Bir okurumuzdan "Kayıt Parası" söylemi ile ilgili önemli bir açıklama. Aynen yayınlıyoruz.

" Sayın TurkiyeEgitim.Com yöneticileri. Sitenizi yakından takip etmekteyim. Pek çok konuda hiç çekinmeden gerçekleri ifade ettiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum.

Ben büyük şehirlerimizden birinde okul müdürü olarak görev yapmaktayım. Meslekte 12. yılımı çalışıyorum. Bunun 8 yılını yönetici olarak geçirdim. Okulumu daha üst seviyelere çıkarmak için arı gibi çalışıyorum. Ama bu akşam eve geldiğimde TV'yi açtığımda şu sözler beni derinden yaraladı: Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, katıldığı bir programda 1 Haziran'da başlayacak olan kayıtlar konusunda okul yönetimlerini uyardı. Kayıt parası adı altında hiç bir şekilde para talep edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Peki soruyorum sayın bakanımıza;

1. Hangi okulda kaç tane temizlik-güvenlik elemanı istihdam ediyorsunuz? Örneğin ben 32 derslikli bir okul için en az 4 temizlik elemanı, 1 güvenlik elemanı çalıştırmam gerekiyor. Bu da nereden baksanız aylık 5.000 TL demek. Peki bizler eğitim yöneticileri olarak aylık 5.000 TL'den yıllık 60.000 TL'yi nereden bulacağız?

2. Okullarda kırılan kapılar, camlar, bilgisayar ve sarf malzemeleri, telefon giderleri, yaz ayları geliyor boya, badana ve tadilat vb. ihtiyaçlar için kaç okula para gönderiyorsunuz? Okullar bu hizmetleri nereden ve nasıl sağlayacak?

Tabii siz şimdi diyecekseniz ki; "Biz bağış almayın demiyoruz, Zorlamayın diyoruz".

Ama buradan sesleniyorum; hangi okul müdürü veliyi zorlayarak para alıyor? Ya da soruyu şöyle sorayım; hangi okul müdürü, şartlar bu kadar elini kolunu bağlarken veliye zorlama yapma cesareti bulabilir?

Zaten Malumunuz Yönetici Atama çıkmazı sebebiyle çoğu yönetici Görevlendirme ile çalışmıyor mu? Hangi görevlendirmeli müdür, veli ile kötü olup cıngar çıkmasını ister ki?

Neden açıklamayı şu şekilde yapmıyorsunuz? "Saygıdeğer veliler, çocujlarınızı okul yöneticilerine emanet ediyorsunuz. Onlar hepimizin yavruları. Biz devlet olarak yukarıda ifade edilen giderleri karşılamıyoruz / karşıyalayamıyoruz. Sizler anne-baba olarak çocuklarınızın en iyi şartlarda eğitim görmesini istemiyor musunuz? Makbuz karşılığı olmak kaydıyla okullarımızdan desteğinizi esirgemeyiniz. Neticede okul yöneticileri bu maddi destekleri yavrularımız için talep etmiyorlar mı?

(Saygıdeğer anne-babalar; Dershanelere ve özel okullara gelince avuç avuç paraları akıtıyorsunuz da okullar sizden ufak bir katkı isteyince niçin hemen feryad ediyorsunuz? - bu kısım biraz abartılı oldu belki)

Maalesef burada eğitimciler topyekün yalnızlığa itilmiş görüntüsü veriyor. Ne bir sendikadan aksi bir ses duyabiliyoruz, ne de bir basın kuruluşundan bu yönde bir açıklama.

Fakat şunu biliyorum ki saıları 700 bini aşmış eğitim çalışanları bu durumdan gerçek anlamda rahatsız. Bu rahatsızlığı dile getirme şansını bana verdiğiniz için TurkiyeEgitim.Com editörlerine teşekkür ediyorum.