Geçtiğimiz hafta içinde Ankara Keçiören Aydınlıkevler Atatürk İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Anıl Karagöz'ün, okulun 4. katından düşerek hayatını kaybetmesi bizleri derin bir üzüntüye sokmuştur. Ve maalesef okullarımızda öğrencilerimizin ne kadar güvenli bir eğitim ortamında bulunduklarını bizlere hatırlatmıştır. Okul binalarının fiziki yapısı öğrencilerin kullanımına uygun değildir. 6-15 yaş arası çocuklarımızın eğitim gördüğü İlköğretim okullarımızın 3- 4 katlı binalar şeklinde yapılması, pencerelerde demir veya çeşitli mekanizmalarla koruyucu önlem alınmaması ciddi bir güvenlik sorunudur. Okullarımızda maddi durum yeterli ise güvenlik görevlisi çalıştırılmakta, yoksa öğrenciler dışarıya karşı yine tehlike ile kar karşıyadır. İlköğretim okullarımızda okul polisi uygulaması uygulanmamaktadır. 6 yaşındaki bir öğrenci ile 15 yaşındaki öğrencinin aynı binada eğitim görmesi, aynı kantinde sıraya girmesi, aynı tuvaleti kullanması yine farklı bir güvenlik endişesidir.

      Yıllarca büyük bir emek ve sevgiyle büyüttüğümüz çocuklarımızı emanet ettiğimiz okullarımızı daha güvenli hale getirmek çok mu zordur…

      Öncelikle okullarımızın fiziki yapısının oluşturduğu olumsuz faktörler minimum seviyeye indirilmelidir. Öğrencinin okul ortamında sağ kalması sağlanmalıdır. Hayati tehlikesi bulunmamalıdır ki arkasından eğitim ve öğretim yapılabilsin.Okullarımızda yaşanan olaylar genellikle koridorlar, spor alanları, okulun giriş çıkış yerleri ve kantin gibi mekânlarda meydana geldiğinden okulda olaylarınyer zaman ve konum olarak kayıtları tutulmalıokuldaki gözetim ve denetim faaliyetleri planlanırken, olayların meydana geldiğiyerlere özel bir dikkat gösterilmeli ve öğretmen nöbetleribu bölümlerde artırılmalıdır.Rehber öğretmenlerin öğrencilerin davranış problemleri ile başa çıkabilme ve çözüm bulabilme konularında üniversitelerle işbirliğine gidilerek yetiştirilmesine ağırlık verilmelidir. Öğretmenlerimize öğrenciye nasıl yaklaşacakları, nasıl iletişim kuracakları, sorunlarla başa çıkma becerilerini öğrenmeleri, sorun karşısında öfke-kontrol noktasında gerekli eğitim verilmelidir.

     Unutulmamalı ki güvenlik kültürü bir davranış biçimidir ve öğrenilebilir. Bu trafikte, evde, okulda hayatın her köşesinde kazanılan ve uygulanması gereken bir tutumdur. Bu tutum ve davranışlar ders müfredatına konmalı görsel ve yazılı basında işlenmeli ve güncelliğini korumalıdır.

     Yarınlarımız olan çocuklarımıza daha güvenli bir hayat sağlayabilmemiz ümidiyle…

Serap ÖZTÜRK

Eğitim Yöneticileri Sendikası