Kapatılan okullarda görev yapan öğretmenlerin atamalarının nasıl yapılacağı konusunda ülke genelinde farklı uygulamalar yapılmaktadır. Bir kısım illerde okulun kapanmasına müteakip il içerisinde açık bulunan okullardan birisine öğretmenin ataması yapılmakta bir kısım illerde ise norm kadro fazlası öğretmen atama duyurusunu çıkıldığında öğretmenin tercihlerine binaen ataması yapılmaktadır.

Bilindiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri" başlıklı 53. maddesinin 1. fıkrasında "(1) Eğitim kurumunun ya da bölümün/eğitim kurumunda uygulanmakta olan mesleki ve teknik eğitim alanının kapanması, program değişikliği, Bakanlığın öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararıyla ders/alan kaldırılması ya da norm kadro esasları gereğince yapılacak düzenlemeler sonucu öğretmen fazlalığı oluşması halinde; eğitim kurumunun ya da bölümün kapatılması veya program değişikliği sonucunda bu eğitim kurumlarında görevli öğretmenler, yeni eğitim kurumu açılarak öğrencilerin taşınması halinde bu eğitim kurumlarına, öğrenci azlığı nedeniyle kapatılan eğitim kurumlarında ya da bölümlerde görevli olanlar ise açık norm kadro bulunması halinde öncelikle öğrencilerin taşındığı eğitim kurumları olmak üzere il içinde alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına mazeretleri ve tercihleri de dikkate alınmak suretiyle atanır." hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca yapılacak atamalarda ise aşağıda ki tereddütler oluşmuştur.

1- Kapatılan okulun öğretmenlerinin okulun kapanmasına müteakip öğrencinin gönderildiği okulda açık norm kadro yok ise görev yapılan ilçe içerisinde açık normu bulunan bir okula mı yoksa il genelinde açık normu bulunan bir okula mı atamasının yapılacağı,

2- Öğretmenin atamasının hemen mi yapılacağı(hemen yapılması durumunda diğer okullarda fazlalık durumunda olan öğretmenlerin mağduriyetine sebebiyet vereceği) yoksa norm kadro fazlası öğretmen atamaları ile birlikte mi yapılacağı,

Tereddütlerin giderilmesi ve birlikteliğin sağlanması, mağduriyetlerin yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığının yetkilileri uyarması gerekmektedir.

Ahmet KANDEMİR