Milli eğitim bakanlığı Eylül ayı atamaları ile ilgili yaptığı açıklamada Aile ve Tüketici Bilimleri için yalnızca bir kontenjan açtıklarını bildirmiş olup, bu durum benim gibi atama bekleyen binlerce arkadaşımı hayal kırıklığına uğratmıştır.

Son yıllarda ülkemiz üreten bir toplumdan giderek tüketen bir toplum haline gelmektedir. Her şeyi tüketmeye başladık. Hem de bilinçsizce. Biz ATB mezunları olarak tüketim toplumunun bilinçlenmesi için gerekli uzmanlık eğitimlerini tamamlamış olarak hazır beklerken, bu ders yalnızca lise seviyesinde kalmaktadır ve oldukça yetersiz sayıda kadro açılarak bu alanın önemi ve ciddiyeti ayaklar altına alınmaktadır. Bizler tüketim toplumlarının bilinçlenmesi için bu eğitimin ilkokul hatta anaokulu seviyesine inmesi gerektiğine inanırken ve beklerken, konunun ciddiyetinin ne yazık ki Milli eğitim bakanlığı yetkilileri henüz kavrayamamıştır.

Bilinçli tüketici olma, tüketici hakları, çevre eğitimi ,atıkların değerlendirilmesi, aile olma, duygusal gelişim sorunları , sosyal uyum sorunlarını hatta çağımızın belası olan uyuşturucu ve sigara bağımlılığından korunma yolları konusunda uzmanlaşan ATB öğretmeni olarak , bu eğitimlerin çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren verilerek çocuklarımızın daha bilinçli hale getirmesi gerektiğini düşünmekteyim.

Geçen bir konuşma arasında yiyecek içecek öğretmeninin okulda ders saatini doldurmak için ATB derslerine girmekte olduğunu duydum. Bu kadar hayati konularda ders saatini doldurmak için uzman olmayan bir öğretmenin derse girmesi ne kadar doğru? Diğer yandan bakacak olursak bu eğitimi alanlar nerede? Atanmak için uğraş vermekte. Sonuç Eylül öğretmen atamalarında on beş bin kadroda bir kontenjan, evet yanlış duymadınız yalnızca bir kontenjan Aile ve Tüketici Bilimleri öğretmenliği için ayrıldı.

Hayatımızın her alanında bizi ilgilendiren tüketim konusunda eğitim almış, hadi onu geçtik bizim temelimizi oluşturan  "aile" konusunda eğitim almış kişilere ayrılan kontenjan bir kişi. Koskoca ülkede her yerde bu konuda deneyimli uzmanlar varda sadece bir kişiye mi ihtiyaç kaldı, yoksa "aile ve tüketim" e ayrılan değer bu mu?

Evet şaka gibi ama on beş  bin kontenjanda bir  kişi....

Zeynep Şarman

www.depohaber.com