Gazeteci Adalı'nın ölümündeki sır

Gazeteci Adalı'nın ölümündeki sır

Kıbrıslı öğretmen Irkad, cinayete kurban giden Kutlu Adalı'yı istihbarat elemanlarının ölümünden 10 gün önce uyardığını, adadan hemen gitmesini istediklerini öne sürdü..

Kıbrıslı öğretmen ve yazar Ulus Irkad, Kutlu Adalı öldürülmeden önce bir istihbarat yetkilisinin kendisine gelerek, "Kutlu Adalı'ya söyle, seni de onu da vuracaklar. Saint Barnabas hakkında daha fazla gazetelere yazmayın. Mümkünse adadan gidin" diye uyarıda bulunduğunu söyledi. SABAH'a konuşan Irkad, bu dostane amaçla yapılan uyarıyı Adalı'ya ilettiğini ve adadan ayrılmasını istediğini söyledi. Adalı'nın ise kendisine "Gidersem selamsız kalmaktan korkarım" dediğini anlatan Irkad, bu uyarının ardından 10 gün sonra Adalı'nın vurulduğunu kaydetti. Ergenekon'dan şikâyetçi olduğunu söyleyen Ulus Irkad, Yunanistan'da yapılacak olan bir çocuk olimpiyatına 26 Kıbrıslı Türk çocuğunun KKTC bayrağı ile katılması için çaba harcamasının ardından başına gelmeyen şeyin kalmadığını kaydetti. Irkad, okulda vekalet ettiği müdürlüğün elinden alındığını, kurucuları arasında Denktaş'ın olduğu Ulusal Halk Hareketi tarafından hakkında fetvalar verildiğini, 15 yıl hapis istemiyle dava açıldığını, 2000-2004 arası yurtdışına çıkışının yasaklandığını belirtti. Irkad, yaşadıklarını şöyle anlattı:

'DAVA AÇACAĞIM'
"Şu anda Kıbrıs'ta görev yapan Başbakan da, Cumhurbaşkanı da, bu saldırılara şahit oldular ve süreci yakından biliyorlar. Onlar da bu saldırılarda hedef oldular. Evet, Ergenekon'dan ben de şikayetçiyim. Onların sayesinde dava edildim. Dört sene maddi ve manevi zarara uğradım. Okulumdaki çocukları bırakıp mahkemelere koşturdum. Bu arada dava sürerken babamı kaybettim. Üzüntüden kalbi durdu. Ailem rahatsız edildi. Çocuklarım manevi ve maddi baskılar altında kaldı. Ergenekon'dan, UHH'dan ve Perinçek'le, dergisi, beni uluslararası ajan diye suçlayan Aydınlık'tan davacıyım. Aydınlık gazetesindeki yazılardan sonra kardeşimin arabası bombalandı ve ailecek daha da zarara uğratıldık. Volkan gazetesi adımı anarken büyük harflerle beni teşhir ediyor ve adeta vurulmamı yani hedef gösterilmemi istiyordu." Irkad, Kıbrıs'taki Afrika gazetesinin birçok kez bombalanmasının ve hakkında açılan davaların, kendisine ve ailesine yönelik saldırıların da araştırılmasını istiyor. Irkad "Kıbrıs'taki baskıları, olayları ve de suçları ortaya çıkarmadan Ergenekon'u çözemeyecekler. Savcıları göreve çağırıyorum. Yaptıkları tüm tehditlerden ve de uğradığım tüm manevi ve maddi zararlardan dolayı Ergenekon'dan ben de davacıyım" dedi.

ŞEHİT KIZI KONUŞTU
Öğretmen Nilgün Orhon da KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer'in açıkladığı belgeler arasında Kutlu Adalı'nın cinayeti de dahil olmak üzere çok sayıda bombalama ve saldırının yer almadığını söyledi. Orhon, Ergenekon örgütünün kendisini 3 kez öldürmeye teşebbüs ettiğini iler sürdü. Afrika Gazetesi'nde yazdığı yazılar nedeniyle öğretmenliğine de son verildiğini kaydeden Orhan, bir seferinde oğlu ile arabasıyla uçurumdan yuvarlanmaya zorlandığını da söyledi. Girişimlerin artması nedeniyle İngiltere'ye iltica etmek zorunda kaldığını söyleyen Orhon, babasının 1974'teki müdahalede ilk şehit düşen komutan olan Ecvet Gürok olduğunu da kaydetti. Kendisine yönelik saldırılar sonrası babasından aldığı maaşın kesildiğini ve annesi ile birlikte askeri kantinlere girişinin yasaklandığını da belirtti.
sabah

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.