MEB Personel Genel Müdür Yardımcısı Hamza AYDOĞDU, Öğretmenler günü münasebetiyle Kayseri ve Niğde illerinde düzenlenen konferanslarda çarpıcı açıklamalara imza attı..

İçinde yaşadığımız toplumda günde 10 bin kavram üretildiğini ve son 30 yılda üretilen bilginin 5000 yılda üretilen bilgiye denk geldiğini dile getirdi.

Teknolojinin hızla geliştiğini, toplumun son 10 yılda kabuk değiştirerek yeniden inşa edildiğini ve buna paralel olarak yeni ihtiyaçlar ortaya çıktığına değinen AYDOĞDU, Bu eksende yeni meslek gruplarının da ortaya çıktığını, günümüzde rağbet gören mesleklerin 10 yıl önce olmadığını dile getirdi.

Çağın gereklerine ayak uydurmak zorunda olan bir toplumun inşasını üstlenen yöneticilerimizin, yani bizlerin öğretmenlere göre daha yetersiz olduğunu aşağıdaki istatistiklerle dile getirdi.

Öğretmenlerimizin yüzde 62 sinin idarecileri yetersiz bulduğunu, İdarecilerimizin yüzde 82 sinin kitap okumadığını, ayrıca yöneticilerin yüzde 76' sının kendi alanı ile ilgili kitap okumadığını, 48 ülke arasında yapılan araştırmada; Türkiye'nin çağa ayak uydurma ve değişimi yakalama noktasında 40. sırada olmasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi.

Yöneticilerimizin yüzde 67'sinin toplam kalite anlayışı içerisinde ekip çalışması yapmadığını bizzat kendi şahsı adına özeleştiri getirip iğneyi kendisine batırarak örneklendiren AYDOĞDU, Yöneticilerimizin genellikle karar mekanizmalarını ben merkezli olarak çalıştırdıklarından yakındı.

Ceviz ağacının kendisinden başkasına yaşama hakkı tanımaması örneğinden hareket eden AYDOĞDU, Yöneticilerimizin idareci ve öğretmenleri ortak paydaş kabul ederek ekip ruhu içerisinde kararlar almalarının çağın gereği olduğu gibi kurum kültürünün de vazgeçilmez olgusu olduğunu dile getirdi. Bunun yanında okul ve kurumlarımızda çok sesliliğin muhalefet olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizen AYDOĞDU, Kurum kültürünün oluşabilmesi için her türlü fikir ve eleştirilere açık olunması gerektiğini vurguladı.

İdarecilerimizin öğretmenler kadar değişime ve gelişime açık olmadığını vurgulayan AYDOĞDU; Bizlerin yönetici olarak öğretmen, öğrenci ve velilere model olmamız gerektiğini ve bunun yolunun da öncelikle bilgi ve sevginin kalplerde inşasıyla mümkün olacağını belirtti.

Hamza AYDOĞDU; Öğretmenlik mesleği için olmazsa olmaz 3 şartı şu şekilde sıraladı.

1- Öğretmen'in sevgi insanı olması çok önemli, Sevgisi olmayanın idareciliği de yöneticiliği de olmaz. 2- Öğretmenler iletişim üstadı olmalı. 3- Değişim ve dönüşüme açık olarak sürekli kendini yenilemeli ve okumalı. Dedi.

Bunun yanında salonda bulunan velilere de seslenen AYDOĞDU, Çocuklarımızla aynı dili konuştuğumuz halde maalesef onlarla anlaşamıyoruz. Dedi.

Hamza AYDOĞDU çok çarpıcı bir örnekle babaları da uyardı. Babalarımızın günde sadece 2 dakikasını çocuklarına ayırdıklarını ve bir günün 1440 dk olduğunu düşündüğümüzde çocuklarımıza ayırdığımız zamanın günün yüzde 1' ini bile etmediğini ve bu yüzden Asım'ın neslinin heba olduğunu ve bir Y kuşağının ortaya çıktığını belirtti.

Salonda bulunan velilerden özellikle babalara sitem eden AYDOĞDU, internet ve bilgisayara ayırdığımız zaman kadar da çocuklarımıza zaman ayırmamızın vicdani bir sorumluluk ve dini bir görev olduğunu dile getirdi.

Kayseri ve Niğde illerinde seminerleri büyük ilgi gören AYDOĞDU, Eğitimci ve veliler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Kayseri ve Niğde İl Müdürleri ve daire amirlerinin de katıldığı konferanslarda, Niğde ilinde öğretmenler günü dolayısıyla öğretmenler adına AYDOĞDU'ya verilen çiçeği Sayın AYDOĞDU'nun öğretmenler adına bir öğretmene takdim etmesi inceliği de uzun süre alkışlandı.

Mehmet Yılmaz
memur.biz