Eğitim-Bir-Sen'den Kardeşlik Vurgusu

Eğitim-Bir-Sen'den Kardeşlik Vurgusu

Eğitim-Bir-Sen Artvin, Rize, Kars ve Ardahan teşkilat toplantıları, Genel Başkan yardımcıları Şükrü Kolukısa ve Atilla Olçum’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Eğitim-Bir-Sen Artvin, Rize, Kars ve Ardahan teşkilat toplantıları, Genel Başkan yardımcıları Şükrü Kolukısa ve Atilla Olçum’un katılımıyla gerçekleştirildi.



 

Sendikal çalışmaların, gündeme ilişkin değerlendirmelerin ve önümüzdeki dönemde yapılması tasarlanan faaliyetlerin görüşüldüğü toplantılarda konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, sözlerine, Ankara terör saldırılarını lanetleyerek başladı. Terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Kolukısa, insani hasletlerden yoksun, vicdansızca eylemlerin adresi haline gelmiş bir terör örgütünün Ankara’daki insanlık dışı eylemiyle 97 cana kıydığını, yüzlerce insanı yaraladığını hatırlatarak, “İnsanlıktan nasiplenmemiş bir terör örgütünün birliğimizi, kardeşliğimizi hedef alan saldırısı bizi yasa boğmuştur. Ancak, biz terörle mücadeleyi bırakmayacağız; terörü besleyen kirli mahfilleri ifşa etmekte kararlı olacağız. Korku siyasetiyle benliğimizin sindirilmesine, oluşturulmaya çalışılan kamplarla bizliğimizin yok edilmesine, kaşınan toplumsal yaralarla kimliğimizin tarumar edilmesine fırsat vermeyeceğiz. Kardeşliğin türküsünü en yüksek tonda söyleyeceğiz, koromuzu büyüterek devam edeceğiz, sesimizi inatla çoğaltacağız” dedi.
 


 

Toplu sözleşmeyi toplumsal sözleşmeye dönüştürdük

Sendikal faaliyetlere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kolukısa, ait olduğu medeniyetin değerlerini koruma ve geliştirme amelinin bir unsuru olmak, iyilikleri önermek ve kötülükleri önlemek; özelde ise eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerini koruyup geliştirmek amacıyla kurulan Eğitim-Bir-Sen’in 23 yılda eğitime ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümüne ilişkin çok önemli kazanımlara imza attığını söyledi.

Sorunları çözerek, kazanımlarına sahip çıkarak, kardeşlik zeminini sağlamlaştırmaya yönelik adımlar atarak zirveden yeni ufuklara yol aldıklarını ifade eden Kolukısa, “Eğitim çalışanlarının tercihi, yaptığı faaliyetlerin niteliği ve ortaya koyduğu söylemin kuşatıcılığıyla genel yetkili sendika sıfatıyla yürüttükleri toplu sözleşme sürecinin toplumsal sözleşmeye dönüştüğünü dile getirdi. 2016 yılı için toplamda yüzde 11,3, 2017 yılı için toplamda yüzde 7,12, iki yıllık toplamda ise yüzde 19,2 zam aldıklarını kaydeden Kolukısa, sözlerini şöyle sürdürdü:



 

“Güvenceli istihdam ve kadro noktasındaki duruşumuzla, 4/C’li personel ve memur görevi yapan üniversiteli işçilerin kadrolu olmasının yolunu açtık. 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine ilave bir derece verilmesi beklentisini kazanıma dönüştürerek, hem 290 TL’ye varan ilave zam aldık hem de bir adaletsizliğin giderilmesini sağladık. İbadet özgürlüğünün alanını genişleterek Cuma günleri öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek ve Cuma namazı vaktini de içine alacak şekilde düzenlenmesine yönelik ısrarımız karşılık buldu. Bu kapsamda, kamu görevlilerinin Cuma namazı konusunda yaşadığı sıkıntıları giderecek şekilde Cuma günü öğle arası süresi artırılacak.”



 

Eğitim çalışanlarının takdirini kazandık

Genel toplu sözleşmeyle elde ettikleri kazanımlarla bütün kamu görevlilerini memnun ederken, eğitim hizmet kolu toplu sözleşmesiyle de eğitim çalışanlarının takdirini kazandıklarını söyleyen Şükrü Kolukısa, “Eğitim hizmet kolundaki kazanımlarımızın içerisinde nöbete ücretin ayrı bir yeri var. Diğer sendikaların alınabileceğine inanmadığı, manipülasyon ve gerginlik malzemesi yaptığı, üyelerimiz başta olmak üzere bütün öğretmenlerin ısrarla beklediği nöbet ücretini alarak tarihi bir başarının altına imza attık. Böylece, mesleki eğitim merkezleri de dâhil olmak üzere örgün eğitim kurumlarında fiilen nöbet görevini yerine getiren müdür yardımcıları ile öğretmenlere, 2016 yılında haftada 2 saat, 2017 yılında ise haftada 3 saat ek ders ücreti ödenecektir. Bu sayede, öğretmenlerimizin aylık gelirlerine ilgili yılların birinci ve ikinci altı aylık dönemleri itibarıyla, 2016’da 98 TL ila103 TL, 2017 yılında ise 159 ila 166 TL ilave brüt artış sağladık. Bir başka önemli kazanımımız, Bakanlıkça hafta sonu yapılan merkezi sınavlarda görev alan eğitim çalışanlarına, ek ders ücreti yerine ÖSYM ve diğer kurumlarca yapılan sınavlarda olduğu gibi sınav gösterge rakamına dayalı sınav ücreti ödenmesini elde etmek oldu. Bu kazanımla, sınavda görev alanlara 5 saat tutarında ek ders ücreti yerine, ilgili yılın altı aylık dönemleri itibarıyla, her oturum için 2016 yılında en düşük 141 TL ila 148 TL, 2017 yılında ise 152TL ila 158 TL sınav ücreti ödenecek. Hafta içi mesai saatleri sonrası ve hafta sonlarında düzenlenen kurslarda görev alan memur ve hizmetlilere, fazla çalışma ücretinin iki katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi suretiyle ayda 163 TL’ye kadar ilave gelir elde ettik. Kredi ve Yurtlar Kurumu ile üniversitelere bağlı yurtlarda görev yapan personele ödenen fazla çalışma ücretinin bir kat artırılmasını ve bunun sözleşmeli personele de ödenmesini sağlayarak ayda 293 TL’ye kadar fazla çalışma ücreti elde ettik. İLKSAN dayatmasına bütünüyle son verdik. Kısacası, sendikal duruştan yoksun zihniyetin elde etmek bir tarafa teklif etmeyi bile aklına getirmediği kazanımları ve konuları, toplu sözleşme metnine dahil ettik. Şimdi, kazanım üreten sendikal vizyonumuzu, kazanımlarımızı anlatmak için nefes tüketen sendikal misyonla destekleme vaktidir” şeklinde konuştu.



 

Olçum: Kardeşliğin, birlik ve beraberliğin garantisi olmaya devam edeceğiz

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum da, Ankara’yı kana bulayan, milletimizi yasa boğan, 97 insanımızın hayatla bağını kopartan canileri ve onları azmettirenlerini lanetleyerek başladığı konuşmasında, “Bu alçakça saldırıyı yapan taşeronların, teröre asıl işverenlik yapanların, azmettirenlerin, vahşet emrini verenlerin bir an önce bulunmasını ve hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Devletin bütün kurumlarını, yetkililerini, siyasi partileri, siyasi liderleri ve tüm siyasi aktörleri, Türkiye’nin bütün sivil toplum örgütlerini teröre karşı tek ses olmaya, terörü bitirmeye kararlı nefes olmaya, ortak hareket etmeye, yasta ortaklaşmaya, terörle mücadeleye yoğunlaşmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.



 

Eğitim-Bir-Sen olarak, milletin bağrından umudun adı olarak filizlenip, birlik ve beraberlik içerisinde kardeşliğin teminatı olmanın haklı gururuyla, bu teveccühe layık bir duruş sergileme çabasıyla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Olçum, “3. Dönem Toplu Sözleşme’de 213 kazanım elde ederek, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin yüzünü güldürdüğümüz bugünlerde bu sevinci yaşamaya fırsat kalmadan maalesef kirli oyunlarla acı dolu günler yaşıyoruz” dedi.

 

Milli iradenin fırsat bulup ayağa kalktığı zamanlarda şer güçlerinin hemen devreye girdiğini vurgulayan Olçum, şunları söyledi: “Yakın tarihimizde buna sık sık tanık oluyoruz. Bu millete ağır bedeller ödetilerek bu uyanışın önüne geçmeye çalışanlar, hepsi şer üstüne ittifak edip aynı dili kullanıyorlar. Çünkü kandan beslenenlerin, varlığını başkalarının yokluğu üstüne kuranların yapabilecekleri başka bir şey yoktur. Milletimizin uyanışı, yıllardır kendisine vurulan prangalardan kurtulup, zincirlerini kırması, kardeşçe ve birlikte yaşaması bunların uykularını kaçırmaya yetmiştir bile. Memur-Sen, Eğitim-Bir-Sen, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin somut hâli, inşa edicisi ve garantisidir, olmaya da devam edecektir.”



 

Ülkemizin temel sorunlarına ilgisiz kalmayacağız

Eğitim-Bir-Sen olarak, bir yandan kamu çalışanlarının ekonomik, özlük, sosyal ve kültürel haklarının kazanılması ve geliştirilmesi mücadelesini verirken, diğer yandan bu ülkede yaşamanın üzerlerine yüklediği sorumluluk gereği, bu ülkenin en temel sorunlarına da ilgisiz ve duyarsız kalmayacaklarının altını çizen Olçum, sözlerini şöyle tamamladı:



 

“Gelecek tasavvurumuzda özgür birey, sivil anayasa ve sivil toplum vardır. Sivil anayasa talebimizin hayata geçirilmesi için azami gayret göstereceğiz. 12 Eylül darbe anayasasının revize edilmesi için uğraşılmasının doğru olmadığını söylüyoruz. Halkın tercihlerine dayanan katılımcı bir anayasa için yine inisiyatif alacağız. Kavganın, karmaşanın ve karanlığın değil; demokrasinin, saygının, sevginin, huzurun, aydınlığın, hak ve özgürlüklerin taraftarıyız. Doğru kimden gelirse gelsin yanında, yanlış kimden gelirse gelsin karşısındayız. Hakkın ve haklının temsilcisi olan Eğitim-Bir-Sen olarak, ilkeli sendikal anlayışımızla bu milletin yeniden dirilişinde hizmet etmeye devam edeceğiz.”




 

Artvin Şube Başkanı İbrahim İnce, Rize Şube Başkanı Seyfettin Afacanlar, Kars Şube Başkanı Mahmut Kaan Ilgar ve Ardahan Şube Başkanı Erdinç Çakmak da söz alarak, çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum