Okullarda evcil hayvan sayısı 9 bine ulaştı
Evcil hayvan bakan okul sayısı 9 bine yaklaştı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bahçesindeki Pergel'in artık okullarda yeni arkadaşları var. Öğrenciler, sınıfta ya da okullarında kedi, köpek dışında kaplumbağa, kuş, balık ve hatta tavuk besliyor.
Evcil hayvan bakan okul sayısı 9 bine yaklaştı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bahçesindeki Pergel'in artık okullarda yeni arkadaşları var. Öğrenciler, sınıfta ya da okullarında kedi, köpek dışında kaplumbağa, kuş, balık ve hatta tavuk besliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bahçesinde barınaktan alınan Pergel adlı köpeğin yer almasından sonra okullara yeni misafirler eklenmeye başladı. Bakan Ziya Selçuk'un "Bakarsınız bir gün güzel bir proje başlatırız da her okul kendi bahçesinde kendi Pergel'ini besleyip sever" demesiyle sınıf ya da okul bahçesinde eğitimin yeni konukları yerini alarak evcil hayvan bakan okul sayısı 9 bine yaklaştı. Bunların 982'si okul öncesi, 4 bin 560'ı ilkokul, 3 bin 402'si ise ortaokul. İçlerinde kedi ve köpek dışında kaplumbağa, kuş, balık hatta tavuk besleyen de var. Hayvanların isimlerini ise öğrenciler koyuyor. Bu dostların bakımından öğretmenlerin nezaretinde öğrenciler sorumlu oluyor. Öğretmenler, bunun öğrencilere hem sorumluluk bilinci kazandırdığını hem de hayvan sevgisi aşıladığını belirtiyor. Türkiye'nin dört bir yanındaki okullarla konuştuk. İşte Gaziantep, Hatay, Aydın, Trabzon, Sivas, Şanlıurfa'dan örnekler:
BALIK NURİ VE RÜYA'YA KİTAP OKUYORLAR
Hürriyet'ten Esra Ülkar'ın haberine göre Şanlıurfa Birecik'teki Mezra Çok Programlı Anadolu Lisesi'nin içindeki anasınıfının yeni üyesi balık Nuri ve Rüya'nın ismini oybirliğiyle öğrenciler koydu. Okul müdürü Ali Işık, "Okulumuz Fırat Nehri'ne yakın bir yerde. Çocukların iç içe oldukları canlıların başında balık geliyor. Hem çocuklara onları yakından göstermek, hem beslenme şeklini öğretmek istedik. Çocuklar önce tavşan istedi ama bakımı zor olabilir diye düşünüp balıkta karar kıldık. Çocuklar bakıyor, hayvan sevgisini de aşılıyoruz" diyor. Anasınıfı öğretmeni Kübra Uyanık, öğrencilerin balıklara kitap bile okuduklarını belirterek, "Çocuklar balıkları ilk gördüklerinde sevinçle karşıladı. Her gün bir öğrenci yem vermede görevli. Akvaryum suyunu değiştirmede yardımcı oluyorlar. Onlara kitap bile okuyorlar. Çevredeki köpek ve kedilere mama veriyoruz. Böylece hayvan sevgisi küçük yaştan itibaren gelişsin. Gördüğüm kadarıyla çocuklara sosyallik, merhamet, empati ve sorumluluk alma bilinci de oluşuyor. Hayvanlar eğitimin bir parçası haline getirilebilir. Özel eğitimde de hayvanlarla terapi diye bir alan var. Özellikle küçük yaşlarda daha etkili. Eğer başka bir hayvan olursa kedi düşünebiliriz. Onlar çok kedi istiyor"dedi.
PITIR HİÇ DEVAMSIZLIK YAPMIYOR
Sivas Altınyayla'daki Doğupınar Osman Keskin İlkokulu'nun kedisi Pıtır, hiçbir dersi kaçırmıyor. Birleştirilmiş sınıf öğretmeni Mustafa Öztürk, Pıtır'ın köydeki bir evin kedisi olduğunu ancak her sabah okula geldiğini söylüyor. Pıtır öğrencilerle birlikte haftanın beş günü okulda, dersleri de dikkatli bir şekilde dinliyor. Mustafa öğretmen şöyle anlatıyor:
"İsmini çocuklarla koyduk. Okulun açıldığı günden beri geliyor. 13 öğrencim var. 14'üncü öğrencim gibi oldu. Her gün ona da simit alıyoruz. Süt veriyoruz. Ders işlerken geliyor, oturuyor. Dersi dinlediği de oluyor. Farklı bir kedi. Çocuklarla çok iyi anlaşıyor. Yabancılık çekmiyor. Bizim sınıfa gelmediği günler çocuklar merak ediyor. Teneffüste başka sınıflara bakıyorlar. Sürekli takibini yapıyorlar. Kuşlar için yuva da yaptık. Bahçemizde ağaçlara yem koyuyoruz. Her öğretmenin bir şekilde hayvanlarla çocukları buluşturması gerekir. Çocuk için bir artı oluyor."
ANAOKULUNUN YENİ ÖĞRENCİLERİ TARÇIN VE BONCUK
Hatay'daki Tavla Müfide-Ahmet Rende Anaokulu'nun 75'inci öğrencisi barınaktan sahiplendikleri köpek Tarçın oldu. 74'üncü öğrenci de dört ay önce aralarına katılan kedi Boncuk. Her ay bir sınıf hayvanların beslenmesinden sorumlu. Mama kumbarası oluşturularak yem alınacak. 73 öğrencili okulun müdürü Oya Gürkan, çocuklara hayvan sevgisini aşılamak için kedi ve köpek sahiplendiklerini söylüyor. Gürkan, şöyle anlatıyor:
"Tarçın'ı okulların kapanmasına az bir süre kala barınaktan sahiplendik. Sokak köpeği, arka sağ patisinin üzerine basamıyor. Hem ona yardımcı olmak, hem de çocuklara hayvan sevgisi aşılamak istedik. Aşılarını, bakımı yaptırdık. Bahçemize bir kulübe koyduk. Öğrenciler çok sevdi. Yem yedirip, evlerinden yemek artığı, mama getirdiler. Bakımında da öğrenciler yardımcı olacak. Bu bir farkındalık oluşturacak ve çocuklara sorumluluk da kazandıracak. Yardımcı personelimiz hafta sonları gelip, bakıyor. Yaz tatilinde de ben bakacağım. Bir başka okulun müdür yardımcısı arkadaşımla konuştum. Yaz tatiline sırayla çıkacağız. Ben tatildeyken o ilgilenecek. Dört ay önce sahiplendiğimiz bir kedimiz de var, Boncuk. O da sokak kedisiydi. Sokak hayvanlarına herkesin el uzatması gerekiyor. Bakanımıza teşekkür ediyoruz, farkındalık oluşturdu. Gönüllülük esasına dayalı ama önceliğimiz bu. Önce tedirgin oldum, bakabilir miyiz diye ama planlama yapınca her şey kolay oldu."
MİNİKLER KUŞLA ÖĞRENİYOR
Gaziantep Şehitkamil'deki Vali Muammer Güler ilkokulu anasınıfı öğretmenleri Makbule Kara ve Gülcan Gürakan Temiz, çocukların sosyal duygusal becerilerini, sorumluluk bilincini geliştirmek, hayvan sevgisini aşılamak için sınıfa kuş aldı. 25 öğrencili sınıfın öğretmeni Kara,"Amacımız çocuklara hayvanları sevdirmek. Her hafta sonu bir öğrenci evine götürüyor. Sınıfta hayvanlara verilen zararlardan, yapılmaması gerekenlerden bahsediyoruz. Sokakta gördükleri hayvanlara yiyecek vermeleri, korkmamaları gerektiğini anlatıyoruz. Bir canlıya yardım etmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Yemeğini kendileri veriyor. Evlerinde ailelerle yemi verip, kafesini birlikte değiştiriyorlar. En büyük amacım çocuklara sorumluluk kazandırmaktı"diyor.
25 TAVUK 6 CİVCİVLİ OKUL
Aydın'ın Çine ilçesinde bulunan Akçaova Ortaokulu'nun tavukları var. Onların da bakımından öğrenciler sorumlu. Her gün bir öğrenci yemekhanede toplanan yiyecekleri onlara götürüyor. Müdür yardımcısı Murat Kiraz, okula bir kuluçka makinesi de aldıklarını belirterek şunları söylüyor: "Okul yemekhanesinde artan yemeklerin çöpe gitmemesi için projeler düşündük. Bu yemeklerle canlı besleyebileceğimiz aklımıza geldi. Öğrencilerle birlikte önce tel örgü çektik sonrasında bir kümes yaptık. Tavukları bulduk. Civcivlerimizin sayısı gittikçe arttı. Süs tavuklarımız da var. Okul zamanı öğrencilerimiz, tatilde ben bakıyorum. Yemekhanede ayrılan kaba öğrenciler çıkarken yemek bırakıyor. 25 tavuk, 6 civcivimiz var. Okula bir de kuluçka makinesi aldık. Öğrenciler yumurtanın civcive dönüşme sürecine de görüyor. Derslere de faydalı. Çocuklar onları seviyor, besliyorlar. Hem hayvan sevgisi gelişiyor. Sorumluluk bilinci de artıyor. Empati kurup merhametle yaklaşıyorlar. Daha fazla artınca isteyen öğrenciler civcivleri sahiplenebilecekler. Yumurtaları satıp ihtiyaç sahibi öğrencilere de yardımcı olabiliriz."
1-C SINIFINDAN KAPLUMBAĞA FINDIK
Trabzon Ortahisar'daki Yavuz Selim İlkokulu 1-C sınıfının 25'inci üyesi kaplumbağa Fındık . Öğrenciler Fındık'ın suyunu değiştirip, yem veriyor. Sınıf öğretmeni Songül Çelik, nasihat vermektense çocukların görerek davranışlarının daha hızlı değiştiğini belirterek şunları söylüyor:
"Yaşamdaki varlıkları, olayları çocuk okulda da görmeli. Sınıfımızda bitki de kaplumbağa da var. Sınıfı yaşam alanı haline getirdim. Bitkileri suluyorlar, ışık almaları için yerlerini değiştiriyorlar. Yaşayarak öğreniyorlar. Yılda bir, iki kez harçlıklarımızla sütlerimizi, mamalarımızı alırız, barınaklardaki hayvanları besleriz. Kaplumbağa sessiz, bakımı kolay bir hayvan. Çocuklar sırayla besliyor. Yarıyıl tatilinde bir öğrencim evine götürüp, baktı. Nasihat vermektense doğru rol model olursan çocuk her şeyi alır. Doğada sadece insanların canlı olmadığını, farklılıklarla birlikte de yaşamamız gerektiğini, saygı duymayı, aynı ortamı paylaşmayı öğreniyor"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.