İl Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan: “Aile içi sorunlar, arkadaş, televizyon, internet; çocuğun tembelliğinde ayrıntıdır. İşin sırrı öğretmenini sevmesidir.”
29 Aralık 2010 Çarşamba günü Öğretmen Necla Kızılbağ Anadolu Lisesi'nde gerçekleştirilen törende öğretmenler karanfillerle karşılandı. Ankara Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan, törendeki konuşmasına okuduğu bir şiir ile başlayarak, yöneticilerin öğretmenlerden kopmaması gerektiğini vurguladı. Göreve ilk başladığı günü anlatan Aydoğan, görevin başlangıcında yöneticilerin öğretmenlerle bir araya gelmesinin görev bilinci açısından önemli olduğunu söyledi. Öğretmenliğin geçim sağlayacak bir iş, bir meslek olmadığını önemle vurgulayan Aydoğan, “Öğretmenlik bir meslek değildir, öğretmenlik; şairliktir, filozofluktur, müzisyenliktir, ressamlıktır; kültür koruyuculuğu, gelecek tasarımcılığıdır. Öğretmenlik liderliktir; liderlik ise bir meslek değil, seçimdir.” dedi. Aydoğan, ülkelerin küçülen dünya içinde ulus olarak daha onurlu bir konuma ulaşmak ve çağı yakalayıp geri kalmamak için öğretmenlerle dünyanın her yerinde bu tür toplantıların yapıldığını belirterek, ulusal değerlerden kopmadan dünya ailesi içindeki Türkiye'nin yerini belirleyecek misyonu öğretmenlerin üstlendiğini kaydetti.
Önemli Olan Özgüven Sahibi Bireyler Yetiştirebilmek
Konuşmasının devamında, öğrenci başarısında sınavlara odaklı olmanın büyük bir yanılgı olduğuna dikkat çeken Kâmil Aydoğan, “Öğretmenlerin çocukların iyi okullara yerleşmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerinin farkındayım ama sevgi eğitimini atlıyorlar. Başarınız, çocukların sizi sevmesidir Eğer bir sınıfta başarısızlık ve devamsızlık varsa kendinizi sorgulayın. Aile, arkadaş, televizyon, internet; çocuğun tembelliğinde ayrıntıdır. İşin sırrı öğretmenini sevmesidir. Çocuk öğretmenini sığınılacak bir liman olarak görmeyip başka yerler arıyorsa sorun öğretmendedir. Bu büyük işin en büyük hedefi, özgüven sahibi insanlar yetiştirmek olmalıdır. Bu işte esas olan sevmek, katlanmak ve sabretmektir.” dedi. Aydoğan, öğrenciliğinin ilk gününü anlatıp öğretmenlerini örnek göstererek şöyle konuştu: “Onlar bizim her şeyimizi bilen, bize yüreklerini ve sevgilerini veren insanlardı. Kırk yıl sonra bile aynı heyecanla onları anıyorsam bu onların liderlik başarısıdır. Bilginizden ve sevginizden zerre kadar tereddüt etmiyorum ama sevginizi göstermeyi öğrenmek zorundasınız. Atatürk'ün “Eğitimde feda edilecek tek bir fert yoktur.” sözünden hareketle tüm öğrencilerle bütünleşerek onları kucaklamak ve sevgiyle sarmak gerekir. İşini yaparken doktorun neşter kullanması, berberin makas kullanması gibi öğretmenin de sevgisini kullanması gerekir. Sınıfa girdiğinizde öğrencilerinize yoğunlaşın. İsterseniz bir çocuğu Fatih Sultan Mehmet, İbn-i Sina yapabilir; isterseniz o çocuğun kişiliğini parçalayabilirsiniz. Eğer böyle bir idealiniz yoksa daha yaz tatilinin ilk haftalarında unutulur ya da aradan elli yıl geçtikten sonra bile böyle kürsülerde anılırsınız. Şu anda türlü zorluklar içinde olan, sevgiye aç ve kucaklanmak isteyen bir Ali Tanıtır bekleyen çocuklar her yerde var ve sizi bekliyorlar.”
Konuşmasının sonunda, teknolojik gelişmelere paralel olarak insanların gitgide yalnızlaştığını, ilişkilerin koptuğunu, yakınlarına bile uzaklaştığını, sevgiye daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirten Kâmil Aydoğan, yeni yıla ilişkin iyi dileklerini de dile getirerek “Yeni yılın sizin nezdinizde çocuklara güzellik getirmesini diliyorum. Onları önemseyip onlarla bütünleşerek kin ve nefret duygusuna savaş açın. Çocuk dünyada yükselen en güzel değerdir. Hangi ulus çocuklarını daha çok severse, gelecekte dünyanın efendisi olacaktır.” dedi.
Törenin açılış konuşmasını yapan Çankaya İlçe Millî Eğitim Müdürü Haluk Saydan, yetiştirilecek nesillerin başta eğitimde olmak üzere her alanda güçlü bir Türkiye'nin gelişmesine katkı sağlayacağını söyledi. “Bir insanı kötülüklerden alıkoyup iyiliğe sevketme, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır' sözü, icra ettiğimiz mesleğin ne kadar onurlu ve yüce bir gayeye hizmet ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır. Bunun için heyecanımızı diri tutmalı ve ideallerimizi kuşanmalıyız. Kazanılması gereken servet, ne para ne şöhret ne de makamdır. Asıl servet erdem ve bilgeliktir.” dedi.
Törende, Çankaya Ayrancı Aysel Yücetürk Lisesi öğrencisi Nigar Eser'in Türk Halk müziği konseri verirken; Çankaya Mehmet Hikmet Ayberk İlköğretim Okulu öğrencisi Medine Yıldırım'ın “Köy Öğretmeleri” adlı şiiri okudu. Edebiyat öğretmeni Mustafa Musa Beydoğan, yeni atanan öğretmenler adına söz alarak; heyecanı yüreğinden taşan yeni atanmış bir öğretmen olarak seslendiğini ifade ederek “Bizler yarınlardaki Türkiye'nin sahiplerinin bugünkü kılavuzlarıyız. Üzerimize düşen yük o kadar büyük. Ama yüreğimin bu yükün binlerce katını taşıyabileceğine inanıyorum” dedi.
Törene Eğitim Müfettişleri Başkanı M. Ali Çayır, Müdür Yardımcıları Ulvi Kabakçı, Onur Kaya, Erdal Aşçı, Mehmet Tekin, M. Ali Selamet, Şube Müdürleri Doğan İlhan ve Müberra Oğuz da katıldılar.
memur.biz