Temmuzda yapılacak KPSS için yüz binlerce genç harıl harıl ders çalışıyor. Yeni mezunlar gibi eski mezunlar da daha yüksek puan alabilmek için dershane, özel öğretmen takviyesi ile ellerinden gelenin daha fazlasını yapma gayreti içerisindeler.


Ama ne yaparsa yapsınlar, ne kadar yüksek puan alırsa alsınlar yine yüz binlercesi açıkta kalacak. Çünkü atanacak öğretmen ve personel sayılan ortada. Peki, bu durumda, atanmamız imkânsız diye pes etmek mi gerekiyor? Yoksa şansı zorlamak mı en iyisi?


Tabi şansı zorlamak en doğru olanı. Sayılar ne kadar büyük olursa olsun, her zaman için bir adım öne geçmek mümkün, örneğin fazladan bir soru yaparak, binlerce hatta bazı puan dilimlerde on binlerce adayı geride bırakmak mümkün. Temmuzda KPSS'ye girecek adaylara en büyük önerimiz, yapabileceklerinin üzerinde birkaç soru daha fazladan yapmak olmalıdır.



Ben zaten Matematik'ten, Türkçe'den, Hukuk'tan hiç anlamam diye bu sorulan salan pas geçmeyin. Herkesin yapabileceği sorular mutlaka var.


ÖSYM Başkanı Yarımağan'ın bu konudaki en önemli önerisi, Her soruyu mutlaka okuyun yönünde. Bu çerçevede anne, babalara ve aday yakınlarına da bir önerimiz olacak. Ne olur adaylar üzerinde, bak falanca kazandı, sen hâlâ kazanamadın yönünde baskı ortamı yaratmayın.


Ayrıca yapılan yorumlar da doğru değil. Türkçe, Matematik, Fizik, Yabancı Dil, Meslek dersleri öğretmenliği gibi öyle branşlar var ki, ya çok az alım yapılıyor ya da çok önemli yığılmalar var. Bu yüzden de 85 puanlan olmasına rağmen atanamıyorlar. Ama öte yanda Rehberlik, Okul öncesi gibi bazı branşlar da var ki puanlar 23'e kadar indi.


Şimdi 23 puanla atanana bakıp, O atanıyor da, sen niye hâlâ-atanamıyorsun, demek ki sende bir sorun var demek hataların en büyüğü olur. KPSS'de başta öğretmenlik olmak üzere diğer alanlarda puanlar ne kadar oynar? Onu da tüm detaylan ile önümüzdeki günlerde ele almaya devam edeceğiz...



Öğretmen atamalarında son durum


Öğretmen atamalarına yönelik tartışmalar Ankara'yı bir hayli karıştırdı. Eğitim sendikalar ve öğretmen platformları MEB'i eleştiri yağmuruna tutuyor. Oysa, devlet katında belki de en masumu onlar. Çünkü bu konuda başta Bakan Çubukçu olmak üzere MEB kurmayları elinden geleni yapıyor.


Ama bir türlü Maliye ve Başbakanlık engelini asamıyorlar, öğretmen atamalarına yönelik son gelişmelerle ilgili MEB kurmaylarına yönelttiğimiz sorular ve aldığımız cevaplar şöyle:


SORU: 24 bin rehberlik öğretmeni alınacağına yönelik iddialar var. Onlara bu kadar kadro verilirse, diğerlerine kalmaz deniliyor, işin doğrusu nedir?

CEVAP: Böyle bir atama söz konusu değil. 24 bin öğretmene ihtiyaç olduğu söylendi. Kadro dağılımında illerin ihtiyaçlar doğrultusunda, adil davranılacağından kimsenin şüphesi olmasın.


SORU: Klasik liselerin Anadolu Lisesi olacağı açıklandı. Bu İngilizce öğretmeni alımım etkiler mi?
CEVAP: Elbette etkiler ama bu elimizdeki kadroların çoğunun İngilizceye ayrılacağı anlamına gelmez, önceki dönemlere göre daha fazla arama olacak. Büyük rakamlar beklenmesin


SORU: Sözleşmelilere kadro olanağı sağlayan yasa tümüyle mi rafa kaldırıldı?

CEVAP: Hayır. Yasa iki bölümden oluşuyordu. İlk bölümünde sözleşmelilere kademeli olarak kadro sağlanıyor, ikinci bölümünde ise ağustos ataması için 25 bin artı 5 bin olmak üzere 30 bin kişilik kadro öngörülüyordu, ikinci bölüm mutlaka yasallaşacaktır...


Puanlar düşecek


Üniversiteye girişte bu yıl yeni bir sistem uygulanıyor. Bu da adayların kafasını fazlasıyla karıştırmaya yetiyor da artıyor. Bize yöneltilen soruların en başında puanlar geliyor. Yeni sistem kime ne avantaj sağlıyor? Katsayı makasının daraltılması iyi mi oldu kötü mü?


Puanlama konusunda göreceli olarak çok büyük farklılıklar olacak. Her şeyden önce rakamlar büyüyecek. 300lük sistemden 500'lük sisteme geçilmesi nedeniyle, geçen yıl alınan puanların da dönüştürülmüş puanların da çok fazla bir önemi yok.


Peki bu konuda ölçü ne olmalı? Eğer ille de bir kriter arıyorsanız, bu yüzdelik dilim olmalı. Girdiğiniz yüzdelik dilime göre yorumlar yapabilirsiniz ama o da gerçekçi olmaz. Çünkü orta öğretim basan puanlan eklenmeden, ikinci sınavların Türkiye ortalamaları ve standart sapmalar belli olmadan, yapılacak her tahmin sizi boş vere üzdüğü gibi boş vere de sevindirebilir.


Bu noktada size önerimiz yapabildiğinizce fazla soru yapmak ve puanlar belli olduktan sonra da o puanla girebileceğiniz en iyi yeri bulmak olmalıdır, iş o noktaya geldiğinde, önceki yılların tüm verilerini ve analizlerini elbette sizlerle paylaşacağız. Ama kesin olan bir şey var ki giriş puanlan birkaç fakülte dışında büyük oranda düşecektir.


SORU: Sayın Güçlü, Resim-iş öğretmenliği mezunlarının okul öncesi öğretmenliğine atanacağı yönünde duyumlar var. Bu konu hakkında bilgilerinizi paylaşırsanız memnun olurum.
CEVAP: Bu konudaki ya da başka konulardaki söylentilerin gerçeğe dönüşebilmesi için öğretmen atama kılavuzunda bu bilgilerin yer alması gerekir. Diğerleri söylentinin ötesine geçmez.



SORU: Sayın Güçlü, 30 yaşını geçmiş bir akademisyen olarak askerliğin bizim için önemli bir sorun olduğunu belirtmek istiyorum. YÖK'ün taslak aşamasında olan asker akademisyen uygulaması bence gerekli bir karar. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir ve Genelkurmay olumlu yaklaşır mı sizce? Teşekkürler.

CEVAP: Çok doğru bir uygulama olur. Nasıl ki asker öğretmenlik varsa, asker akademisyenlik de olmalı. Genelkurmay buna karşı çıkmıyor. Sanırım uyguluma yakında başlar.


SORU: iyi çalışmalar Abbas Bey, ben İngilizce öğretmeniyim aralıktaki sözleşmeli alımı 0.35 puanla kaçırdım sizce bu kadrolu atamada şansım var mı? 714 kontenjanımız var ve taban puanımız 73, benim puanım ise 75.356. Teşekkür ederim.

CEVAP: Sanıyorum haziranda o da olmazsa ek atama döneminde hayalinize kavuşabilirsiniz.


SORU: Hocam ben EA öğrencisiyim. EA 5 sıralamam 78 bin sizce LYS'de ilk kaç bine girersem İstanbul'da bir iktisat'a girme şansım olur?
CEVAP: Üniversiteden üniversiteye değişir. İlk 50 bini zorlamalısın.


SORU: Üniversitelere yeni öğretim elemanları alınacağı söyleniyor ama bir türlü arkası gelmiyor. Kaç eleman alınacak? Ne zaman alınacak?



CEVAP: 17 bine yalan öğretim elemanı alınacak. Muhtemelen eylülde alımlar gerçekleşir.



GÖRÜ5: Sözleşmeli öğretmenlerin artık sabrı taştı. Eğitimden çok kadroyu düşünür oldular. Artık Milli Eğitim Bakanı'ndan resmi açıklama istiyoruz. Kadro verilecekse, artık ya sonuçlansın ya da vermeyeceklerini açıklasınlar. Ama artık bir sonuca varılsın. Bu sebepsiz bekleyiş, sözleşmeli öğretmenler adına eğitime sekte vuruyor. İlle de resmi açıklama istiyoruz. Haziran atamaları bitmeden sonuçlandırılmasını istiyoruz. Sabrımız kalmadı.


Milliyet ABBAS GÜÇLÜ