MEB Tasarısını Cumhurbaşkanı Onaylar Mı?

MEB Tasarısını Cumhurbaşkanı Onaylar Mı?

GENEL BAŞKAN, “TASARI KANUNLAŞIRSA, CUMHURBAŞKANINDAN ONAYLAMAMASINI İSTEYECEĞİZ” DEDİ.

GENEL BAŞKAN, “TASARI KANUNLAŞIRSA, CUMHURBAŞKANINDAN ONAYLAMAMASINI İSTEYECEĞİZ” DEDİ.

        Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk; Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip Geylan ve Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaplan ile birlikte 26 Şubat 2014 tarihinde İstanbul 5 ve 9 No’lu Şubelerin istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Şube Başkanları, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe ve İşyeri Temsilcileri ve üyelerimiz de hazır bulundu.

Bir yerlere mideden bağlıysanız, sadece menfaat bağıyla bağlıysanız, değerlendirmelerinizin de ahlaki ölçüsü yoktur.

        Toplantıda bir konuşma yapan Genel Başkan Koncuk siyasetin ahlakının bozulduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: “Daha önceki yıllarda bir siyasetçi ile ilgili bu iddiaların yüzde 1’i gündeme gelseydi, o siyasetçi milletin huzuruna çıkamazdı. Kimse de bunu içine sindirmezdi. Ama görünen o ki, bazılarının değer yargıları bayağı törpülenmiş. Bir yerlere mideden bağlıysanız, sadece menfaat bağıyla bağlıysanız, değerlendirmelerinizin ahlaki ölçüsü yoktur. Ne milli değerlerimizin, ne de dini değerlerimizin, hatta Hz. Peygamberimizin ‘Din güzel ahlaktır’ sözünün bile artık bu adamlar için hiçbir anlamı yoktur.

Kimileri hayatı sadece o hedefe ulaşmak için ya da ulaştığı makam koltuğunu korumak için yaşıyor. Bu zihniyette olan insanların sayısı ne yazık ki artıyor. Bu da milletimizin geleceği bakımından büyük bir handikaptır.”

        Bazılarına göre hayat yaşanacak bir süredir. Bu süreyi nasıl yaşarsan yaşa ama yaşa. İngilizlerin ‘Yemek için yaşama, yaşamak için ye’ şeklinde bir atasözü var. Ancak üzülerek görüyoruz ki, insanların bir kısmı yemek için yaşıyor. Belki de sıkıntımız buradadır. Yemek, zaman zaman makam olabiliyor, menfaat olabiliyor. Kimileri hayatı sadece o hedefe ulaşmak için ya da ulaştığı makam koltuğunu korumak için yaşıyor. Bu zihniyette olan insanların sayısı ne yazık ki artıyor. Bu da milletimizin geleceği bakımından büyük bir handikaptır.”

Toplumun yozlaşan kesimi toplumun dinamikleri olan insanlardır. Toplumun dinamikleri olarak gördüğümüz öğretmenler, din adamları, akademisyenler bu yapıdaki kuruluşlara üye oluyorsa, herkesin şapkayı önüne alıp düşünmesi lazım.

        Adına sendika denen ama sendikacılıkla uzaktan yakından alakası olmayan malum yapının Türkiye’ye yaptığı en büyük ihanet insanların bozulmasına zemin hazırlamak olduğunu belirten Koncuk, bu durumun toplumu yozlaştırdığını ifade etti. Koncuk, “Bunların ortaya koyduğu büyüme stratejisi toplumu yozlaştırmıştır. Toplumun yozlaşan kesimi toplumun dinamikleri olan insanlardır. Toplumun dinamikleri olarak gördüğümüz öğretmenler, din adamları, akademisyenler bu yapıdaki kuruluşlara üye oluyorsa, herkesin şapkayı önüne alıp düşünmesi lazım” diye konuştu.

İnsanlar kendi nefsiyle baş başa kaldığında, ‘Sen; inandığın gibi yaşadın, hiçbir yanlışın peşinde olmadın, belki zarar gördün ama gönlün rahat, çocuklarına iyi bir isim bırakıyorsun’ diyorsa, işte adam olmak budur.

        Sendikal mücadelede hizmette bir yarış olması gerektiğini kaydeden Genel Başkan Koncuk, “Esasında dünya görüşleri bu yapılarla hiç örtüşmeyen insanlar bile, kendilerini bunlara üye olmak durumunda hissediyor. Ben bu tip insanları memleket adına kayıp olarak görüyorum. Bu insanlar kafasını yastığa koyduğu zaman ‘Sen; şube müdürü oldun, il milli eğitim müdürü oldun, genel müdür oldun; millet seni adam zannediyor ama bu makamı elde etmek için hangi tezgâhlardan geçtin, hangi değerlerinden taviz verdin. Sen adam değilsin’ demektir. İnsanlar kendi nefsiyle baş başa kaldığında, ‘Sen; inandığın gibi yaşadın, hiçbir yanlışın peşinde olmadın, belki zarar gördün ama gönlün rahat, çocuklarına iyi bir isim bırakıyorsun’ diyorsa, işte adam olmak budur. Esasında herkesin buna talip olması lazım” dedi.

Malum yapı insanlara ‘ruhunu bana sat’ diyor; siyasi iktidar da aynı metotlarla varlığını devam ettirmeye çalışıyor.

        Sadece nefsini yaşayan kişilerin Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen ile işi olmayacağını belirten Koncuk, malum yapının insanlara ‘ruhunu bana sat’ dediğini, siyasi iktidarın da aynı metotlarla varlığını devam ettirmeye çalıştığını söyledi. “Günü kurtarmaya çalışanlar ve küçük menfaatler için hareket edenler var” diyen Koncuk, “Tüm bu yaşananlar toplumun bozulması sonucunu doğruyor. Bu devirler geçecektir ama arızalar nasıl düzeltilecek, bunu bilmiyoruz” dedi.

Bir öğretmenin matematik ya da fizik bilgisi bilim adamı seviyesinde olsa dahi, ahlaki değerleri bu toplumun değerleriyle örtüşmüyorsa, bu kadar bilgili olmasının da bir anlamı yoktur.

        Genel Başkan Koncuk bir öğretmenin nasıl olması gerektiğini de anlatarak, şöyle konuştu: “Branşı ne olursa olsun öğretmen önce öğrencilerine hayatı öğreten, hayatta karşılaşacağı zorluklarla ilkeli bir şekilde nasıl mücadele edeceğini öğreten insandır. Bir öğretmen öğrencilerine bu duyguları aşılayamıyorsa, iyi matematik öğretmesinin hiçbir anlamı yoktur. Bir öğretmenin matematik ya da fizik bilgisi bilim adamı seviyesinde olsa dahi, ahlaki değerleri bu toplumun değerleriyle örtüşmüyorsa, bu kadar bilgili olmasının da bir anlamı yoktur.”

Bizim büyümemiz, ahlaki değerlerin hala bu ülkede kıymeti olduğunu göstermesi açısından çok önemlidir.

        Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in büyümesinin önemine dikkat çeken Koncuk, “Allah büyümemizi daim eylesin. Bizim büyümemiz, ahlaki değerlerin hala bu ülkede kıymeti olduğunu göstermesi açısından çok önemlidir. Sizin gibi insanların varlığı çok önemlidir. Ancak         herkesin sizin özelliklerinize sahip olmasını beklemeyin. Bu özellikler mücadele adamlarında, dava adamlarında olur. Zaten bu özellikler herkes de olsa bugün varlığımızı 22 milyon kilometrekarede sürdürüyor olurduk. Bugün sizin özelliklerinize sahip insanların sayısının artması; yürekli, ahlaklı, karakterli, değerlerine sahip çıkan insanların sayısının artması bakımından önemlidir ve toplumu geleceğe taşıyacak en önemli unsurdur.” dedi.

İktidar, milli eğitimin tasdiklemediği insanlardan oluşmasını istemiyor; ‘Sadece benim emir ve talimatlarımla hareket edecek insanlar mili eğitimin tüm kademelerinde olmalı’ diyor.

        İş bırakma eylemimizle de ilgili önemli açıklamalar yapan Genel Başkan Koncuk şunları kaydetti: “Türkiye 17 Aralık operasyonundan sonra tüm kurum ve kuruluşlar bakımından yeniden dizayn edilmek istenmektedir. İktidar kendi varlığını sürdürmek için güvenmediği insanları hiçbir makamda görmek istemiyor. Düşünün ki, okul müdür yardımcılarını bile görevden alan bir iktidar anlayışı vardır. İktidar, milli eğitimin tasdiklemediği insanlardan oluşmasını istemiyor; ‘Sadece benim emir ve talimatlarımla hareket edecek insanlar mili eğitimin tüm kademelerinde olmalı’ diyor. Şu anda 17 Aralık operasyonu nedeniyle tüm kurum ve kuruluşlarda müthiş bir tasfiye hareketi var. Tasfiye hareketi, Milli Eğitim Bakanlığını da etkilemiştir. Tüm bunlar hesapsız yapılan şeyler değildir. Bizim ise bu anlayışlara karşı duruş sergilememiz gerekmektedir. Bu tasarıyı engellemek için gayretlerimiz sürecektir. Tasarı kanunlaşırsa, Cumhurbaşkanından onaylamamasını isteyeceğiz. Hukuki süreçleri takip edeceğiz, gerekirse AİHM’e kadar giden bir süreç yaşayacağız. Ama şunu söylemek istiyorum; inşallah Allah birtakım şeyleri yapma fırsatını art niyetli insanlara bırakmayacak. Herkesin bir hesabı varsa, yüce Allah’ın da hesabı var. Bunlar er ya da geç değerlendirilecektir. Zulmeden karşılığını görür. Zulmü bu millete reva görenler, insanları ‘iktidarımı tehdit edenler, etmeyenler ya da benim için potansiyel tehlike olanlar, olmayanlar’ şeklinde ayrımcılığa tabi tutanlar bunun karşılığını görecektir. Yolun sonu görünmüştür.”

 

 

 

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum