MEB'de İl Dışı Rotasyonun Ayak sesleri mi?

Bakan Nabi AVCI görevden ayrılmadan önce Mayıs ayında yaptığı açıklamalarda öğretmen açığının 66.574 olduğunu söylemişti.

Sayın İsmet Yılmaz bugünlerde TBMM de yaptığı açıklamada;

"Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Maarif Vakfı Tasarısı'nın tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Yılmaz, şu anda Türkiye'de 67 bin öğretmen açığı olduğu halde, bazı illerdeki öğretmen sayısının, sağlık, mazeret atamaları ve eş tayini gerekçeleriyle ihtiyacın da üzerinde olduğunu dile getirdi."

TBMM Tutanaklarındaki (14.06.2016) cümleler ise şöyle;

MİLLİ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Öncelikle, Sayın Yalım'ın atanamayan öğretmenler... Bizim şu anda yaklaşık 67 bin öğretmen açığımız var. Dolayısıyla da bir arkadaşım "100 bin öğretmen atanması gerekir." derken ihtiyacı dikkate alması lazım. Bazı illerimizdeki öğretmen sayısı halihazırda ihtiyacımızın da üzerindedir. Niçin böyle oluyor? Kimisi sağlık nedeniyle, kimisi mazeret ataması nedeniyle, eş tayini gerekçesiyle -ihtiyacımız olmadığı halde- bazı öğretmenleri bazı illere atamak durumunda kaldık.

Uygulama nasıl?

Bilindiği üzere MEB iller arası yer değiştirmelerde tüm boş kontenjanını değil yaptığı planlamaya göre kontenjan açmaktaydı. Örneğin yüz binlerin üstünde açıkların bulunduğu dönemlerde bile iller arasında bu yıl kadar kontenjan açmamıştı.

MEB'in yıllara ve bölgelere göre iller arası yer değiştirmelerde açtığı kontenjanlara bir bakalım.

Evet bu yıl rekor sayıda bir kontenjan açıldı. Her ne kadar da 1.Bölgede geçen yıla göre daha az kontenjan açıldıysa da toplam sayı rekor nitelikte.

Yalnız burada bir sorun var, hem de çok önemli bir sorun:

Halef selef iki bakanın açıklamalarına göre öğretmen açığı 67bin civarında. İller arasına açılan kontenjan 73.324

Bu durumu iki şekilde izah edebiliriz.

1- Ya bakanlar yanıltılıyor öğretmen açığı 67 bin değil 73 binden fazla

2- Ya da bu yıl boş kontenjanların tamamı iller arasına açılırken aynı zamanda bazı iller il bazında fazlalığı olan alanlarda da boş okulları açtı.

Şöyle örneklendirelim: İldeki Matematik Normu 1000 olsun. İldeki Öğretmen sayısının da 1000 olduğunu düşündüğümüzde il de Matematik öğretmeni ihtiyacı yok demektir. Fakat A okulunda 2 fazla öğretmen varken B okulunda 2 boşluk vardır. İl MEM'ler bu boşluğu da iller arasında ilan etmişlerdir. Bu durumda bu iki boşluğa 2 öğretmen atandığında bu ilde 2 fazlalık oluşacaktır.

Biz normu dolu bir ilden ve bir okuldan bahsettik. Bunu norm fazlası illere ve bir çok okula yayarsak sayılar daha da büyüyecektir.

Şimdi bu durumda, olmayan kadrolara 6bin öğretmen atanacak demektir. Çünkü sirkülasyon doğudan batıya...

- Bu da İllerde norm fazlası öğretmen sayısının artması demektir.

- Sayın bakanın da söylediği sitem ettiği norm fazlası sorunu artacak.

- Bazı iller öğretmen beklerken bazı illerde öğretmen fazlalığı olması adaletsizliği derinleşecek.

- Ağustos'ta özür grubunda yer değiştirmek için bekleyenler hüsrana uğrayacaklar.

- İllerdeki Norm Fazlası Öğretmenler kendilerine yer bulamayacaklar.

Ve MEB'de Yer Değiştirmede Yolun Sonu Göründü:

MEB'de öğretmen açığı birkaç yıla kadar kapanacak gibi. Bu durumda İller arasında hatta il içinde yer değiştirmek hayal olacak.

MEB'in artık başka bir yöntem geliştirmesi gerekiyor. Bu sistemle yürümenin mümkün olmadığı görülmektedir. Ya becayiş gibi yöntemler gündeme gelmeli ya da özür grubundaki gibi boşalacak kadroya atama yöntemi daha da geliştirilmelidir.

Kadrolar dolduktan sonra ilk atamalar da tıkanacaktır.

Bu durumda her yıl bırakın 30-40bin atamayı 10bin atama bile mümkün olmayacaktır. Çünkü atama yapılabilmesi için yeni okulların açılarak kadro yaratılması ile ya da emeklilerin (her yıl 10bine ulaşmıyor http://www.memurlar.net/haber/503909/ ) yerine alım yapılabilecektir.

Kaldı ki haftalık ders saatlerinin düşürülmesi gündemdedir bu durumda da kadrolar azalacaktır. Bir dersin 1saatlik düşüşü bir yılda 2.500 öğretmen 4 yılda 10bin öğretmen kadrosu daralması anlamına gelir. Sadece 1 saatten bahsediyoruz.

Gelecek yıl daha büyük kaos olacak:

Hep söyledik yine söylüyoruz. MEB şu anda il içinde olduğu gibi iller arası yer değiştirmede de 2016-2017 için öğretmen alıyor. Fakat normlar güncel değil ve 2015-2016 ya göre dizayn edilmiş durumda. Bu durum bile bir çok sorunu beraberinde getirecek. Örnek vereyim: Listelere baktığımda Güngören İzzet Ünver Lisesinin bir çok alanda öğretmene ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Oysa ki bu okulun öğrencisi bu yıl neredeyse tükenecek ve normlar düşecek. Atanan büyük ihtimalle gelecek yıl en geç bir yıl sonra fazla...

Yine Güngören Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu: okul geçen yıl İmam Hatip Ortaokulu oldu ve MEB'in yanlış uygulamaları ve uyarılarımıza rağmen müdahale etmemeleri sonucunda aynı binadaki Ortaokul öğretmeni fazlalık olurken, İmam Hatip Ortaokuluna öğretmen alınacak. http://www.memurlar.net/haber/580900/ Bu okulda da açıkların olduğu görülüyor oysa ki bu açıklar seneye yok.

Yine 2016-2017 de yukarıda da söz ettiğimiz norm fazlalarının okul bulamama sorunu norm güncellememe sorunuyla birleşince sorun daha da artacak.

MEB 67 bin açığı varken 73 bin kontenjan açarken ne düşünmüş olabilir?

İşte burada Rotasyonun ayak sesleri mi sorusu akla geliyor ve üstelik iller arası olarak geliyor. Önce kadrolar şişirilecek. Norm fazlası atamalarında içinden çıkılmaz yola girilecek ve rotasyona mecburuz denilecek gibi görünüyor.

Rotasyon dışındaki çözümler:

- Emekliliği teşvik etmek ve emekli sayısını arttırmak. Örneğin 3600 Ek gösterge gibi...

- Derslik sayısını arttırarak kadro sayısını arttırmak.

- Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışmayı maksimum teşviklerle cazip kılmak. (Ekonomik+güvenlik+barınma gibi ihtiyaçların karşılanarak desteklenmesi)

Rotasyon olursa ne olur?

- Aile bütünlüğü bozulur.

- Öğretmen borç harçla da olsa bir düzen kurmuştur bu düzen bozulur.

- Adalet sağlanamaz çünkü eş ya da başka özrü olanı gönderebilecek misiniz?

- Eşi memur ya da öğretmen olanı gönderdiniz diyelim ya eşi serbest meslek sahibi olanlar ne olacak?

- Bu saatten sonra böyle bir karar almak öğretmenlere yanlış yapmak olur.

...

Bugünden tezi yok açıklama yapılmalı...

MEB artık kabak tadı vermiştir. Bu konu öyle bakıyoruz, araştırıyoruz diye geçiştirilebilecek bir konu değil. Her yıl insanları rahatsız etmenin, acaba? Sorusu ile karşı karşıya bırakmanın ne eğitime faydası var ne de eğitimciye... Kaldı ki çok da zararı var. Geçen yıl il içi rotasyondan tercihler bile alınmışken vazgeçildi. Hatta Rotasyon iptal denildi. Fakat halen yönetmelikte duruyor ve uygulamak için hukuken bir engel yok. Üzerinden neredeyse bir yıl geçti değiştirilmedi yönetmelik.

MEB'in bugünden tezi yok planını açıklamalı ve geleceklerini planlamalarına imkan vermelidir. İller arası yer değiştirmeler başladıktan sonra Rotasyon yapmak öğretmenleri hile ile tuşa getirmek olur. MEB'in 2017 ya da başka yıllar için bir planı varsa artık açıklamalı ve geçen yıl olduğu gibi insanların tatilini zehir etmemelidir.

Rotasyondan daha öncelikli olan Zorunluda Çakılı Öğretmenlerdir.

Öğretmen zorunlu hizmete gitmiş. 4-5 yılda zorunlu hizmetini tamamlamış üstüne birkaç yıl daha çalışmış ama bir türlü batıya, memleketine dönemiyor. Zorunluda 8-10 yıldır çakılı kalan öğretmenlerimiz var ve her yıl MEB'e bunu hatırlatıyoruz. Bu konuda köklü bir çözüm bulunamadı.

Öneri olarak;

1- Sadece zorunluda çakılı kalanlara yönelik yer değiştirme yapılabilir.

2- Sadece zorunluda çakılı kalanlara yönelik ek puan (şimdiki gibi değil) uygulaması yapılmalı ve bu puan sadece oradan ayrılmaya yönelik kullanılıp batıdakinin daha batıya gitmesi yerine zorunludakinin batıya gitmesi sağlanabilir.

2015-2016 Ders Yılı sona erdi ama sorunlar her geçen gün artıyor ve artacak gibi...

Maksut BALMUK

Öğretmen

www.memurlar.net