Niçin hala sözleşmeli öğretmenlikte ısrar ediliyor?

Niçin hala sözleşmeli öğretmenlikte ısrar ediliyor?

Milli Eğitim Bakanlığı, 30 bin kadrolu öğretmen alımında, kadroya geçtiği için boşalan sözleşmeli pozisyonların yer aldığı Aralık 2010 sözleşmeli öğretmen atamaları kontenjan listesini açıkladı. Bakanlığın yayımladığı listede toplam 6 bin 850 sözleşmeli p

Milli Eğitim Bakanlığı, 30 bin kadrolu öğretmen alımında, kadroya geçtiği için boşalan sözleşmeli pozisyonların yer aldığı Aralık 2010 sözleşmeli öğretmen atamaları kontenjan listesini açıkladı. Bakanlığın yayımladığı listede toplam 6 bin 850 sözleşmeli pozisyon yer almaktadır. Pozisyonlar, il, okul ve branş bazında yayımlanmıştır.

Bu köşede sözleşmeli öğretmenliğin mahsurlarından bahseden birçok yazı kaleme alınmış bu yöntemden kurtulmanın yolları gösterilmiştir. Ancak hala sözleşmeli öğretmen alımına gidilmesini normal bir mantıkla anlamak mümkün değildir. Sözleşmeli statüde çalışanlar durumlarından memnun olmadıklarını ve kadroya geçirilmelerini her platformda talep etmelerine rağmen hala sözleşmeli öğretmen alımı yapılmaktadır. Kaldı ki bunların kadroya geçirilmesi için zaman zaman sözler verildiği de basın yayın organlarında çıkmıştır. Bu nedenle değişik zamanlarda bu köşede yayınlanan yazılara aşağıda yer vereceğiz. Umarız bu önerilerimiz dikkate alınır.

Sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirmek istiyor musunuz? İşte formül

09.07.2010 tarihinde 9 bin 406 sözleşmeli öğretmenin ataması yapılmıştır. Bir taraftan sözleşmeli öğretmen atamalarının mahzurlarından bahsedip bir taraftan da habire sözleşmeli öğretmen alımına devam etmeyi anlamak mümkün değildir. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmelerinin çözümü ise Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğe geçici bir madde ekleyerek sözleşmeli öğretmenlerin atanmalarına esas KPSS puanlarına göre kadrolu öğretmenliğe alınmalarıdır. Yani geçici maddeye; "KPSS sonuçlarına göre sözleşmeli öğretmen olarak yerleştirilenler, sözleşmeli olarak yerleşmelerine esas puanlarına göre kadrolu öğretmen olarak yerleştirilebilirler."ibaresinin eklenmesi ve 3797 sayılı Kanunun geçici 11 inci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen serbest öğretmen kadrolarından boş bulunan 25.000 öğretmen kadrosuna da sözleşmeli öğretmenlerin atanmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Bu yöntemle sözleşmeli öğretmenlerin sorunu da çözülmüş olacaktır. Geleceğimizin şekillenmesi öğretmenlere bağlı olduğu için bu düzenlemenin onlardan esirgenmemesini arzuluyoruz.

Sözleşmeli öğretmenliğe niçin geçildiğini öğrenmek mi istiyorsunuz?

2003 yılından itibaren açıktan personel alımında kamu kurum ve kuruluşlarına çok ciddi sıkı tedbirler uygulanmaktadır. Bunun sonucunda da personel alımı zorlaşmıştır. Bütçe kanunları 2003 yılından itibaren incelendiğinde açıktan ve naklen personel alımları kamu kurumlarından emeklilik istifa vb. nedenlerle ayrılan personel sayısının belirli bir miktarı ile sınırlanmıştır. Bu rakamlar % 80 den başlayarak % 25'e kadar düşürülmüş, 2010 yılında da bu rakam % 50 olarak belirlenmiştir.

İşte bu durum özellikle öğretmen atamalarında ciddi sıkıntılar oluşturmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı da bütçe kanunlarındaki bu kısıntıyı sözleşmeli öğretmen alımı yoluyla aşmaya çalışmıştır. Düşünün ki her yıl 17.000 ila 20.000 arasında öğretmen emekli oluyor. Siz bu rakamın % 25 i kadar öğretmen alabilirsiniz diyorsunuz. Doğal olarak kalan öğretmen açığının bir şekilde kapatılması gerekmektedir. İşte öğretmen açığının kapatılması sözleşmeli öğretmen alımı yoluyla gerçekleşmektedir.

Özellikle öğretmen alımında açığın sözleşmeli personel alımı yöntemiyle kapatılmaya çalışılması kabul edilemez bir yöntemdir. Bir sınıfa sözleşmeli öğretmen diğer sınıfa kadrolu öğretmen giriyor. Buradaki öğrenci ve öğretmen psikolojisini düşünmek dahi ürkütücü. Gelecek nesillerin emanet edileceği öğretmenler için farklı bir düzenleme yapılarak sözleşmeli öğretmen uygulaması tedrici olarak sonlandırılmalıdır. Burada bizim önerimiz bütçe kanunu hazırlanırken öğretmenlere istisna getirilmesidir.

Benzer istisnalar var mıdır?

Benzer bir istisnaya 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun kadroların kullanımına ilişkin esasları düzenleyen 22'nci maddesinde rastlıyoruz. Burada; "... Hakimlik ve savcılık meslekleri ile bu meslekten sayılan görevlere ve Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği uyarınca asistan kadrolarına yapılacak atamalar, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının ilgili mevzuatları uyarınca vergi ve sosyal güvenlik alanlarında münhasıran teftiş, denetim ve soruşturma görevlerini yerine getirmek amacıyla ihdas edilmiş kadrolarından yardımcı ve stajyer kadrolarına yapılacak atamalar, 657 sayılı Kanunun 53 üncü maddesine göre yapılacak özürlü personel atamaları, .....birinci fıkrada yer alan sınırlamalara tâbi değildir."ifadesine yer verildiğini görüyoruz.

Yapılması gereken ise bu düzenlemeye birde "Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen kadrolarına yapılacak atamalar" ibaresinin eklenmesidir. Burada yapmaya çalıştığımız gelecek nesillerin emanet edileceği öğretmen alımında tasarruf kavramının geçerli olamayacağını ifade etmektir. Nasıl ki Milli Savunmada tasarruf ön plana çıkmıyor öğretmen alımında da aynı yöntem izlenmelidir. Aksi takdirde geleceğimizi kendi ellerimizle karartırız.
Ahmet Ünlü'nün yazısı
memur.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.