İsrail Türkiye'yi en hasas yerinden vurdu
Kurtlar Vadi'sindeki sahneyle başlayan İsrail-Türkiye krizi dün Tel Aviv Büyükelçisinin Dışişleri Bakanlığı'nda aşağılanmasının ardından şiddetlendi. Peki tüm bunların anlamı ne, neden şimdi, İsrail'de neler oluyor? Zeynep Gürcanlı yorumluyor...
İsrail'de, Dışişleri Bakanı Lieberman'ın başını çektiği, düşmanlarımız Suriye ve Lübnan ile bütünleşen, İran'a sürekli göz kırpan Türkiye'ye gününü gösterelim cephesi, darbeyi en hassas yerden vurdu;
Türkiye'nin onuruna, saygınlığına karşı harekete geçti.
İsrail, kamu diplomasisini en iyi bilen, en iyi uygulayan ülkelerden biridir.
Bunun için de, tüm dünyadaki hassasiyetleri, ülke gündemindeki tartışmaları iyi izler, iyi tahlil eder İsrailliler.
Türkiye'de, yaklaşık 10 yıl önce, bir fotoğrafın etrafında kopan fırtınadan da elbette haberleri vardır.
Washington'da, Beyaz Saray'da, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ile birlikte görüntülendiği fotoğraftan bahsediyorum.
Fotoğrafta Ecevit ayakta dururken, Clinton bir koltuğa ilişmiş durumdaydı.
Bu fotoğraf Türk kamuoyunda, Ecevit, Clinton'un talimatlarını bekleyen memur gibi görünüyor eleştirileri nedeniyle çok tartışıldı.
Üstelik bu tartışmalar, Clinton'un ve ABD yönetiminin, kesinlikle böyle bir amaç, böyle bir imaj olmadığı yönündeki açıklamalarına, telkinlerine rağmen, günlerce sürdü tartışmalar.
Şimdi İsrailli Bakan Yardımcısı Ayalon, İsrail'deki Türk Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ile çok benzer bir fotoğraf veriyor, üstelik belki de basın amacımızı anlayamaz diye, bir de fotoğrafın amacını iyice açıklıyor;
"Yalnızca bizden aşağıda oturduğunun ve bu odada sadece tek bir bayrağın olduğunun görülmesini istedik..."
TAM BİR PUSU
Kısacası, Türkiye Büyükelçisi'ne tam bir pusu hazırlanmış.
Bilerek ve isteyerek, Çelikkol, Ayalon'dan daha aşağıda bir pozisyona yerleştirilmiş.
Kurtlar Vadisi dizisinde, sadece senaryo gereği gerçekleştirilen olaylar, İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından tam tersine çevrilmiş, gerçek dünyaya taşınmış.
ŞAHİNLERİN AMACI; BARAK GEZİSİNİ İPTAL ETTİRMEK
Peki bu pusu neden kurulmuş olabilir?
Bunu, İsrail iç politikasında aramak gerekiyor.
İsrail'de mevcut koalisyon hükümetinde iki kanat var;
Türkiye'ye haddinin bildirilmesi gerektiğini savunan şahin kesim, Dışişleri Bakanlığı'nda yuvalanmış durumda.
Ehud Barak'ın kontrolündeki Savunma Bakanlığı'nda ise, Türkiye çok önemlidir. Kaybedilmemelidir. Sorunlar, kapalı kapılar ardında konuşarak çözülebilir yaklaşımı hakim.
Ve bu görüşün en büyük savunucusu Savunma Bakanı Ehud Barak, Pazar günü Ankara'ya resmi bir ziyarette bulunacak.
Zamanlama bu açıdan önemli.
İsrail'de Dışişleri Bakanı Lieberman liderliğindeki şahinler, büyük ihtimalle sıcak mesajların verileceği bu ziyareti torpillemeyi amaçladılar dünkü çıkışla.
Kriz nedeniyle Barak'ın ziyareti iptal etmesini sağlamaya çalıştılar.
Ancak son durum şu;
Barak, herşeye rağmen gelme niyetinde.
İsrail tarafı, Barak'ın Pazar günü yapılacak ziyaretinde herhangi bir değişiklik olmadığını söylüyor.
Bunun anlamı şu;
İsrail'li güvercinler herşeye rağmen, durumu kurtarma peşinde.
Gözler şimdi Ankara'ya dönmüş durumda.
BAKAN DAVUTOĞLU: ÖNCE İYİCE ANLAYALIM
Türk tarafında ise, şimdilik soğukkanlılık hakim.
Halen İngiltere'de temaslarda bulunan Ahmet Davutoğlu'nun krize ilk tepkisi, önce kim ne demiş, nasıl davranmış anlayalım şeklinde.
Dışişleri, herşeyi gözden geçirip, hesaplamadan herhangi bir tepki vermek niyetinde değil.
Konu, halen Ankara-Londra hattında, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Pazar günü Barak'a evsahipliği yapmayı planlayan Savunma Bakanı Vecdi Gönül ekseninde tartışılıyor.
Tepki ise, birkaç saat içinde, en geç akşam üstü saatlerinde netleşecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.