Kasım ayında herkes kendi kendini kurtarsın şeklinde bir karar çıkmış. Her ülke ve bölge kendi kendini kurtarma yolunu tercih etmişti. Tabi bu kurtarma aynı zamanda birde koruma duvarı getirdi. Bunun üzerine yeni bir ortak kararda çıkmış ve herkes kendi kendini kurtaracak ama koruma duvarı olmayacaktı. Nitekim altı aydır kurtulan bir ülke yada bölge yok.Yani bu toplantıdan ortak bir plan çıkmazsa 2009 yılında ortak bir müdahale şansıda olmayacak.

G-20'den ortak bir çözüm çıkmayacak izlenimi var. Fransa ve Almanya, İngiltere ve ABD'yi sıkıştırmaya çalışıyorlar. Çünkü Almanya ve Fransa dünyada yaşanan bu krizi bir fırsat olarak görüyor ve 1. Dünya Savaşı'nın rövanşını almaya çalışıyorlar.

Fransa ve Almanya'nın Dünya'da en güçsüz olduğu anda Uluslararası Para Sistemi değişmiş ve o zamanlar bu iki ülke imzaladıkları antlaşmalar nedeniyle sesini çıkaramamışlardı. Gel zaman git zaman ABD ve İngiltere'de aciz bir duruma düştü. Almanya ve Fransa şimdi krizi fırsat olarak görüyor ve G-20'den çekip terk etme tehdidinde bulunuyorlar. Eski ABD Başkanı Bush bu blöfü Kasım ayında görmüştü. Barack Obama'da bu blöfü görerek, her konuda anlaşılamayacağı mesajı veriyor.

ABD'nin regülasyonu kabul etmesi demek, ABD'nin sonu demek. Keza Çin ve Rusya'da regülasyon talebinde bulunmuştu. Almanya ve Fransa olmayacak şeyleri isteyip, istediklerini sonuç bildirgesine yazdırmaya çalışıyorlar. ABD'nin çok fedakarlık edeceği bir şeyi kalmadı. Finansal İstikrar Planı dahi özel sektör destekli hazırlanıyor. Barack Obama'nın açıklamalarından ABD'nin global büyüme anlamında bir şey beklenmemesini, global büyümeyi sırtlayacak ülkelerin çıkmasını isteyecek.

ABD şu anda tek tüketim noktası konumunda. “Dünya üretir, ABD tüketir ve ardından bu tüketim açığını para basar bitirir” sistemi çöktü. Avrupa yada Asya'nın dış ticaret açığı yaratacak politikalar besleyerek, büyümeyi harekete geçirmeleri gerekiyor. Globalleşmenin tıkanmasının olan neden, ABD'nin tüketimi üzerine kurulmuş olması. G-20'de bu şekilde görüntü olması esasında herkesin masada ve pazarlıkta olduğunu gösteriyor.Kasım ayında böyle bir görüntü yoktu.

Tüm dünyanın gözleri, Londra'dayken kimse oyunbozan olmak istemeyecektir. Ayrıca G-20 sonuç bildirgesinde yazılı olanlar değil, yazılı olmayanlar ama kararlaştırılanlar damgasını vuracaktır. G-20'nin lokal açıdan önemli olması ise IMF görüşmeleridir. IMF ile Türkiye tek bir noktada uzlaşamadılar. IMF “Nereden Buldun,Niye Buldun?” gibi bir şart üzerinde diretirse, G-20'den anlaşmak üzereyiz diye bir açıklama gelir. Eğer IMF bir adım geri atarsa, IMF Nisan ayında Türkiye'de demektir. Olasılıklar içerisinde bugün anlaştık diye bir haber beklemek biraz iyimserlik olacaktır. Çünkü IMF “Nereden Buldun?” yerine yeni bir öneri bulunacak ve bu önümüzdeki hafta Ankara'da konuşulur ve ona göre IMF'ye davet gönderilebilir.

Mynet