Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde birçok önemli kişinin katılımı ile sahiplerine kavuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ödül töreninde konuşarak kültür ve sanatın öneminden bahsetti. Daha önce farklı farklı kurumlar tarafından verilen bu ödüllerin Külliyede birleştirildiğini söyleyen Erdoğan, kültür ve sanat alanında gelişmeyen bir toplumun bağımsız kalamayacağını ama kültür ve sanatın olabilmesi içinde ekonominin ve askeri gücünüzün sağlam olması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mazideki köklere bakarak atiye yönelmek gerektiğinden bahsetti.

Gündem bugün siyaset haberleri bakımında oldukça zayıftı. Bu boşluğu Külliyedeki ödül töreninde yaptığı açıklamalarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan doldurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni devlet kurulurken yapılan yanlışların olduğunu, sanatta ve kültürde taklitin çok yapıldığını ve etkileşimin böyle olmaması gerektiğini vurguladı.

Bu süreçte önemli sanatsal ürünlerin de çıktığını ama bunların azınlıkta olduklarını, gerçek Türk mimarisine sahip çıkılmazsa gecekondu ve beton yığınları gibi çirkin yapılarla muhatap olunacağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iki konuda istenilen seviyeye ulaşamamaktan üzüntü duyduğunu, bunlardan birinin eğitim diğerinin kültür ve sanat olduğunu, gelecek dönemde bu iki alanı istenilen düzeye çıkartacaklarını sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan kültür ve sanata katkı yapan herkesin bu ülkeye aslında büyük katkılarının olduğunu özellikle vurguları.

Törene rahatsızlıkları nedeni ile Mustafa Kutlu ve Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat katılamadı.  Mustafa Kutlu edebiyat alanında, Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat sosyal bilimler alanında Prof. Dr. Erol Parlak müzik alanında Ferudun Özgören ise geleneksel sanatlar alanında ödüle layık görüldüler. Prof. Dr. Erol Parlak ise yardımcısı ile törende ufak bir konser verdi.

Nabi Avcı, Veysel Eroğlu,  Mehmet Şimşek ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun da içinde bulunduğu çok sayıda siyaset adamının katıldığı törende vefa ödülüne Ord. Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver layık görüldü.

Sinema alanında ödülü ise Şener Şen aldı. Şener Şen ödülünü toplumsal barışa katkısı olması istekleri ile kabul ettiğini, can verdiği kişileri ya da oynadığı rolleri her zaman iyiye hizmet amacıyla yaptığını belirtti.