Gündemizi son günlerde af ve and tartışmaları orta çıktı.

Terör örgütleriyle karşı mücadele için MHP ile önce mecliste, ardından halkoylamasında son olarakta seçimlerde ittifak örneği sergiledik.

Bu ittifakın zemini milletimizin ta kendisidir.

Yeni yönetim sisteminin inşası için ittifak içinde olmak, iki ayrı partinin her konuda aynı çizgide olmasını gerektirmiyor.

MHP ile son dönemde, af, erken emeklilik, danıştayın kararı gibi hususlarda ayrı düşündük.

Bu farkıllıklar ile dğerlendirmelerimizi yapıcı bir dille belirtmeye çalıştşık.

Politikalarımızı savunuruz ancak kişisel olarakk saygısızllık etmeyiz.

Mesela af meselesi ilk gündeme geldiğimte hemen talimatı verdim. bu işi tüm boyutlarıyla masaya yatırdır. Teklifin milletimizin vicdanını yaralayacak şekilde olduğunu gördük. Burada temel ilke vardı, temel ilke: Bir devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir, ancak halkına, karşı işlenen suçları af yetkisine sahip değildir.

Uyuşturucu baronlarıyla , torbacıları bir araya getirmeyi anlamak mümkün değil.

Milletime sesleniyorum, bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Ne demek altatılmış, hem içen, hem satan, öte yandan can alan, katiller mi kader mahkumu diyeceğiz. Öbür tarafta hırsızlık, tüm bunları yapan, bunlar mı kader mahkumu? Cezaevindek çıkaracaksınız, bunlar daha fazla suç işliyor, say sayabildiğin kadar.

Ama biz, devlete karşı işlenen suçlarda, devlet olarak burada yapılabilecek ne varsa, gayret ederiz, arkadaşlar çalışmalarını yaptılar, yapıyorlar. Katili affettiğmiiz zaman, maktulun ailesine nasıl anlatacağız?

Aynı şekilde emeklilikte yaşa takılanlar olarak ifade edilen meselede, ülkemizin kaldıramaycağız bir fotoğraf ortaya çıktı.

Bunun ötesinde bizim kimseyi ne kurum, ne de isim olarak hedef almamız sözkonusu değil, yanlış anlaşılmadan kaynaklığnıdığ düşünüyorum.