İki senaryo da hazır, gözler sandıkta

İki senaryo da hazır, gözler sandıkta

KKTC'de gözler pazar günü gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevrilmiş durumda

Kazanan aday, 'Kıbrıs Türk toplumunun lideri' olarak müzakere masasına oturacağından seçimler Rum kesimi, Türkiye, Yunanistan ve Avrupa Birliği tarafından yakından takip ediliyor. Altı aday olmasına rağmen seçim Başbakan Derviş Eroğlu ile Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında geçecek. İki sonuç için de senaryolar hazırlanmış durumda. Sandıktan çıkacak neticeye göre iki senaryodan birisi devreye girecek.

İlk ihtimal, Başbakan Eroğlu'nun seçimi kazanması. Anketler Eroğlu'nu önde gösteriyor. Adayların cumhurbaşkanı seçilebilmesi için ilk turda yüzde 50'yi aşmaları gerekiyor. Aksi durumda en fazla oy alan iki aday ikinci turda tekrar yarışacak. İkinci tura kalması durumunda Cumhurbaşkanı Talat'ın daha şanslı olacağı yorumları öne çıkıyor. Derviş Eroğlu'nun seçilmesi, hem Türk hem de Rum tarafında çözüm istemeyenlerin zaferi olarak yorumlanıyor. Adanın iki tarafında da Eroğlu ile çözümün kesinlikle gerçekleşmeyeceği düşüncesi baskın. Eroğlu'na oy verenler bile aynı kanaatte. "Demek ki çözüm istemiyorsunuz?" şeklindeki sorularımıza ise "Talat çözümcü de ne oldu?" cevabını alıyoruz. Halk, çözümün Eroğlu ya da Talat'a bağlı olmadığını düşünüyor.

Derviş Eroğlu'nun seçilmesi durumunda Rumlar nasıl bir politika izleyeceklerini açıktan dillendirmiyor. "Sonuçlara göre bir değerlendirme yapacağız." söylemini koruyorlar. Ancak önceki gün röportaj yapma imkanı bulduğumuz Rum Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanou, önemli ipuçları veriyor. Seçilmesi durumunda hemen Eroğlu'nun çözüm karşıtı olduğu yönünde özellikle uluslararası toplumda yoğun bir lobi faaliyeti başlayacak. Eroğlu da Rumlara bu konuda oldukça malzeme vermiş durumda. Rum tarafı müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesini isteyecek. Bu da "iki toplumlu iki bölgeli federasyon" anlamına geliyor. Hatta müzakere masasına oturmadan Derviş Eroğlu'ndan bu çerçevede bir açıklama isteyecekler. Bu yönde bir beyan gelmezse Eroğlu'nun çözüm istemediğini savunarak müzakere masasına en baştan oturmamayı tercih etmeleri bile söz konusu.

Türkiye tavrını en baştan yazılı olarak duyurdu. Talat ile Rum lider Hristofyas seçim sebebiyle görüşmelere ara verince Dışişleri Bakanlığı "Türkiye, mevcut sürecin, yerleşik BM parametreleri ve liderlerin ortak açıklamaları çerçevesinde." diyerek müzakerelerin seçim sonrası aynen sürmesini istediğini ortaya koydu. "Liderlerin ortak açıklamaları çerçevesinde" denmesi ise Eroğlu'na, "Müzakerelerde mutabık kalınan hususlardan geri dönemezsin." anlamına geliyor. Ankara ile ters düşme ihtimali çok zayıf olduğundan Derviş Eroğlu'nun müzakerelerde bu çerçeveyi korumaktan başka şansı kalmıyor. Seçilmesi durumunda Eroğlu'nu zor bir süreç bekliyor. Bugüne kadar dillendirmediği parametrelere göre müzakere masasında kalmak hem de barışı zorlayan taraf görüntüsü vermek kolay olmayacak.

Cumhurbaşkanı Talat'ın seçilmesi durumunda ise müzakereler kaldığı yerden aynen devam edecek. Bu, Türkiye açısından ilk tercih edilen seçenek. Türk tarafının "Çözüm için hep bir adım öndeyiz." tezi aynen sürecek. Talat, rakibi Eroğlu'na göre daha çözümden yana olarak öne çıktığından bu sonuç uluslararası topluma da önemli bir mesaj olacak. Müzakerelerin Talat ile sürmesi durumunda bile yakın zamanda çözüm ihtimalinin zayıf olduğunu da belirtmek gerek. Ancak Kıbrıs Türk halkı ve Ankara açısından çeşitli kazanımların devam etmesi bekleniyor.

KIBRIS MESELESİ DEĞİL, İŞ İMKÂNLARI BELİRLEYİCİ

Seçimlere iki gün kala adaylar çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor. İki aday da köy köy gezerek halktan destek istiyor. Seçim çalışmalarını yerinde izleyince akla hemen "doğrudan demokrasi" geliyor. Çünkü adaylar köy kahvehanelerinde 10 ile 20 kişi arasında bir kalabalığa hitap ediyor. İki üç masada toplanan halk adaylara doğrudan istediği soruları yöneltebiliyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Talat her soruya açık yüreklilikle cevap veriyor. Anketlerde önde gittiğinden Eroğlu'nun çalışmaları ise daha ziyade zafer coşkusu içinde geçiyor.

Seçmen ise tercihini yaparken adayların Kıbrıs çözüm vizyonuyla ilgilenmiyor. Halkın anlattığına göre iktidarda bulunan partinin adayı daha şanslı oluyor. Çünkü cumhurbaşkanının tek görevi müzakere. İçeride bir etkisi yok. Hükümetin adayı ise memur alımı ve tayin gibi sebeplerle oy toplayabiliyormuş. İki tarafın da destekçileri bunu kabul ediyor. Demirhan köyünden Erdal Kaplan, "Halk güçten yana. İşsizlik sorun olduğundan iş vaadi çok etkili." diyor. Talat'ı destekleyen Kaplan, Eroğlu'nun hiç tartışmaya çıkmamasından şikâyetçi: "Konuşmadan seçilecek, Talat'ın karşısına çıkmaya cesareti yok." Havaalanında taksicilik yapan Ali Kardan ise "Talat'la ne değişti?" diyerek çözümün çok zor olduğunu anlatıyor. AİHM'nin mülkiyet kararı ve doğrudan ticaret tüzüğünün AP'ye sevk edilmesi KKTC açısından önemli kazanımlar. Ancak halkın birçoğu bunlardan habersiz. Taksici, "Her gelişmeyi takip edemiyoruz işten güçten." diyerek bunu itiraf ediyor. Talat'ın son ana kadar müzakerelere odaklanması kendi adına ciddi bir eksiklik olmuş.
zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.