Milliyet yazarı Özay Şendir koronavirüsün Delta varyantı ile ilgili yaptığı değerlendirmede nüfusunun tamamını aşılayan ülkelerde görülen virüs vakalarını kaleme aldı.

BREZİLYA'DA BİN ÇOCUK ÖLDÜ

Brezilya'da bin çocuğun virüs nedeniyle öldüğünü açıklayan Şendir uyarılarına devam etti. Çocuklar ve öğrencilerde aşılamaya rağmen görülen virüs vakaları Eylül ayında açılacağı açıklanan okullar için soru işaretleri oluşturdu.

İşte Şendir'in yazısının ilgili bölümü;

"Geçen hafta 164 öğrenci ve 16 çalışanda koronavirüs Delta varyantı görüldü. Bu rakamlar 18 yaş üstü nüfusunun tamamını aşılayan, 6 Haziran’dan beri de 12-15 yaş aralığını aşılayan İsrail’den.

Dünya genelinde büyükler aşılandıkça çocuklardaki vaka artış sayılarına dikkat edilmeye başlandı.

“Çocuklara bulaşmıyor, bulaşsa da çocuklar hafif atlatıyor” denilen koronavirüs Brezilya’da en az bin çocuğun ölümüne neden oldu.

Çocuklara koronavirüs aşısı yapılmalı mı, yapılmamalı mı konusunda bilim dünyasının da kafası karışık.

Referans dergi Lancet’in mayıs sayısında yayımlanan bir araştırmada, her bir milyon çocukta sadece iki ölüm vakası görüldüğü yazıldı.

Buna karşılık, ABD’de 12-15 yaş arası aşılanan çocuk sayısı bir milyonun üzerinde.

Kanada bir süredir çocukları aşılıyor, Avrupa İlaç Ajansı da 12-15 yaş grubuna aşı yapılmasını onayladı.

Çocukların aşılanması kararı aslında sadece çocukları korumak için alınan bir karar değil.

Çocuklar, bir sürü ülkede nüfusun büyük bir bölümünü oluşturdu-ğundan, toplumsal bağışıklığa ulaşılması için aşılanıyor.

ABD’de yüzde 85, Almanya’da yüzde 80 olan bağışıklık hedefine 18 yaş altını aşılanmadan ulaşılamaz.

Fakat ABD ve Kanada’da da 12-15 yaş arası çocuklara aşı kullanım izni sadece bin 131 çocuğa aşı yapılarak verildi.

Daha detaylı bir araştırmaya mutlak ihtiyaç var.

Pfizer-BioNTech başta olmak üzere bir sürü firma 6-11 yaş arası çocuklar için şu an aşı üretmeye çalışıyor.

Kısa bir süre sonra Türkiye’de de önce 12 yaş ve üzeri, ardından da daha küçüklerin aşılanmasını konuşmak zorunda kalacağız.

Bilim Kurulu’nun bu meseleyi şimdiden ele almasında büyük fayda var.

Delta Plus varyantı yeni değil

- Biz önceki gün duyduk ama Delta Plus varyantı yeni değil, nisan başından beri hayatımızda.

Çarşamba ortalığı karıştıran gelişme Hindistan’ın bu varyantı “Endişe verici” olarak kayıt altına alma kararı.

- Delta varyantı ile Delta Plus denilen varyant arasındaki fark, Delta Plus’ın K417N adı verilen bir spike protein mutasyonuna sahip olması. Beta varyantında görülen bu özellik şimdi Delta Plus varyantında da karşımıza çıktı.

- Delta Plus varyantı şu ana kadar 10 ülkede tespit edildi, 80 ülkeye yayıldı ve çoğu ülkede baskın tür haline geldi.

- Hintli bilim insanları Delta Plus varyantının akciğer hücrelerine daha kolay tutunduğunu ve monoklonal antikor tedavisine daha dirençli olduğunu düşünüyor ama dünya geneli bu karara varmak için vaka sayılarının az olduğu kanaatinde.

- Delta Plus ilk İngiltere’de tespit edilmiş ama ABD’den Japonya’ya kadar yayılmış durumda, dolayısıyla sayısı mutlaka artacak.

- Türkiye’de gerek Delta gerekse Delta Plus varyantların tam sayısını bulmak için PCR testleri yeterli değil. Pozitif çıkan testlerden sonra mutant virüs kitleriyle ikinci bir test ve hesaplamalar yapılması gerekiyor. Bu bin pozitif vakanın hepsi için uygulanıyor mu, bilmiyoruz.

- Sonuç olarak, koronavirüs direnmeye ve maalesef kötü yönde gelişmeye devam ediyor. Grip gibi zararsız hale gelmeyi tercih etse, gül gibi geçinip gideceğiz ama olmuyor işte..."