Eşcinseller komutan olabilir mi

Eşcinseller komutan olabilir mi

Eşcinsel dernekleri CHP'li Sevigen'i ziyaret etti. Sevigen: Eşcinsellik hastalık değildir

 

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, ''eşcinselliğin hastalık olmadığını'' söyledi.

EŞCİNSELLERDEN SEVİGEN'E ZİYARET
Pembe Hayat ve KAOS-GL Dernekleri temsilcileri Sevigen'i TBMM'deki odasında ziyaret ederek, kendisine teşekkür ettiler. Sevigen, yaptığı açıklamada, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın ''eşcinsellik bir hastalıktır, tedavi edilmelidir'' dediğini ifade ederek, şöyle konuştu:

BİR BAKANA-BİR ANNEYE YAKIŞIYOR MU
''İnsanların kendi tercihlerinden dolayı yaşam haklarını baskı altına almayı, sokakta taciz edilmeyi, teşhir edilmeyi, hatta bundan dolayı öldürülmeyi hak ediyorlar mı? Bunun sebebi kim olacak? Ortada fol yok, yumurta yokken, sırf laf olsun diye 'ben bunları biliyorum' diye bunu söylemek, bir bakana, hele bir hanımefendi ve anneye yakışıyor mu? Bundan büyük üzüntü duyduk. Eşcinsellik bir hastalık değildir. Dünyada ve Türkiye'de uzmanların raporları var. Ama Sayın Bakan'ın üzerine basa basa bunu söylemesi toplumun tüm kesimlerini rencide ediyor. Toplumda bu konuda büyük rahatsızlık olduğunu sanmıyorum. Bu konu, yüzbinlerce insanın hayatını ilgilendiriyor. Bu arkadaşların mücadelesi, niye Sayın Bakan tarafından cevapsız bırakılıyor? Bu bakan herkesin bakanı değil mi? Sivil toplum örgütünün randevu talebini Sayın Bakan niye kabul etmez? Bakan'ın maaşı bu insanların ödediği vergilerden ödeniyor. Bu kadar ayrımcılık, dışlanma olur mu?''

HEDEF GÖSTERİYORLAR
Sevigen, Bakan Kavaf'ın konuya karşı hassas olması gerektiğini ifade ederek, ''Tahrik ediyorsunuz, teşvik ediyorsunuz, teşhir ediyorsunuz, hedef gösteriyorsunuz. Sokaklardaki travesti cinayetlerini duyuyorsunuz. İşten atıldığında Sayın Bakan mı kendilerine iş verecek?'' dedi.

Konuya karşı toplumun her kesiminin hassas ve dikkatli olmasını isteyen Sevigen, ''Tayyip Erdoğan, yıllardır 'yaradılanı severim yaradandan ötürü' diyor. Bu sözün üzerine Sayın Bakan'ın böyle bir açıklama yapması ve bu insanları dışlaması doğru mu? Hükümet adına ne kadar büyük çelişki...'' görüşünü savundu.

CİNAYET İŞLENSE KAVAF BUNUN ALTINDAN KALKABİLİR Mİ
Sevigen, ''Bir cinayet işlense, Sayın Kavaf bunun altından kalkabilecek mi? Kim ödeyecek bunun bedelini? Türkiye o kadar eğitimli bir ülke değil. Bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bununla birlikte yaşamak zorundayız. Eşcinselliği hastalık olarak görmüyorum, toplum da böyle görmüyor. Eşcinselliği hastalık olarak görenler hastalıklı kafalardır'' dedi.

Pembe Hayat Derneği'nden Buse Kılıçkaya, Kavaf'ın, ''demokratik açılım'' sürecinde, bilimsel verilere dayanmadan eşcinselliği hastalık olarak ilan etmesinin düşündürücü olduğunu savunarak, şöyle konuştu:

"BAKANA GÜNEŞİ GÖRDÜM FİLMİNİ TAVSİYE EDİYORUM"
Bakan Kavaf'ın sözleriyle tahrik ettiğini, hedef gösterdiğini belirten Sevigen, hükümetin bu konuya el atması gerektiğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta 'yaradılanı severim yaradandan ötürü' dediğini ifade eden Sevigen, Başbakan bunu söylerken Bakan Kavaf'ın 'eşcinsellik hastalıktır' demesinin doğru olmadığını belirtti. Sevigen şöyle devam etti:
"Bu toplumun bir gerçeği, bakan da bunu böyle kabul etsin. Bu arkadaşlarımızın derneklerini dinlesin, onların düşüncelerini fikirlerini alsın. Biz milletvekilinin, bakanın görevi toplumdaki sorunu çözmektir. Bizim maaşımızı onlar veriyor. Bunlar da Türkiye Cumhuriyeti'nin birer vatandaşıdır, insan haklarına sahiptir. Ayrımcılık yapmamak, dışlamamak lazım. Bir cinayet işlense bunun altından sayın Kavaf kalkabilecek mi? Kim ödeyecek bunun bedelini. Sayın Kavaf'a Güneşi Gördüm filmini izlemesini tavsiye ediyorum. Bu filmi izlesin hiç olmazsa vicdanının sesini dinler de rahatlar. En büyük açılım bu; insan hakları açılımı bu."

"BAKAN ÖZÜR DİLEMEYİ VE İSTİFA ETMELİ"
Pembe Hayat Derneği Başkanı Buse Kılıçkaya ise dünyada üç yönelim olduğunun 1970 yılında Amerikan Psikiyatri Derneği, 1990 yılında da Dünya Sağlık Örgütü'nce kabul edildiğini belirterek eşcinselliğin bir hastalık olmadığını söyledi. Kılıçkaya, "Sayın Kavaf'ın tam da demokratik açılım şiarıyla ortaya çıkılan bu dönemde eşcinselliği bilimsel verilere bile dayanmadan hastalık olarak ilan etmesi bizim için üzücü. Yoksa açılım, sözde bir açılım mı? Ağzımızdan çıkan her bir nefret söylemi eşcinsel bir bireyin öldürülmesine, tecavüze maruz kalmasına, herhangi bir iş kurumunda işe alınmamasına, bulunduğu her yerde ayrımcılığa maruz kalmasına sebep olabilir. Kavaf'ın söylediklerinden sonra öldürülen herhangi bir LGBT bireyin karşılığını Aliye Kavaf verebilecek mi? Nefret cinayetlerinin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde bu tür açıklamalar her gün yeni ölümler meydana getirecektir" diye konuştu. Kılıçkaya, Bakan Kavaf'ın özür dilemesi ve istifa etmesi gerektiğini de kaydetti.

"EŞCİNSEL CİNAYETİNİN SORUMLULUĞUNU BAKAN KAVAF ALABİLECEK Mİ?"
Kaos GL Derneği üyesi Özge Gökpınar eşcinsellerin hedef gösterilerek tecavüzlerin, cinayetlerin önünün açıldığını belirterek 2 yılda 45 lezbiyen, gay, biseksüel, travesti ve transeksüelin öldürüldüğünü, bunların pek çoğunun 36-37 bıçak darbesiyle öldürüldüğünü ifade etti. Gökpınar "Bundan sonra olacak bir taciz, tecavüz veya cinayetlerin sorumluluğunu Aliye Kavaf'ın alıp almayacağını merakla bekliyoruz" dedi.

"BİZ DAHA FAZLA ÖLDÜRÜLMEK İSTEMİYORUZ"
Pembe Hayat Derneği üyesi Kemal Ördek ise cinsel yönelim ve cinsel kimlik konusunun açılım için turnusol kağıdı işlevi gördüğünü belirtirken, eşcinsellerin nefret cinayetlerine maruz kaldığını, işlerinden atıldığını, askerlik konusunda onur kırıcı hak ihlallerine maruz kaldığını söyledi. Ördek, hakimlerin homofobi ve transfobisi ile de karşılaştıklarını, eşcinsel cinayetlerinde ağır tahrik indirimlerine gidildiğini kaydederek, "Türkiye'deki bütün LGBT dernekleri olarak Kavaf hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçundan ve aynı zamanda hakaret suçundan suç duyurusunda bulunduk. İnsan hakları komisyonuna başvuru yaptık" dedi.
Ördek, LGBT örgütlerinin muhatap alınmadığını ve görüşülmediğini ifade ederek AB İlerleme Raporu'nda 'eşcinsellerin, transeksüellerin taleplerinin dikkate alınması ve reform paketleri hazırlanması'nın istendiğini belirterek, "Hükümet demokratikleşme konusunda samimi olduğunu ortaya koymak istiyorsa somut adımlar atmak zorunda. Biz daha fazla öldürülmek istemiyoruz" dedi.

"EŞCİNSELLER KUVVET KOMUTANI OLABİLİR Mİ?" SORUSU
CHP'li Sevigen bir gazetecinin "Genelkurmay başkanlığının bir uygulaması var, askeri okullara giriş sınavlarında eşcinseller kabul edilmiyor. Bir şekilde askeri okullara girerlerse, eşcinsel oldukları anlaşılırsa atılıyor. Genelkurmay Başkanlığı da bunu bir hastalık olarak kabul ediyor" şeklindeki bir sorusu üzerine, "İster Genelkurmay Başkanı söylesin, isterse bakan söylesin. Bunun bir hastalık olmadığını üstüne basa basa anlatmaya çalıştım. Uzmanlar, bilim adamları söylüyor bunu. Genelkurmay Başkanı askerlik yapıyor" dedi. Sevigen, "Eşcinseller kuvvet komutanı olabilir mi sizce" sorusuna da, "Olabilir ama bir hastalık olmadığı bilinmeli" karşılığını verdi.

"EŞCİNSELLER KUVVET KOMUTANI OLABİLMELİ"
Pembe Hayat Derneği üyesi Umut Güner NATO üyesi ülkeler içerisinde eşcinselliği hastalık olarak gören tek ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, "NATO üyesi hiçbir ülke eşcinselliği hastalık olarak görmüyor. Ve eşcinselleri profesyonel olarak orduda istihdam edilmesini engellemiyor. Genelkurmay'ın tavrı bu anlamda cinsel yönelim ayrımcılığıdır. Onların da AB sürecinde gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekir" dedi. Pembe Hayat Derneği Başkanı Buse Kılıçkaya ise "Zeki Müren bütün malvarlığını Mehmetçik Vakfına bağışlamıştı. Mal varlığını alıp da bir eşcinseli kabul etmemek çok çarpıcı bir örnek. Eşcinseller de kuvvet komutanı olabilmeli" dedi.

http://www.ensonhaber.com/politika/261322/escinseller-komutan-olabilir-mi.html

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.