İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER) tarafından “II. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu” gerçekleştirildi. Türkiye'nin her köşesinden 1000'e yakın öğretmenin ve eğitim yöneticisinin katıldığı “Okulun Geleceği-Geleceğin Okulu” temalı II. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu, Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde 27 Kasım 2010 Cumartesi günü gerçekleştirildi.

İGEDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Hakan KARATAŞ'ın açılış konuşmasıyla başlayan ve üç ayrı salonda devam eden Sempozyum'da 15 farklı ilden ve yurtdışından gelen katılan 30 öğretmen 25 bildiri sundu. Okulu Tartışmak 1-2, Geçmişten Geleceğe Bakış, Küresel Perspektif, Özel Öğretim ve Rehberlik ve Uygulama Örnekleri 1-2 başlıklı 7 ayrı oturumun yapıldığı Sempozyum'da ayrıca poster sunumları da yapıldı.

Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğünü temsilen sempozyuma katılan Daire Başkanı İ. Halil ALTINOK yaptığı sunumda:

"Köklü bir eğitim geleneğine sahip olan ulusumuzun, zengin bir öğretmen yetiştirme deneyimine sahip olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığının temel görevi, Türk Ulusunun bütün bireylerini milli eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak yetiştirmek olduğu, bu temel görevini yerine getirebilmesinin de öncelikle yeterli nitelik ve nicelikte öğretmenle olacağı, ülkemizdeki öğretmen yetiştirme alanındaki uygulama ve gelişmelerin tarihsel seyrinde Atatürk'ün eğitimle ilgili görüş ve düşüncelerinin, Milli Eğitim Şuralarında alınan karaların, 5 Yıllık Kalkınma Planlarında öğretmen yetiştirme ile ilgili karaların etkili politikalar olduğunu, 1982 yılından itibaren YÖK Yasası ile öğretmen yetiştiren kurumların YÖK çatısı altında toplanmasıyla öğretmen yetiştirmenin akademik boyutta gerçekleşmeye başladığını, MEB-YÖK iş birliği ve koordinasyonu ile öğretmen yetiştirmeye yeni boyut kazandırıldığını, Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü Koordine ve sorumluluğunda yürütülen Öğretmen Yeterlikleri hazırlama çalışmalarıyla daha nitelikli öğretmen yetiştirileceğini" belirtmiştir."



Sempozyum sonuç bildirgesi:

1. Türkiye'de milli ve nitelikli öğretmen yetiştirme sorunu vardır. Okula dayalı öğretmen yetiştirme modeli veya modelleri tartışmaya açılmalıdır.

2. Öğretmenin niteliğini artırmak için “Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme” alanındaki tezsiz yüksek lisans programları yaygınlaştırılmalı ve söz konusu bu programlara başvuran bütün öğretmenlerin kabul edilebileceği bir modele geçilmelidir.

3. Türkiye'nin geleceği sınıf içinde saklıdır. Bu nedenle sınıf içi öğrenme ve uygulamaları iyileştirecek mikro eğitim politikaları geliştirilmelidir.

4. Milli Eğitim Balkanlığı ve Yüksek Öğretim Kurulu öğretmen yetiştirme konusunda özgün politikalar geliştirememiştir.

5. Türkiye “iyi ve model insan” yetiştirme hususunu yeniden düşünmeli, çocuklarımızı yaftalayan/sıralayan merkezi sınav sistemlerini gözden geçirmelidir.

6. Eğitim sistemimizde “talim” yapılmakta, “terbiye” konusu göz ardı edilmektedir. Türkiye'nin öteden beri sahip olduğu milli, insani, ahlaki kodları ve bileşenleri “iyi insan modeli” bağlamında etraflıca çalışılmalı, ortaya çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

7. Türkiye'de eğitim, okullarda bozulmuştur ve okullardan düzelecektir.

8. 2050 ve 2100'lü yıllarda Türkiye'nin bir yeryüzü ülkesi olma ülküsüne hizmet edecek “eğitim politikaları vizyon raporları” hazırlanmalı ve toplumla paylaşılmalıdır