TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunulan 2011 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı'nın Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM ve üniversitelerle ilgili bölümlerinin 9 Kasım tarihinde görüşülmeye başlanacağını hatırlatan Avcı, bütçeden eğitime ayrılan payın arttırılması ve okullara yeterli ödenek aktarılması gerektiğini belirtti. Avcı, ikili eğitimden tekli eğitime geçilmesini önererek, "Sınıf mevcutları en fazla 25 öğrencili olmalı. Diğer kamu görevlilerine göre düşük olan eğitim çalışanlarının maaşları yükseltilmeli ve anaokulu ve ilköğretim öğrencilerine günlük ücretsiz süt ve meyve verilmelidir. Ancak yeniden 'Büyük Türkiye' hedefi herkese eşit, parasız, nitelikli eğitimle yakalanabilir" şeklinde konuştu.

Avcı, geçmiş yıllarda olduğu gibi 2011 eğitim bütçesinin de diğer sektörlere göre en büyük bütçe olduğunu ve bu durumdan büyük memnuniyet duyduklarını söyleyerek "Ama bir gerçek var ki eğitime ayrılan payın, eğitimde zorunlu ihtiyaçları bile karşılayamayacak düzeyde olduğunu görüyoruz. Üniversite eğitimi başta olmak üzere eğitimin tüm aşamalarında eğitime katılan öğrenci sayısı artarken, bütçeden eğitime ayrılan payın artması sorunun çözümüne yetmiyor. 2011 bütçesinde borç faizlerinden sonra askeri harcamalar ve silahlanmaya ayrılan pay eğitime ayrılan payı katlıyor" dedi.

"Bütçeden eğitime ayrılan pay iki katı arttırılsın"

Tüm öğrenciler hesaba katıldığında bütçe ödeneklerinde öğrenci başına yapılan cari harcamaların bin 300 dolar seviyelerinde seyrettiğini ve bu oranın OECD ortalamasının yarısından dahi aşağı bir orana denk düştüğünü kaydeden Avcı, eğitime ayrılan pay için şöyle konuştu:

"Son 10 yılda eğitim bütçesinin GSMH içindeki payı yüzde 2.1-4.18 arasında değişti. Son 10 yılda YÖK'e ayrılan pay da GSMH içinde yüzde 0.8 ile 1.1 arasında değişiyor. Özellikle son yıllarda toplam eğitim ödeneklerinde bir artış gözlendi. Fakat Türkiye, GSYİH'den eğitime ayırdığı pay bakımından OECD ülkeleri arasında hala arka sıralarda yer alıyor. Bu rakamlar bütçe ile ilgili eleştiri ve önerilerimizin ne kadar haklı ve gerçekçi olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Türkiye gerek bölgesinde, gerekse küresel anlamda bir güç merkezi olmak istiyorsa bütçede eğitime ayrılan payın iki katı artırılması gerekmektedir. Bu da yetmez, eğitim hakkından herkesin eşit ve parasız olarak yararlanması da gerekmektedir. Eğitim çağındaki tüm çocukların eğitim ve sağlık giderlerinin de devlet tarafından karşılanması da gerekmektedir."
anka