Puan Türlerine Göre Kontenjanlar

Puan Türlerine Göre Kontenjanlar

Üniversiteye hazırlanan öğrencilere, 'doğru tercih' için hayati önem taşıyan illere ve puan türlerine göre kontenjan bilgileri...

Üniversiteye giriş yolculuğunda adayların sadece ders çalışarak hedeflerine ulaşmaları mümkün değil. Adayların, kendilerine yer aradıkları yükseköğretim sistemin detaylarını iyi bilmeleri, resmin bütününü görmeleri, hedeflerini bu bilgiler doğrultusunda bilinçli şekilde koymaları gerekiyor. Bugün ülkemizdeki lisans kontenjanlarının detaylarını sizlerle paylaşıyoruz.


Ülkemizde ÖSYS ile yerleşilen lisans programları 4 farklı üniversite türünde yer alıyor. Bunlar devlet, vakıf, KKTC üniversiteleri ve yabancı üniversiteler. Ufak ama önemli bir detayı hemen belirtelim. Nasıl herkesin bir TC kimlik numarası varsa, üniversitelerdeki programların da kendilerine ait bir ÖSYM kodu var. Devlet üniversitelerindeki programların kodları 1, vakıflardakiler 2, KKTC'dekiler 3, yabancılardakiler ise 4 ile başlıyor. Bu kodlar daha sonra, tercih yaparken kullanılıyor.
2008 ÖSS'de, adayların tercih edebileceği 272.584 örgün lisans kontenjanının büyük kısmı devlet üniversitelerinde bulunuyor (%82). Puan türüne göre dağılıma bakıldığında en büyük kontenjan SAY2 puan türü ile öğrenci alan bölümlere ait (109.996, %40). Sözel alanın daraldığı ile ilgili tartışmaların bir kanıtı olarak SÖZ2 puan türü ile öğrenci alan bölümlerin kontenjanlarının sadece 33.225 olduğunu görüyoruz (%12).


Vakıf üniversiteleri gerçeği
1984 senesinde Bilkent Üniversitesi'nin kurulması ile ülkemizin yükseköğretim sistemine giren vakıf üniversitleri, bu tecrübeyi daha önceki onyıllarda yaşayan ülkelerdeki gelişime benzer şekilde özellikle büyük şehirlerimizdeki yükseköğretim kapasitesi içinde önemli bir paya sahip olmuş gözüküyorlar. YÖK Web sitesindeki son listeye göre ülkemizde 36 vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokulu bulunuyor.


Kamuoyunda 'özel üniversite' olarak yanlış şekilde nitelendirilen ancak kanun gereği kar amacı gütmeleri mümkün olmayan ve faaliyetlerinden oluşabilecek karı eğitim-öğretim amaçlı yatırıma dönüştürmek zorunda olan vakıf üniversitelerinde, 2008 ÖSYS verilerine göre lisans kontenjanlarının %12'si, önlisans kontenjanlarının ise %11'i bulunuyor. Bu oran ilk bakışta düşükmüş gibi gözükse de, özellikle üç büyük şehrimizdeki lisans kontenjanları içinde vakıf üniversitelerinin ağırlığı gitgide artmakta. Örneğin İstanbul'daki lisans kontenjanlarındaki dağılım %54 devlet, %46 vakıf şeklinde.


Puan türlerine göre ayrıştırma yapıldığında çok çarpıcı sonuçlar karşımıza çıkıyor. İstanbul'da EA2 ve SÖZ2 kontenjanlarını dikkate alırsak, vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerini sayı olarak geçtiği anlaşılıyor.


Soru Cevap
* Merhaba hocam. Benim merak ettiğim soru şu. ÖSS'de kullanılan katsayılar her yıl değişiyor mu? Yani o yıl yapılan ÖSS'deki genel başarı durumu vs. durumlardan dolayı değşiyor mu yoksa katsayılarla ilgili bir açıklama yapılmadığı sürece değişmez mi ? Çok merak ediyorum hocam, çünkü eğer değişiyorsa bizim internetten hesapladığımız puanlar 2008 katsayılarına göre olduğu için bize bu yıl gelecek ÖSS puanıyla bire bir aynı olmayabilir.


Öncelikle bu konudaki farkındalığınız konusunda sizi kutlarım. Aynen söylediğiniz gibi, her sene testlerde yaptığınız netlerin çarpıldığı katsayılar değişir. Bu katsayılar sınava giren lise son sınıf düzeyindeki adayların gösterdiği başarıya, ortalamalara ve standart sapmalara göre belirlenmektedir. Bu nedenle, ÖSYM'nin web sitesinde ya da www.dogrutercih.com 'da yer alan tahmini puan hesabı programlarını bu çerçevede değerlendirmeniz gerekmektedir. Bir başka deyişle bu programları kullandığınızda şunu söylemelisiniz: 'Eğer ben geçen sene bu netleri yapmış olsaydım, kaç puan alacakmışım...'Bu programları bu sene kaç puan alacağınızı tahmin için kullanamazsınız...


* Hem meslek yüksekokulu hem de açıköğretime bir arada yerleşebilir miyim?
Hayır yerleşemezsiniz. Ancak bu aynı anda ikisinde de öğrenci olamayacağınız anlamına gelmiyor. Öncelikle iki yıllık bir meslek yüksekokuluna ÖSYS ile yerleşip, kesin kayıt yaptırdıktan sonra, aynı isimli olmayan iki yıllık bir açıköğretim (kontenjansız) programlarına kaydınızı başka bir sınava girmeden yaptırabilirsiniz. Doğrudan Açıköğretim Fakültesi Bürosu na gidere yaptırabilirsiniz. Kayıt yaptırabileceğiniz iki yıllık kontenjansız açıköğretim programları şunlardır: Bankacılık ve Sigortacılık, Dış Ticaret, Ev İdaresi, Halkla İlişkiler, İlahiyat, Yerel Yönetimler, Muhasebe, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Laborant ve Veteriner Sağlık, Tarım, Büro Yönetimi ve Sekreterlik, Turizm ve Otel İşl., Perakende Satış ve Mağaza Yöneticiliği, Sosyal Hizmetler, İnsan Kaynakları, Emlak ve Emlak Yönetimi, Marka İletişimi.


* Ben bu sene 2 yıllık bölümleri tercih etmeyi düşünüyorum ama meslek liseliler olduğu için şansım düşer mi?
Şu anda geçerli olan sistemde, 2 yıllık MYO programlarına öncelikle ilgili meslek lisesi alanından mezunlar sınavsız olarak yerleşirler, arta kalan kontenjan olursa bu kontenjanlara genel lise mezunları ve meslek liselerinin diğer alanlarından mezunlar 0.3 Y-ÖSS puanları ile alan-dışı olarak yerleşirler. Siz de genel lise mezunu olarak, tercihleriniz arasında hedeflediğiniz MYO programlarına yer verebilirsiniz. 2008 ÖSYS'den bir istatistiği sizinle paylaşmak isterim. 2008'de MYO'lara yerleşenlerin %41'i sınavsız, %59'u ise Y-ÖSS puanı ile yerleşenler idi.


* Sayın Hocam. Ben 1996 yılında bir Anadolu öğretmen lisesi sosyal bilimler bölümünden mezun oldum. Üniversite sınavında kamu yönetimini kazandım ve bitirdim. 1996 yılında Öss-Öys sistemiyle sınava başvurduğumda kamu yönetimi ve hukuk S puanıyla alıyordu. Ancak değişiklikle EA yapıldı. Ben hukuk okumak istiyorum ancak şu an bir hukuk fakültesini tercih edebilir miyim bilmiyorum. Edebilirsem ortalama kaç net çıkarmam gerekir? Bilgilendiriseniz sevinirim. Çünkü bir arkadaşım tercih edemeyeceğimi, bir diğeri ise full matematik çıkarmam gerektiğini söyledi. Muhtasap hak söz konusu mudur? Bilgilendirirseniz çok sevinirim. Teşekkürler.
Şu anda ÖSS'ye girdiğinizde hukuk bölümünü ancak alan-dışı olarak tercih edebilirsiniz. Bu durumda okul puanınız 0.3 ile çarpılarak ÖSS puanınıza eklenecektir. Geçen sene taban puanı en düşük devlet üniversitesi hukuk fakültesi Kırıkkale Üniversitesi ikinci öğretim programı idi (326.780). Ters bir işlem yapacak olursak 326.780 - 300 = 26.780. Okuldan gelen AOBP'niz 26.780 / 0.3 = 89.3 'ün üstünde olmadığı sürece, Türkiye birincisi olsanız bile devlet üniversitesinde hukuk okumanız mümkün değildir. Bir başka ifade de şu olabilir. Okul birincisi iseniz, ÖSS'de 300 tam puan üzerinden 296.780'den daha düşük almamanız gerekmektedir. Gerçekçi olmak adına, vakıf üniversitelerindeki hukuk programlarını hedeflemeniz yerinde olacaktır.

2010 üniversiteye giriş sistemi ile ilgili endişeler
Önümüzde 2009 ÖSS var iken, 2010'dan itibaren uygulanmaya başlayacak yeni sistemin gündeme oturmuş olması, 2010 ile ilgili bazı konuların henüz YÖK tarafından karara bağlanmamış olmasından kaynaklanıyor. Soru sayıları, sınav süreleri, alan-içi/alan-dışı katsayıları, AOBP'nin etkisi vb konulardaki belirsizlik, lise öğrencilerini, velileri, dershaneleri, liseleri, üniversiteleri kısacası konuyla ilgili kişi ve kurumları tedirgin ediyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'a göre, bu konudaki endişeler yersiz. Yarımağan, yeni sistemin 2006'da uygulanmaya başlayan sistemin iyileştirilmiş hali olduğunu, adayların sorumlu oldukları müfredatı en iyi şekilde çalışmak dışında yapmaları gereken bir şey olmadığını sık sık vurguluyor. Ancak şu ana kadar kesinleşen değişiklikler (bile), pratikte adayların sınava hazırlanmalarını etkileyecek gibi anlaşılıyor.


Öncelikle puan türlerinin çeşitlenmesi ve alt puan türlerinin oluşmasıyla, adayların ders çalışma programlarını hedefledikleri bölümlerin puan bileşimlerine göre şekillenmeleri doğal bir sonuç olacaktır. Örneğin, MF puan grubu içinde, söz gelimi mimarlık bölümlerine matematik geometri ağırlıklı MF1 puanı ile, tıp fakültelerine kimya biyoloji ağırlıklı MF7 puanı ile yerleşme yapılacaksa, mimarlık hedefleyen adaylar ile tıp hedefleyen adaylarının sınava aynı ders programları ile hazırlanmalarını bekleyemeyiz. Bu sadece kişisel seviyede de kalmayacaktır. İlk olarak, zaten kişilerin kendi kendilerini tam anlamıyla disipline sokamadıkları için gereksinim duydukları dershaneler, ardından özel liseler ve iddialı devlet liseleri kendi ders uygulamalarında ayarlamalar yapacaklardır. Özellikle dershanelerde bu konudaki uygulamaların keskin hatlar ile ayrıştığını görebileceğiz. Gözde bölümlere girebilmek için bir-iki netin bile büyük önem taşıdığını düşünürsek tıp fakültelerine hazırlık yapan butik dershanelerin kurulması, mevcut dershanelerde işletme, hukuk, mimarlık, mühendislik vb şubeler açılması çok da şaşırtıcı olmaz. Hatta, özel liselerde 'off the record' tıp, mühendislik, hukuk vb şubelerin oluştuğunu görebiliriz.


HIZLI İLE YAVAŞIN FARKI
Yeni sistemle ilgili diğer bir endişe, hızlı öğrenci ile yavaş öğrencinin ayırt edilemeyecek olması. İki öğrenci düşünelim, ikisi de 40 dakika süre verilen bir sınavda %100 başarı gösterdi. Ama biri 30 diğeri 40 dakikada soruları çözdü. Bu iki öğrenci aynı nitelikte midir? Belki bilgi olarak evet ama hız olarak değil. Madem LYS bir sıralama sınavıdır, sistemin bu iki öğrenci arasında bir sıralama yapabilmesi gerekir. Diyeceksiniz ki, hızlı olan öğrenci diğer bir teste geçsin. Bu mevcut sistemde mümkün, ama yeni sistemde değil. Hızlı olan aday, ilgili testin süresi bitinceye kadar beklemek zorunda. Bir kez daha hatırlatmak gerekirse, yeni sistemde her ders için ayrı test kitapçığı ve süre olacak. Örneğin LYS-2'de fizik testi kitapçığı adaylara dağıtılacak, testin süresi sonunda kitapçıklar toplanacak, sonraki kimya testine geçilecek, o bitecek biyoloji testine geçilecek... Özetle, bu sistem çalışkan ve zeki öğrenciler için bir dezavantaj getirirken, sadece çalışkan öğrenciler için önemli bir fırsat.


AOBP AYIRT EDİCİ OLACAK
Her ders için ayrı kitapçık, ayrı süre uygulamasının pratikte getireceği bir diğer sorun da, sınavın uygulanması sırasında yaşanabilecek olası aksaklık ve gerginlikler. Tek bir kitapçığın adaylara dağıtıldığı eski sistemde, kitapçıkların sınıflarda dağıtılması, imzalanması, toplanması vb aşamalarda ülke genelinde söz gelimi 100 problemli vaka yaşanıyorsa, 10 ayrı test kitapçığının dağıtılacağı yeni sistemde (LYS ) kaba bir hesapla bu sayının 1000 olması beklenebilir. Bunun yanı sıra, soru çözmeyi verilen süreden önce bırakan adaylar, önlerinde uğraşacak başka bir test olmadığı için, sıkılıp etraflarındaki diğer adayların dikkatlerini dağıtabilirler. Bu da sınavın sükunet içinde geçmesini tehlikeye atabilir. Ayrı test kitapçığı ayrı test süresi uygulamasının doğurabileceği bir diğer sonuç, hızlı ve yavaş öğrenciler arasındaki farkın tam anlamı ile ortaya konamaması sonucu aynı puanı alacak aday sayısının artması ve böylece adayların yerleşmesine esas olan puanlar hesaplanırken (şimdiki Y-ÖSS puanı) AOBP'nin ayırt edici özelliğinin daha da artacak olması.


ORTAK ALANLARDA REKABET
Yeni sistemin getireceği bir diğer yenilik ortak alan bölümlerinde yaşanacak rekabetin artması. Örneğin, mevcut sistemde lisenin fen bilimleri alanından mezun bir adayın hem mühendislik hem de işletme/iktisat bölümlerini alan-içi olarak tercih etmesi mümkün. Ancak pratikte, her ikisi için de iddialı olabilmek neredeyse imkansız. Çünkü 195 dakikalık sınav süresince, sadece mühendislik tercih etmek için 180 soru ile uğraşmak gerekirken, hem mühendislik hem de işletme tercih edebilmek için aynı süreye 210 soru sığdırmak gerekiyor. Bu nedenle, fen bilimlerinden mezun adaylar, gerçekçi bir yaklaşımla (işletme/iktisada hevesleri olsa bile) sınavda ekstra 30 soruyu cevaplamaya kalkışmıyorlar. Yeni sistemde, sınavlar ayrı oturumlarda yapılacağı için, bu adaylar rahat rahat edebiyat-sosyal testine girerek şanslarını işletme/iktisat için de deneyebilecekler. Bu durum, Türkçe-matematik alanı mezunları için dezavantaj olacak. Aynı şekilde, sosyal bilimler alanı mezunları üzerindeki Türkçe-matematik mezunlarının baskısı da artacak.


TERCİH PİLOTU YANITLIYOR
Burak Kılanç yönetiminde İst. Kültür Üniversitesi ARGE Merkezi, her hafta üniversite adaylarına yol gösterecek.

www.aktifhaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.