Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal kararı ne anlama geliyor? Eğitim-Bir-Sen, AYM kararını değerlendirdi!
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı maddelerinin iptali istemiyle CHP tarafından açılan davada Anayasa Mahkemesi’nin, kanunun bir kısım hükümleri hakkında verdiği iptal kararının gerekçeli metni 27.09.2023 tarihli ve 32322 sayılı Resmî Gazete’de...
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı maddelerinin iptali istemiyle CHP tarafından açılan davada Anayasa Mahkemesi’nin, kanunun bir kısım hükümleri hakkında verdiği iptal kararının gerekçeli metni 27.09.2023 tarihli ve 32322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
İptal kararı 9 ay sonra yürürlüğe gireceğinden mevcut kariyer basamakları yazılı sınavı ve süreci etkilenmeyecek
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girecektir. Bu durumda kariyer basamaklarında ilerleme süreçleri mevcut (iptal konusu edilen veya dayanağı ortadan kalkan) mevzuata göre yürütülecektir. Bu nedenle, Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı, planlandığı tarihte, 19 Kasım 2023’te yapılacaktır. Sınav sonuçlarına göre de uzman ve başöğretmenlik ünvanları alınabilecektir.
Adaylık süreci iptal edildi
Kanunun 5. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda” ibaresi ile dördüncü fıkrasının (ç) bendinden yer alan “ç) Aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programına mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirmede başarısız olanların” hükmü yönünden iptal kararı verilmiştir. Gerekçeli kararda adaylık sürecine ilişkin değerlendirme yapacak Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nun oluşumu, yetkileri, çalışma ilkeleri ve yapacağı değerlendirmeye ilişkin objektif kıstasların, Adaylık Yetiştirme Programı’nın kapsamının herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak düzenlenmemiş olması, herhangi bir yasal çerçeve çizilmemesi, temel ilkeler belirlenmemesi iptal sebebi sayılmıştır.
Adaylık süreci yönetmelik değil kanuni düzenleme konusu edilmelidir
İptal kararıyla aday öğretmenlerin adaylık süreci sonunda başarılı olup olmadıklarının tespiti konusunda bir boşluk oluşmuş durumdadır. Zira söz konusu değerlendirme artık Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılamayacaktır. Yine Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nca yapılan değerlendirmede başarısız olanların görevlerine son verilmeyecektir.
Kariyer basamaklarının yönetmelikle düzenlenmesi ile mesleki gelişim çalışmaları aranması iptal edildi
Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki “Mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olan” hükmü; ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve mesleki gelişim alanlarında başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlayanlar” ibaresi ile sekizinci fıkrasındaki “(8) Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir” hükmü iptal edilmiştir. Gerekçeli kararda, kariyer basamaklarında ilerlemenin şartları arasında yer alan mesleki gelişim alanlarında gerekli olan asgari çalışmaların temel ilkelerinin, kapsamının, niteliğinin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak düzenlenmemiş olması, herhangi bir yasal çerçeve çizilmemesi, temel ilkeler belirlenmemesi, kariyer basamakları süreci gibi sınırsız, belirsiz, geniş bir alanın yönetmeliğe bırakılması iptal sebebi sayılmıştır.
Kariyer basamaklarında ilerleme süreçleri kanunla düzenlenmelidir
Mevcut durumda yeni bir yasal düzenleme yapılmaması hâlinde iptal kararıyla birlikte kariyer basamakları ilerleme sürecinde mesleki gelişim alanlarında asgari çalışma yapmış olmak şartı aranmayacaktır. İptal kararı sonrasında öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esasların yönetmelik konusu edilebilmesi mümkün değildir. Mevcut Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği de kanuni dayanaktan yoksun ve uygulanamaz hâle gelmiştir. Bu iptal kararı sonrası adaylık sürecindeki uygulamalar, adaylık süreci uygulamaları ve yetiştirme programının değerlendirilmesi, adaylık sürecinin başarılı/başarısız şeklinde nihai değerlendirilmesi gibi konular ile öğretmenlik ve uzman öğretmenlikte geçmiş sayılan süreler, eğitim programı, yazılı sınava ilişkin usul ve esaslar gibi konular yönetmelikle düzenlendiği için hem adaylık hem de uzman ve başöğretmenlik süreci çıkmaza girmiştir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda revizyon zorunludur
Adaylık öğretmenlik ve kariyer basamakları sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için siyasi irade ve TBMM tarafından ivedilikle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gerekçesi çerçevesinde yasal bir düzenleme yapılması, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun adaylık ve kariyer basamaklarında ilerleme süreçlerini içerecek şekilde revize edilmesi gerekmektedir.
Siyasi irade ve TBMM, yasal düzenleme zorunluluğunu ve gerekliliğini, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütünü yönünden ele almalı; kanunun eksikliklerini, hatalarını ve yanlışlarını da bu vesileyle düzeltmelidir.
Öğretmenlerimiz iptal kararının mağdurları olmamalıdır
Öğretmenler, kendilerinden kaynaklanmayan ve kendilerine sorulmayan hukuki ve idari tasarrufların, mahkeme kararlarının, sorumsuz ve sorunlu politik eylemlerin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılmamalıdır. İptal kararının yürürlüğe gireceği güne kadar var olan hukuki durum ve kazanılmış haklar korunmalı; hâlihazırda devam etmekte olan 2023 yılı kariyer basamakları ilerleme süreci öğretmenlerin haklı beklentileri ve idari istikrar, hukuk güvenliği ilkeleri ekseninde tamamlanmalıdır. Kariyer basamakları süreci, 2008 yılında olduğu gibi belirsizlik ve sahipsizlik içinde bırakılmamalı; kariyer basamaklarının sürdürülebilir bir yasal zemine kavuşturulması amacıyla gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.
Bakanlık, öğretmenlerin haklı beklentilerini karşılayan bir meslek kanunu için çalışmaya ivedilikle başlamalı ve hızla sonuçlandırmalıdır
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun kapsamının genişletilmesi, öğretmenlerin genişletilmiş hak, yetki ve sorumluluklarının düzenlendiği, mesleğin usul ve esaslarını konu edinen bir kanun hâline getirilmesi, yıllardır bekleyen kariyer basamakları sorununa çözüm olmak üzere getirilmiş mevcut meslek kanununun eksiklik, yetersizlik ve mülakat gibi hatalı ön kabullerle malûl yeni bir sorun kaynağı hâline gelmesini önleyecektir. Bu çerçevede, öğretmen kadrosuna yapılacak atamalarda, sadece Kamu Personeli Seçme Sınavı puan üstünlüğünün esas alınması ilkesi benimsenmeli; öğretmenliğe ilk atama sürecinde mülakat kaldırılmalıdır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nde açılan iptal davasında uzman/başöğretmenlik yazılı sınavının iptali istenilmemiş; mahkeme bu konuda bir hüküm kurmamış ise de yazılı sınav şartı kaldırılmalı, kariyer basamaklarında ilerleme sadece öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olmalı; kariyer basamakları sınavı kaldırılarak öğretmenlikte 5 yılını tamamlamış olanlar uzman öğretmenlik, 10 yılını tamamlamış olanlar başöğretmenlik ünvanı alabilmelidir.
Sendikamızın Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ve önerileri dikkate alınmalıdır
Eğitim-Bir-Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva etmesi yönüyle öğretmenlerin beklentilerini ve Eğitim-Bir-Sen’in toplu sözleşme masasına taşımış olduğu taleplerini karşıladığını; ancak ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğunu ifade etmiştik. Yine kanunun bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğunu dile getirmiş; TBMM Başkanlığı’na ve Meclis’te grubu bulunan partilere sunulmak üzere olması gereken bir içerikle “Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı” hazırlamıştık.
Ekim 2022’de yayımladığımız “Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslak Önerisi” dikkate alınmalı, bakanlık veya siyasi irade tarafından yapılacak yasal düzenleme çalışmalarında esas alınmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.