İl Maarif Müfettişleri Adaletsizlik Duygusu Yaşıyor
MEB istatistiklerine göre 54 000 kurum, 18 milyon öğrenci, bir milyon öğretmen olduğu ve Milli Eğitme bağlı diğer kurumlar dikkate alındığında yılda 18 000 okulun 10.000 çeşitli kurumun denetlenmesi gerektiğinden hareket ile...
MEB istatistiklerine göre 54 000 kurum, 18 milyon öğrenci, bir milyon öğretmen olduğu ve Milli Eğitme bağlı diğer kurumlar dikkate alındığında yılda 18 000 okulun 10.000 çeşitli kurumun denetlenmesi gerektiğinden hareket ile 6764 Sayılı Kanun'a göre toplam bakanlık maarif müfettişi sayısının 500 olabileceği dikkate alındığında, ağırlıklı olarak soruşturma görevi yapan bakanlık maarif müfettişlerinin kurumları öngörülen periyotlarla denetleme imkânının olmadığı açıktır.
2014 yılında, taşrada görev yapan il eğitim denetmenleri ve merkez teşkilatında görev yapan milli eğitim denetçileri, bütün müfettişlere maarif müfettişi unvanı verilerek içlerinden seçilen 300 tanesi merkezde diğerleri taşrada çalışacak biçimde birleştirilmiştir. Bu birleştirme ile öncesinde merkezde çalışan müfettişlerin özlük hakları korunmuş, yerelde çalışanlara ek haklar verilmemiştir.
Sonuçta, aynı unvanla aynı görevi yapan ancak farklı özlük haklarına sahip müfettişlerden öncesinde yerel birimlerde çalışanlar özlük hakları yönüyle, merkezde çalışanlar merkez teşkilatında çalışmanın ayrıcalıklarından mahrum kaldıkları için bir adaletsizlik duygusu yaşamışlardır.
Bu uygulamanın üstüne, 2017 yılında, 6764 sayılı yasa doğrultusunda, içlerinden yaklaşık 450 tanesi, bir mülakat ile özlük hakları ve yetki bakımından daha iyi konumda olan bakanlık maarif müfettişliğine atanmıştır. Bu süreçte, hem atama sürecine ilişkin hazırlanan kılavuz hem de seçim ve mülakat süreçleri konusu olmuş, kılavuz idari yargı tarafından iptal edilmiş ve mülakat süreci, hukuki temellerini yitirmiştir.
Bakanlık maarif müfettişi olarak atanamayanlar, atama sürecinin objektif olmadığı, kendilerine haksızlık yapıldığı düşüncesinde olup derin bir adaletsizlik duygusu yaşamaktadırlar. Bu adaletsizlik duygusunun en temelinde yatan husus ise, iki müfettiş grubunun benzer yeterliklere sahip olmasına rağmen özlük haklarındaki farklılıklardır. Bu durumun maarif müfettişlerinin mesleklerini sağlıklı şekilde yapmalarına engel olmaktadır.
2016 yılında, 6764 sayılı Kanun ile illerde görevli maarif müfettişlerinin görevleri sayılırken, inceleme, araştırma rehberlik hizmetleri ile il müdürünün vereceği diğer görevleri yapacağı öngörülmüştür. Bu görevler içinde maarif müfettişlerinin görevleri arasında olan denetim, inceleme ve soruşturma görevi yer almamıştır.
Bu kapsamda maarif müfettişlerine soruşturma görevi, il müdürünün vereceği diğer görevler kapsamında verilmekte, bazı müfettişler, daha önce yasada yer alan soruşturma görevlerinin yeni yasada yazmadığı, dolayısıyla kendilerinin soruşturma görevlerinin olmadığı düşüncesinden hareketle zaman zaman soruşturma görevlerini iade etmektedirler.
İl Maarif müfettişlerinin görevleri arasında denetim, inceleme soruşturmanın bulunmaması, İllerde yöneticileri farklı arayışlara itmiştir. Öğretmenlerden, okul müdürlerinden oluşturulan denetim grupları ile kendilerine bağlı kurumların denetimlerini yaptırmakta, okul müdürlerine inceleme soruşturma görevi vermektedirler. Okul müdürlerine verilen bu tür görevler asli görevi okulu yönetmek olan okul yöneticiliği görevinin aksamasına neden olmaktadır. Etkin ve yetkin denetim bilgisi olmayan bu kişilerin yaptığı denetimler zaman zaman önemli sorun olarak yönetime yansımaktadır.
Okul müdürlerinin veya şube müdürlerinin soruşturma yapma konusundaki eğitim ve deneyimlerinin yetersizliği ve yönlendirmeye müfettişlere göre daha açık durumda olmaları dikkate alındığında soruşturma süreçleri ile ilgili sorunların ortaya çıkması, soruşturma mekanizmasına güvenin sarsılması kaçınılmazdır. Ayrı bir sorun da okul müdürleri veya şube müdürlerinin soruşturma sürecinde kendi kurumundaki asli görevlerini yerine getirmemeleridir. Aksayan yönetim süreci sırasıyla etkileşim olduğu her sisteme olumsuz yansımaktadır. Bunun sonucu eğitim ve öğretimde verimsizlik ve kalitesizlik kaçınılmaz olmaktadır.
Giderek artan bu sorunlar üzerine 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununa atıfta bulunularak Vali onayına bağlanarak denetim, inceleme ve soruşturma İl maarif müfettişlerine yaptırılmaktadır. Bakanlık maarif müfettişleri ile aynı işi yapan fakat özlük hakları bakımından Bakanlık maarif müfettişlerinin hayli gerisinde kalan İl Maarif müfettişleri derin bir adaletsizlik duygusu yaşamaktadırlar.
Zaman geçirilmeden eğitim sistemine denetim mekanizması süratle güçlendirilmeli, Mesleğinde uzmanlaşmış İl Maarif Müfettişleri zaman geçirilmeden sisteme dahil edilerek denetim sisteminin güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
memurpostasi.com özel haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.