"Emek için değil, evet için çalışacağız"

"Emek için değil, evet için çalışacağız"

Sevgili Dostlar, lütfen şaşırmayınız yukarıdaki başlığı görünce… Dikkat buyurun efendim, başlığı tırnak içinde yazdım..! Benim sözüm olmadığı için…

Sevgili Dostlar, lütfen şaşırmayınız yukarıdaki başlığı görünce… Dikkat buyurun efendim, başlığı tırnak içinde yazdım..! Benim sözüm olmadığı için… Öyleyse kimin? Sözde sendikamsı bir yapının başındaki zatın..! Sanırım hemen anladınız. Adı bazılarına göre; Malum-Sen, bazılarına göre Yandaş-Sen, birilerine göre ise hormonlu yapı..!

Bir Sivil Toplum Örgütü, Sendika adı ile kurulmuş ise elbette ondan; Emek ve alın teri mücadelesi beklenir. Bu mücadele Sendikacılığın temelidir.

Sendika; Öncelikle mensuplarının haklarını geliştirmek ve korumak için vardır. Varlığının birinci gerekçesi de budur..! Eğer adı Memur Sendikası veya Konfederasyonu ise; birinci görevi emek mücadelesi vermektir.

O sözde Memur Konfederasyonunun başındaki şahıs, açık ve aleni olarak mensupları ile yaptığı bir toplantılarda; "EMEK İÇİN DEĞİL, EVET İÇİN ÇALIŞACAĞIZ" diyebiliyorsa, onlar için yani o “Sendikamsı Yapı” için sözün bittiği yere gelinmiş demektir.

Ali Yalçın denilen bu "hormonlu yapının" başındaki şahıs, bu sözleri Kocaeli'de söylüyor. Ne zaman söylüyor? Referandum arifesinde; referanduma “evet” kampanyasında ..! Diyebilir mi? Diyebilir, ancak cümlenin ilk bölümünü yani "BİZ EMEK İÇİN DEĞİL" bölümünü söylemeden..! "BİZ EVET İÇİN ÇALIŞACAĞIZ" diyebilir, tercihini söyler, insan olarak en tabii hakkıdır. Demokrasi var bu ülkede, herkes hür iradesi ile tercihini söyleyebilmeli… Korkmadan, endişe etmeden ve daha önemlisi asla tehdit edilmeden..! Buraya kadar her şey normaldir…

Ancak, bir emek örgütü iseniz ve o kurumun başında iseniz, "BİZ EMEK İÇİN DEĞİL, EVET İÇİN ÇALIŞACAĞIZ" derseniz; amiyane bir tabirle, "bir çuval inciri berbat edersiniz…" Ayrıca, emeğe ihanet edersiniz..!

Bu sözlerinizle sadece kendi kurumsal itibarınıza zarar vermezsiniz, (O sizin meselenizdir..!) Sendikacılığın temelini de dinamitlersiniz…

İnsanların; hak, hukuk ve emek mücadelesi için bir araya gelmesini önlersiniz. Ayrıca "sahibinin sesi" gibi davranarak, insanları güce karşı teslimiyete sevk ederek, en büyük insanlık utancını! sırtınızda sonsuza kadar taşırsınız..!

Neden mi? Çünkü erdemli insanlar ve topluluklar gücün yanında değil, "hakkın ve haklının yanında saf tutarlar." Biliniz ki, sizin gücün yanında saf tutuşunuz; Bir insanlık suçudur, telafisi mümkün olmayan ağır bir vebaldir..!

"Emek" adına ortaya çıkıp; insanların emeğini̇ işverene pazarlamak, Allah katında da utanç verici bir günahtır. Çünkü kul hakkıdır..! Bilmem anlatabildim mi?

Bize gelince; Biz de bir Memur Sendikaları Konfederasyonuyuz... "Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız" diyerek yola çıktık, aynı kararlılıkla yürüyoruz..!

Biz hep “hakkı tutup kaldıranların yolunda" olduk..!

Rabbimiz de milletimiz de memurumuz da bilir ki, eğilmeden, bükülmeden yolumuza devam ediyoruz. Emeğimizi ve alın terimizi asla kimsede bırakmamak için mücadelemizi sürdürüyoruz..!

Çok şükür! Bin şükür ki; “Adam gibi adamlarla, Sendikacılık yapıyoruz…”

Hem de; Dik duruşun ve onurlu yürüyüşün bedelini ödeye ödeye..!

Her türlü haksızlığa ve ayrımcılığa karşı susmadan, yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz..! Bütün tehditlere ve hatta kurşunlara aldırmadan..!

Ne mutlu ki; TÜRKİYE KAMU-SEN'liyiz...!

Bu gurur ve şeref, bize ömür boyu yeter..!

Fahrettin Yokuş

Türk Büro-Sen Genel Başkanı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.