT-76'ya aşırı derecede talep var, en büyük talep de ABD'den.
Bunun yanında Azerbaycan gibi ordusunu bununla donatmak isteyen birçok ülke var, Şili de bunlardan biri. Tabii ki bizim kuruluş felsefemiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bize vermiş olduğu felsefe, TSK'nın gerekli olan silah ihtiyacını karşılamaktır. Birinci önceliğimiz her zaman TSK'dır." diye konuştu.
KORAL
KORAL, kabul muayeneleri esnasında binden fazla test aşamasından geçerek performansını kanıtladı. Ülke savunmasında önemli bir görev üstlenen bu ürünün geliştirilmesi için ASELSAN ile birlikte 50'ye yakın yerli alt yüklenici çalıştı.
KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi, askeri taktik araçlara entegre edilen ve geniş bir frekans bandında çalışan Elektronik Destek Sistemi (KORAL ED) ile Elektronik Taarruz Sistemi'nden (KORAL ET) oluşuyor.
KORAL ED Sistemi radar yayınları için tespit, teşhis, yön bulma fonksiyonlarını yerine getirirken, KORAL ET Sistemi hedef radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlıyor. Bu nitelikleriyle KORAL Sistemi hedef ülkelerin hava savunma sistemlerinde önemli bir zafiyet oluşturacak yetenekte bulunuyor.
KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi için 2013'ten bu yana yürütülen yoğun sistem doğrulama ve sistem test süreci ile sistem test sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve karmaşık yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.
Sistem birimlerinde kullanılan, geleceğin savunma teknolojisi olarak değerlendirilen aktif elektronik taramalı birimler ile aynı anda çoklu hedefe karşı etkin olarak elektronik taarruz uygulanabiliyor.
Aktif elektronik taramalı birimler konusunda projede edinilen teknolojik birikim diğer birçok radar ve elektronik harp sistemlerinde de kullanılabilecek. Dünyada sayılı ülkede var olan bu teknoloji ülkemizin elektronik harp sektöründe geldiği aşamaya göstermesi bakımından da büyük öneme sahip bulunuyor.
ONDAN KAÇMAK İMKANSIZ!
Görev ömrünün 7 yıl olduğu Göktürk-1 Uydusu'nun 2016 sonunda Fransız Guyanası'ndan fırlatılması planlanıyor.
Göktürk-1 Uydusu ile coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üzerinde herhangi bir bölgeden yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilebilecek.
Projeyle, askeri kullanım yanında orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sistemi tedarik edilmiş olacak.
KUNDUZ - AZMİM
FNSS tarafından üretilen zırhlı istihkam aracı, savaş sırasında en kritik bölgelerde dahi görev alabiliyor.
Aracın üzerinde; termal kamera, sis havanları, 2 adet su jeti, iklimlendirme ve KBRN Sistemi, Balast boşaltma sistemi, dozer bıçağı yer alıyor.
2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde 12 adet Kunduz-Azmim bulunuyor.
TGC ANADOLU
225 metre uzunluğunda tasarlanan TCG Anadolu, pek çok açıdan ilkleri barındıracak. Savaş helikopterleri ve savaş uçakları için yeniden dizayn edilen pisti, 12 derecelik eğimle daha elverişli hale getirildi. Böylece gemiye F35B sınıfı, 5. Nesil av ve bombardıman uçakları da inebilecek.
8 gelişmiş savaş helikopterini taşıyabilecek gemi, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint Okyanusu ve Atlantik Okyanusu’nda kullanılabilecek.
700 kişilik amfibi gücünün yanısıra toplamda bin 400 kişinin aynı anda bulunabileeği gemi, 8 deniz çıkarma aracını taşıyabiliyor.
TCG Anadolu bünyesinde, ameliyathane, diş tedavi üniteleri ve yoğun bakım ile enfeksiyon odalarınan da bulunduğu en az 30 yatak kapasiteli askeri Hastane de barındıracak.
KORKUT Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın alçak ve orta irtifa hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirme çalışmalarına Aselsan tarafından 2010’da geliştirilmeye başlanan ‘Kundağı Motorlu Hava Savunma Sistemi KORKUT’ geliştirme aşamasının son noktası olan atışlı testleri de başarıyla tamamladı.
Yapılan testlerde KORKUT AİC katapulttan atılan hedef uçağı ASELSAN’ın geliştirdiği yerli radar sistemiyle tespit edip, başarılı bir şekilde vurarak düşürdü. KORKUT test atışlarında sabit hedefleri de başarıyla vurdu.
ATEŞ gücü MKE tarafından üretilen iki adet 35 mm’lik toptan oluşan ve hareket halinde atış yapabilen KORKUT, dakikada 1100 mermi atıyor. Ayrıca havada parçalanan 35 mm parçacıklı mühimmat da kullanılabiliyor. Menzili ise 4 kilometre.
KORKUT, 3 Silah Sistemi Aracı (SSA) ve 1 Komuta Kontrol Aracı’ndan (KKA) oluşan takımlar halinde görev yapacak. İlk etapta toplam 42 Silah Sistem Aracı [SSA] ile 14 Komuta Kontrol Aracı Aselsan’dan 2016 yılında tedarik edilecek.
OTOKAR ARMA Yüksek taktik ve teknik özelliklere sahip yeni nesil çok tekerlekli modüler bir araç olan ARMA; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre silah sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Arma, en zorlu arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.
FIRTINA OBÜSÜ "T-155 Fırtına" obüsü Türkiye'nin ürettiği bir Kundağı Motorlu Topçu Silah Sistemi. Üzerine monte edilmiş 12 adet hidro-pnömatik süspansiyon ünitesi ve tekerlerinden oluşan gelişmiş süspansiyon sistemi sayesinde engebeli arazi dahil her türlü arazide rahatça harekat icra edebilmekte.
Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Kontrol Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahip. Fırtına hareket halindeyken 30sn. içinde atış görevine hazır olabilmekte ve ilk 15sn. içinde ani atış (darbe) olmak üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlaybilmektedir.
KİRPİ Adını korunması yönüyle Kirpiden alan bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir.
BMC tarafından tasarlanıp üretilen kirpi en dayanıklı anti mayın araçlarından biri.
TULPAR Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip.
URAL Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural.
Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşı sağladığı üst seviye personel korumasına ilave olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.
OTOKAR COBRA Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Azami 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulmakta.
9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4x4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda ortak lisanslı üretim yapılmakta.
OTOKAR COBRA 2 Otokar 2013 yılında, Zırhlı Personel Taşıyıcısı Cobra'nın yeni versiyonu olan Cobra 2'yi tanıttı. Mayına dayanıklı olan ve aynı zamanda yüzebilen ender ürünlerden COBRA 2'de aracın iç hacmi ve koruması ilkine oranla arttırıldı.
Cobra 2, Üstün hareket kabiliyeti ve 9 personel taşıma kapasitesinin yanında personele sağladığı yüksek koruma, ateş gücü ve görev ekipmanları ile askeri uygulamalar için ideal. Cobra 2, en zorlu arazi ve iklim koşullarında üstün performans sağlar.
ATILGAN Atılgan; Kaideye Monteli Stinger (KMS) projesi için üretilen M113 zırhlı personel taşıyıcısını alt platform olarak kullanan, kızılötesi (ısı) güdümlü FIM-92G Stinger füzesini ana silah olarak kullanan ve öz savunması için bir adet 12,7 mm çaplı makinalı tüfek kullanan alçak irtifa hava savunma sistemi.
Platform 4 veya 8 stinger füzesi taşıyabilmektedir. Tüm özellikleri bilgisayar veya operatör tarafından kontrol edilebilir.
ZIPKIN Zıpkın; ASELSAN tarafından milli imkânlarla üretilen, temel silah olarak atışa hazır 4 adet FIM-92 Stinger füzesini kullanan, çeşitli algılayıcılar ile donatılmış ve tüm fonksiyonları bilgisayar tarafından denetlenen bir Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi.
UMTAS FÜZE UMTAS, (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), Türkiye'nin savunma sanayii firmalarından Roketsan'ın geliştirdiği bir tanksavar füze sistemi. 8 kilometre menzile kadar etkili atış yapabilen UMTAS, ateşle ve unut sistemini kullanmakta.
SOM FÜZESİ Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni gözbebeklerinden SOM (Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat) yeni füze projeleri kapsamında TSK'nın göz bebeklerinden biri. Karada, havada ve denizde her türlü hedefi vurabilen füzenin menzili 250 km.
Tübitak ve Roketsan tarafından üretilen füze Türk Hava Kuvvetleri'ndeki F-16'ların yanı sıra Lockeed Martin tarafından üretilen F-35'lere de monte edilebilecek.
CİRİT FÜZESİ İlk "Milli" füze sistemi olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren "Cirit" kendi sınıfında en uzun menzile (8 km) sahip. Cirit füzesinin, başarılı performansı ile birçok ülkenin dikkatini çektiği, 2012 içinde ilk ihracatının yapılmasının öngörüldüğü ifade ediliyor. Taarruz helikopterleri için geliştirilen ve Cirit füzesinin ATAK helikopterine de entegre edildi.
TCG BÜYÜKADA TCG Büyükada (F-512)'nin inşaatı 2011'de tamamlandı. MİLGEM Projesi ile TCG Heybeliada (F-511)'dan sonra yapılan gemi. TCG Büyükada'nın da, TCG Heybeliada gibi radardaki izi düşük.
MİLGEM çalışmaları çerçevesinde üretilen iki korvetten TCG Büyükada, üstün donanımı, radarlara yakalanmama özelliği ve nitelikli savaş harekat merkeziyle adeta Türk Deniz Kuvvetlerinin gücünü yansıtıyor.
TCG HEYBELİADA TCG Heybeliada (F-511), Türk Deniz Kuvvetleri'ne yerli üretim gemi sağlanmasını amaçlayan MİLGEM Projesi dahilinde inşa edilen ilk Türk savaş gemisi. Deniz Kuvvetleri Günü ve Preveze Deniz Muharebesi'nin 473. yıl dönümü olan 27 Eylül 2011 tarihinde, Pendik'te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yapılan törenle hizmete girdi.
Gemi, keşif, karakol, arama-kurtarma, denizaltı savunma harbi, denizde terörist etkinliklerin takibi ve önlenmesi, kıyı kontrol ve koruması görevlerinde kullanılabilmektedir. Ada sınıfı korvet olan TCG Heybeliada'nın radar kesit alanı, akustik izi ve sualtı gürültüsü düşük olması nedeniyle hayalet gemi olarak adlandırılmaktadır.
GÖKTÜRK - 2 Çin'den fırlatılan yerli üretim Göktürk-2 uydusu yaklaşık 200 kilogram ağırlığında ve bir metreküp hacminde. Göktürk 2 uydusu, 2,5 metre çözünürlükte görüntü topluyor. Yerden 686 kilometre yükseklikte yörüngeye giren uydu her 93 dakikada dünyanın çevresinde bir tur atıyor.
RASAT UYDUSU Rasat fırlatıldığı 17 Ağustos 2012 tarihinden bu yana görevini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Yüksek çözünürlüklü optik görüntüleme sistemine ve Türk mühendislerce tasarlanıp geliştirilen yeni modüllere sahip olan RASAT, Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu. 10 milyon dolara mal oldu.
TÜBİTAK MARMARA Türkiye'de yapılan ilk araştırma gemisi TÜBİTAK Marmara, dün düzenlenen törenle denize indirildi. 13.8 milyon TL'ye mal olan 41 metre uzunluğunda ve 9.5 metre genişliğindeki gemi, sualtı canlılığı ve deniz kirliliği araştırmalarının yanı sıra gerekli donanımların eklenmesiyle petrol ve sismik araştırmalar da yapabilecek.
ATAK HELİKOPTERİ Yerli teknoloji ile İtalyan platformunda üretilen ATAK taaruz helikopteri ağır silah yükü ile zorlayıcı "sıcak hava-yüksek irtifa" görevleri için optimize edilmiş iki tipe sahip:
1)Yakın hava desteği görevleri için 76 adede kadar 70 mm güdümlü/güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatılmış T129A
2) Çok amaçlı görevlere uygun olarak en modern elektronik harp gereçleri entegre edilmiş olan ve aynı anda 8 adet UMTAS, 12 adet CIRIT, 2 adet STINGER ve 500 adet top mermisi ile görev yapabilen T129B.
TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ilk T129A prototipi ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011'de gerçekleştirmiştir. Testleri başarıyla tamamlanan T129 Helikopterlerinin ilki bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi.
BAYRAKTAR İHA Kale-Baykar İş Ortaklığı tarafından geliştirilen Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı (İHA), uçuş testlerini başarıyla tamamladı. TSK'ya devri başlanan Bayraktar TB2 İHA, 30 saat havada kalabiliyor ve 30 bin feet yüksekliğe çıkabiliyor. Hangardan çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi özelliklere sahip.
ALTAY TANKI Otokar tarafından üretilen Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu. Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu olarak 4 mürettebat görev yapıyor. Altay’ın üzerinde ana silah olarak, birçok farklı mühimmatları atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top bulunuyor. Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilmesi için Altay’a özel yeni nesil atış kontrol sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem sayesinde Altay hareket halindeki hedefleri bile çok yüksek isabet oranıyla vurabilecek.
Altay tankında, her türlü tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olanak tanıyan yardımcı sistemler de bulunuyor.
4 adet prototipten üretilen Altay Tankı'ndan ilk etapta TSK'nın envanterine girmek üzere 250 adet üretilmesi bekleniyor. Tankın birim maliyeti ise 5.4 milyon dolar.
HÜRKUŞ Türk mühendisler tarafından üretilen ikinci hava aracı olan Hürkuş saatte 574 kilometre maksimum seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş'un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor.
Azami servis irtifasının 10 bin 577 kilometre olduğu kydedilen Hürkuş'un, 15 bin ft'de maksimum havada kalma süresi ise 4 saat 15 dakika. Yine 15 bin ft'de 1478 km gidebilen Hürkuş, deniz seviyesinde 489 metre kalkış mesafesine sahip.
Tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan uçağın iniş mesafesi ise 593 metre. Hürkuş, 6 yılda yapıldı ve 150 milyon dolara mal oldu.
RETİNAR PTR Retinar PTR, Türk üretimi taşınabilir bir radar. Amaç gözle görülemeyecek kadar uzaktaki hareketlerden haberdar olmak. Yeni radarı farklı kılan, insan ve hayvanı ayırtedebiliyor olması. Savunma sanayi şirketi METEKSAN, sınır ve alan güvenliğine yönelik "insan ayırt edebilen" çevre gözetleme radarı "Retinar PTR"yi üretti.
İNSANSIZ HAVA ARACI ANKA Türk İnsansız Hava Aracı Anka, TAI Anka, TUSAŞ Anka veya Anka (yaygın kullanımı) Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından geliştirilmiş bir İnsansız Hava Aracı. Havada 24 saatten uzun kalabilme özelliğine sahip.
Gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine yönelik geliştirilen insansız hava aracı TAI ANKA, söz konusu görevleri yerine getirmek amacıyla aşağıdaki faydalı yükleri taşıyabilmekte.
Arkadan itişli, piston-pervaneli tipli motor ile takatlandırılan platformda, gövde içi yakıt sistemi; kanat hücum kenarları, pervane ve diğer çeşitli ekipmanlarda buz önleme/giderme sistemleri; cihazların ısıtma/soğutma ihtiyaçlarına göre çevresel koşullandırma sistemleri gibi çeşitli alt sistemler yer almakta. Almanya'dan alınan motor hariç araç tamamen yerli üretim.
İnsansız Hava Aracı ANKA'da ayrıca, Elektro Optik Gündüz Kamera (EO Day TV), Gündüz (EO-ElectroOptic) / Kızılötesi (IR-InfraRed) / Lazer Mesafe Bulucu (LRF-Laser Range Finder) & Lazer İşaretleyici (LD-Laser Designator), ve Spotter Faydalı Yükü, AR/MTI-ISAR Faydalı Yükü bulunmakta. ANKA'nın en güncel modelinde silah ta bulunuyor.
HAVA SAVUNMA FÜZE SİSTEMİ "HİSAR-A" Türk Silahlı Kuvvetleri’nin alçak irtifa hava savunma ihtiyacının milli imkânlarla karşılanması amacıyla başlatılan Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-A) projesi kapsamında, otopilot kontrolüne sahip Kontrollü Test Füzesi (KTF-1) ve Türkiye’de de bir ilk olan çift darbeli motora sahip Balistik Test Füzesi (BTF-2) test atışları başarıyla yapıldı.
YERLİ LAZER SİLAHI GELİYOR Dünyada sadece ABD’de bulunan lazer silahın yerli olarak geliştirilmesi için TÜBİTAK düğmeye bastı. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yıllık dönemde lazer silahı geliştirme çalışmaları tamamlanacak. Şu anda Ar-Ge ve tasarım aşamasında olan lazer silahı; insansız hava araçları ve gemiler ile güdümlü füzelerin imhasında kullanılacak.
Proje sonunda 2 lazer silahı geliştirilecek. Projeden alınacak sonuçlara göre TSK’nın ihtiyaçlarına uygun olarak seri üretime geçilmesi mümkün olacak. Geliştirilecek silahın hava, kara ve denizdeki tehdit unsuru olan hedefleri algılayıp etkisiz hale getirmesi amaçlanıyor. Silahta kullanılacak lazer kaynağı da tamamen milli olacak.
MİLLİ SAVAŞ UÇAĞI GELİYOR ‘Milli Muharip Uçak’ üretimi kapsamında TAİ ve Türk Hava Kuvvetleri arasında ilk olarak 2011 yılında başlatılan çalışmalarda yeni bir aşamaya gelindi. Maliyeti yüksek olmasına karşın, boyu diğerlerinden daha uzun olan, daha fazla silah yükü taşıyabilen, daha yüksek hızlara ve menzile ulaşabilen çift motorlu FX-1 modeli tercih edildi. Uçağın 2023’te ilk kez Türkiye semalarında uçması hedefleniyor.