Aileler 1964'te başka yerlere göç ederken araziyi Çelebiler'e işletmesi için bıraktılar. Çelebiler'in yanında Akbaş ailesi de vardı. Birlikte çiftçilik yapıyor ve ürünlerin yarısını mal sahiplerine veriyor, yarısını da kendileri alıyordu. Akbaş ile Çelebiler arasında 1980'lerde bir sürtüşme çıktı. Bu kavgadan sonra her iki ailenin üyeleri de köyü terk etti. Çelebiler'in ekonomik durumu kötü olan ve marabalık yapan küçük bir grubu ise burada kalmayı tercih etti. Çelebiler'den korucu olan 6 kişinin öldürülmesinin ardından daha önceden topraklarını terk eden zengin Çelebiler Bismil, Kızıltepe'den geri döndüler ve korucu olmaya karar verdiler. İşte burada devreye giriyor Faruk Yılmaz ve şöyle devam ediyor: 'Çelebiler'in bir bölümü arazilerimize kavak, ceviz, badem, kayısı dikip balık çiftlikleri kurdular ve işletme hakkı gereği ürünlerden elde edilen gelirin yarısını vermemeye başladılar. Biz hep 'işletin ama hakkaniyetli bir şekilde dağılsın' dediysek de dinletemedik. İş artık bir noktadan sonra bizi de geçti. Kendi aralarında bu kez anlaşmazlığa düştüler. Sonunda da olay meydana geldi.'

Yılmaz, toprakların kendilerine ait olduğunu gösteren tapu ve mahkeme kayıtlarının olduğunu ileri sürdü.

Şehit imamın evinde anneler günü hüznü

Bilge köyündeki katilamda öldürülen imam Kazım Ozan'ın Ankara'nın Beypazarı İlçesi'ndeki baba ocağında yas devam ediyor. Anneler Günü'nü oğlunu kaybetmenin verdiği acıyla geçiren anne Neriman Ozan, dört çocuğu arasında Kazım'ın tek erkek olduğunu belirterek 'Bu Anneler Günü'nde bana bir hediye alamadı, ama oğlum beni şehit annesi mertebesine ulaştırdı. Bundan daha büyük gurur olur mu?' dedi. Baba İzzet Ozan da 'Kader böyleymiş yapacak bir şey yok. Dualarımız onunla' dedi.

Stargazete