Egemenlik milletin mi, hükümetin mi?

Egemenlik milletin mi, hükümetin mi?

MEMUR-SEN İL VE EĞİTİM-BİR-SEN 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA KIR’IN EGEMENLİK MİLLETİN Mİ, HÜKÜMETİN Mİ? BAŞLIKLI KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASIDIR. 22.04.2013

 

Halkın Egemenliği; halkın kendisini ilgilendiren kararları doğrudan ya da temsilcileri aracılığı ile alabilmesidir. Yani halkın  egemenliği; halkın seçtiklerinin halk adına karar vermesi değil,  halkın seçtiklerinin halkın iradesi doğrultusunda karar vermesi demektir.

            Millet iradesinin tecelligahı sayılan TBMM’nin duvarında ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ levhası yazılı olmasına rağmen, egemenlik; millet iradesi dışında hükümetler tarafından kullanılmakta ya da asılların talepleri vekiller tarafından göz ardı edilmektedir.

             Yapılan anketlerde eğitim kurumlarında ve devlet dairelerinde sürdürülen hukuki dayanaktan yoksun başörtüsü yasağı halkımızın yaklaşık  % 80’i tarafından anlamsız bulunmakta,  % 85’i başörtülülerden rahatsızlık duymadığını ve % 50 si de başörtüsü yasağı sebebiyle Müslümanların baskı altında tutulduğunu ifade etmiştir. Buna rağmen hala anlamsız başörtüsü yasağı sebebiyle kızlarımızın eğitim öğretim, kadınlarımızın çalışma ve sosyal güvence haklarından mahrum bırakıldıkları halde Meclisimizde  ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ifadesinin yer alması egemenliğin millete ait olduğunun göstergesi olabilir mi?

 

       12 Milyon 300 Bin İmza Millet İradesinin Neresindedir?

 

            Özellikle 28 Şubat süreci ile başlatılan başörtüsü yasağının bir işkenceye dönüşmesinden sonra Memur-Sen ve ona bağlı sendikaların başlattığı “Özgürlük için 10 Milyon İmza” kampanyasında toplanan 12 Milyon 300 bin imza  8 Mart Dünya Kadınlar Gününde  yasağın kaldırılması amacıyla hükümet adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’e teslim edilmiştir. Ancak bu güne kadar hükümet tarafından yasağın kaldırılması yönünde en küçük bir adım atılmamıştır.

            12 Milyon 300 bin imza;  2011 yılında yapılan son Milletvekilliği genel seçimlerinde toplam kullanılan oyun dörtte biri, iktidar partisinin aldığı toplam oyun yarısından ve ana muhalefet partisinin aldığı toplam oyun tamamından daha fazladır. Her biri bir dilekçe mesabesinde olan imzaların görmezlikten, bilmezlikten, duymazlıktan gelinmesi, demokratik ülkelerde eşine rastlanır bir durum olmadığı gibi egemenlik kayıtsız şartsız millet iradesinin dışına çıkarılıp, egemenlik kayıtsız şartsız siyasi iktidarların veya hükümetlerin elinde halka rağmen halk adına kullanılan bir çalgı aleti haline getirildiğinin işaretidir.

 

            Halk Kendisine Uygulanan Yasağı Kendisi Kaldırmaya Karar Vermiştir

 

            Halkımız en az terörün sonlandırılması amacıyla başlatılan barış sürecini istediği kadar, özgürlük alanlarının genişletilmesini ve başörtüsü yasağının da sonlandırılmasını istemektedir. Hayatın hiçbir alanında yasak olmayan Anayasada teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklere,  iç hukukumuzdan sayılan evrensel belgelere aykırılık ihtiva eden iç tüzük, yönetmelik ve genelge gibi hukuki dayanaktan yoksun düzenlemelerle sürdürülen başörtüsü yasağının TBMM’de ve devlet dairelerinde sürdürülmesi, halk tarafından halk iradesine karşı bir duruş olarak değerlendirilmektedir.

            Onun için 18 Mart tarihinde Memur-Sen olarak başlattığımız sivil itaatsizlik eylemine seçme yeterliliğine sahip olan halkımız bu kampanyaya destek vermek suretiyle kendisine uygulanan yasağın yine kendisi tarafından kaldırmasına karar vermiştir.

  

           

 

           12 Eylül 2010 Referandumunda Yer Alan Vaatler Gerçekleştirilmelidir

 

   1982 tarihli “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesinde açıklanan erkek ve kadın kamu görevlilerinin kılık-kıyafetlerini özgürce seçmelerini engelleyen yönetmeliğin ya tamamının ya da yasakçı maddelerinin kaldırılması suretiyle sorun derhal çözülmelidir.  Başta başörtüsü yasağının mağdurları olmak üzere halkımız ve tüm kamuoyu bu anlamsız yasağın sonlandırılmasını ivedilikle beklemektedir.

             Hükümete ve TBMM’ne düşen görev; 12 Milyon 300 bin imza ile başörtüsü yasağının kaldırılması yönünde irade beyanında bulunan halkımızın sesine duyarlı davranarak yasakçılığa son verip, milli egemenliğin halk egemenliği ile bağdaştırılmasını sağlamalıdır.

              Aksi takdirde egemenlik kullanımında halkın seçimlerden seçimlere hatırlanması demokrasinin hem amacı, hem de özüne aykırı olup, egemenliğin halkta mı, hükümette mi olduğu tartışmasını beraberinde getirecektir.

 

[email protected]

www.turkiyeegitim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.