Eğitim Bir-Sen: 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' bir an önce çıksın
Eğitim-Bir-Sen, uluslararası standartlara uygun bir "Öğretmenlik Meslek Kanunu"nun çıkarılması talebinde bulundu.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Öğretmenin özlük haklarını ve yetkilerini genişletecek, ona destek olacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması beklentisi artık karşılanmalıdır. 24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir” dedi.
Eğitim-Bir-Sen olarak, 81 ilde basın açıklaması yaparak, üç yıl önce sözü verilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun daha fazla zaman geçirilmeden çıkarılması çağrısında bulunduk.
Ankara/Ulus Meydanı’nda yapılan eylemde konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, insanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eyleminin eğitim olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Eğitimin başaktörü öğretmen, insanlığın kadim ve vazgeçilmez mesleklerinden biri de öğretmenliktir. Öğretmen, çocukların şuur sermayesini artırmanın, idrakini geliştirmenin, varoluşun sırrına ermenin, hikmeti keşfetmenin rehberidir. Ülkemizde fiilî olarak görev yapan öğretmen sayısı 1 milyon 200 bini aşmış iken, öğretmenlerin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar olan her aşamayı içeren, öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir kanunun olmaması büyük bir eksikliktir. Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı kariyer mesleğine uygun bir kanuna kavuşturulması artık daha fazla ertelenmemelidir.”
Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmelidir
Öğretmenlerin itibarının daha da artması, haklarının korunması; yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ivedilikle yürürlüğe konulmasının elzem olduğunu vurgulayan Yalçın, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine 11. Kalkınma Planı’nda ve Bakanlığın 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, ne yazık ki öğretmenlerin mesleklerini, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek kanunu beklentisi hâlâ karşılanamamıştır. Çıkarılıp yürürlüğe konulacak kanunun hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesini bekliyoruz. Bu mümkündür, beklenti de bu doğrultudadır. Aksi hâlde yapılacak çalışma anlamsızlaşır. Medeniyetimizin yüklediği değeri sosyal ve ekonomik statü açısından gerçekleştirecek kanun, öğretmenin itibarını hem korumaya hem de yükseltmeye yaramalıdır” şeklinde konuştu.
‘Nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler yer almalı’ sorularının cevabını verdik
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu için nelere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyduklarını dile getiren Yalçın, “Çağın gereklerini ve öğretmenlerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde 2018 yılında hazırladığımız ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu İhtiyaç ve Öneriler’ başlıklı raporumuzla genel çerçeveyi çizdik. ‘Meslek kanunu, öğretmene destek kanunu olmalı’ diyerek beklentilerimizi ifade ettik. ‘Nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler yer almalı’ sorularının cevabını bir eğitim sendikası olarak verdik. Öğretmenler olarak beklentimiz, özlük haklarımızın tanımlanması ve geliştirilmesi; kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımının ortadan kaldırılması; resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edilmesi; mesleğimizde ilerlememizi sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi; istihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi zorlayıcı dayatmalar yerine teşvik edici uygulamaların getirilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim-öğretim sınıfı içinde ama ikincil görev olmaktan çıkarılarak müstakil bir kadro olarak düzenlenmesi; yöneticilik süreçlerine geçiş ve statüsü ile bu pozisyonlardaki mali, özlük ve sosyal hakların da mutlaka meslek kanununda tanımlanması; resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayan bir meslek kanununun hayata geçirilmesidir” ifadelerini kullandı.
Vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır
Meslek kanununun, içeriği itibarıyla öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer basamaklarına erişime, ehliyetten liyakate kadar ayrımcılık ya da ayrıcalıktan uzak, objektif hükümler ihtiva etmesi gerektiğini kaydeden Yalçın, şunları söyledi: “Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılmasına dayanak yapılması gereken bir kanun, mevcudun tekrarına ve statükonun devamına barınak olursa akıtılan ter de söylenen sözler de hükümsüz ve değersiz hâle gelir. Özellikle meslek kanununda öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali durumunun, hak, yetki ve sorumluluklarının hedeflenen amaca uygun gerçekleştirilmesi umulurken, bütün bunlar kamu maliyesi dengesi, bütçe olanakları ve benzeri bahanelerin arkasına sığınılarak es geçilecek olursa eğitimde istenilen başarıların da meslek kanunundan beklentinin de sağlanamayacağı bilinmelidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Öğretmenin özlük haklarını ve yetkilerini genişletecek, ona destek olacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması beklentisi artık karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, belirttiğimiz hususlar temelinde katkı ve destek sunacağımızı bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bir an evvel hayata geçirmek konusunda adım atmaya çağırıyoruz.”
24 Kasım’da verilebilecek en büyük müjde meslek kanununun TBMM gündemine getirilmesidir
Ali Yalçın, 24 Kasım’da öğretmenlere verilebilecek en büyük müjdenin, “özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesi” olduğunu ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.