Disiplinde, lehe olan hüküm uygulanır

Disiplinde, lehe olan hüküm uygulanır

Danıştay İDDK, disiplin işlemlerinde lehe olan son düzenleme hükmünün uygulanabileceğine karar verdi.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, işlendiği sırada suç olan ancak sonradan yapılan düzenleme ile suç olmaktan çıkarılan bir fiil hakkında, lehe olan son hükmün uygulanması gerektiğine karar verdi.

İŞTE DANIŞTAY'IN KARARI

T.C.

DAN IŞTAY

İdari Dava Daireleri Kurulu

Esas No : 2008/3476 Karar No : 2012/2256

Anahtar Kelimeler: Lehe Olan Hükmün Uygulanması İlkesi, Disiplin Cezası

Özeti: Disiplin cezalarına temel olan mevzuat hükümlerinde cezanın tesis edilmesinden sonra meydana gelen ve şahsın lehine olan değişikliklerin dikkate alınması suretiyle hukuki değerlendirme yapılması gerektiği hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):...

Vekili : Av....

Karşı Taraf (Davalı) : Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili : Av....

İstemin Özeti : Kocaeli İdare Mahkemesinin 05/09/2008 günlü, E:2008/846, K:2008/1209 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Volkan ÇAKMAK

Düşüncesi: 18/08/2012 gün ve 28388 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği ile siyasi ideolojik amaçlı afiş, pankart asmak veya ideolojik propoganda yapmak yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren bir eylem olmaktan çıkarılmış; "ideolojik propoganda yapmak" fiili disiplin cezasını gerektiren bir eylem olarak nitelendirilmemiş ve yükseköğretim kurumu içinde izinsiz afiş ve pankart asmak fiili de kınama cezasını gerektiren bir eylem olarak düzenlenmiş bulunduğundan ve disiplin yaptırımlarının cezalandırıcı yönünün bulunması karşısında ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin yaptırımları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekeceğinden; Yönetmelik değişikliği ile oluşan yeni hukuki durum uyarınca, bu hususlar kapsamında yapılacak bir değerlendirme ile yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava; Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi olan davacının, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 10.maddesinin (c) bendi uyarınca yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 11/08/2005 gün ve 5 sayılı Kocaeli Üniversitesi Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Kocaeli İdare Mahkemesinin 27/12/2006 gün ve E:2005/1757, K:2006/3948 sayılı kararıyla; Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 10.maddesinin (c) bendi uyarınca yükseköğretim kurumlarının içinde afiş, pankart bulundurmak, sözlü veya yazılı ideolojik propoganda yapmak şeklinde tezahür eden eylemlerin yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektirdiği açık olup, dosya içinde sunulan bilgi ve belgeler kapsamında davacı öğrencinin davalı Üniversite bünyesinde yapılan bahar şenliklerinin son günü olan 06/05/2005 tarihinde konser verilen alana fotoğraflı afiş ve meşalelerle giren öğrenci grubunun içinde yer aldığı, grup tarafından pankart asılarak ideolojik mahiyette slogan atıldığı anlaşıldığından, daha önce benzer eylemleri nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmış bulunan davacının eylemine uyan ceza ile tecziye edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Anılan karar, Danıştay Sekizinci Dairesinin 12/02/2008 günlü, E:2007/2277, K:2008/902 sayılı kararıyla; Kocaeli Üniversitesi yerleşkesinde 06/05/2005 tarihinde bahar şenlikleri kapsamında düzenlenen konser sırasında davacının bir grup öğrenci ile birlikte ellerinde meşalelerle konser alanına girip slogan atarak pankart açmaları nedeniyle dava konusu cezanın verildiği, ancak dava konusu işlem tesis edilirken, bu eylemin siyasi ve ideolojik amaçlı olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı ve disipliner kurallarla çelişen davranışların yerleşik bir yöntem olan görgü tanıkları, eylemi ortaya koyan yazılı belgeler gibi kanıt araçlarıyla somutlaştırılabilmesi mümkün olmakla birlikte, önemli bir kanıt aracı olan görüntü kayıtlarının, diğer belge ve bilgiler yanında bu görüntülerin olayın hangi aşamasında, kim tarafından ve nerede çekildiğinin, görüntüdeki kişilerin kimliklerinin başka belgelerle desteklenmesini ve gerekirse görüntü akışı, kimlik saptamaları ve olayla örtüşmesi gibi konularda bilirkişiye başvurulmasını zorunlu kıldığı açık olduğundan, hem sözü edilen olayın siyasi ve ideolojik olarak nitelendirilmesi hem de davacının bu olaya katılımı ve etken olması hususlarına ilişkin bir değerlendirme içermeyen soruşturmaya dayalı olarak tesis edilen disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davanın reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de, Kocaeli İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı, uyuşmazlık konusu disiplin cezasının hukuka aykırı bir biçimde tesis edildiğini ileri sürerek, Kocaeli İdare Mahkemesinin 05/09/2008 günlü, E:2008/846, K:2008/1209 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği ve davacının üzerine atılı fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 10.maddesinin (c) bendinde; yükseköğretim kurumlarında siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini bulundurmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurum binalarına veya binalardaki eşyalar üzerine yazmak, resimlemek, teşhir etmek, sözlü veya yazılı ideolojik propaganda yapmak, yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren eylemler arasında sayılmıştır.

18/08/2012 gün ve 28388 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve davacıya disiplin cezası verilmesine temel olan Yönetmeliği yürürlükten kaldıran Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9.maddesinde; "mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek, yükseköğretim kurumlarında uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satmak, satın almak, başkalarına vermek ve ticaretini yapmak, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna aykırı olarak ateşli silahlarla, mermilerini ve bıçaklarla saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletleri, patlayıcı maddeleri kullanmak, kişilerin vücudu üzerinde cinsel davranışlarda bulunmak suretiyle cinsel dokunulmazlıklarını ihlal etmek" yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren eylemler olarak hüküm altına alınmıştır.

Alıntısı yapılan madde metninden anlaşıldığı üzere, yükseköğretim öğrencilerinin disiplin suç ve cezalarını düzenleyen yeni Yönetmelik uyarınca siyasi, ideolojik amaçlı afiş, pankart asmak veya ideolojik propoganda yapmak yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren bir eylem olmaktan çıkarılmıştır. Buna karşın yeni Yönetmelik, izinsiz afiş ve pankart asmak, işgal veya benzeri fiillerle yükseköğretim kurumu hizmetlerini engelleyici nitelikte fiillerde bulunmak eylemleri için farklı disiplin cezaları öngörmektedir.

Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehinde ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fillere uygulanmasını öngörmektedir. Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının başka disiplin cezalarının uygulanmasına engel olmayacağı da tabiidir.

Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan ideolojik nitelikte afiş, pankart asılması ve slogan atılması eylemlerinin mevcut hukuki durum itibariyle yükseköğretim kurumundan çıkarılmayı gerektiren eylemler arasında yer almaması ve suç ve cezada lehe olan kuralın uygulanması kuralının disiplin yaptırımları yönünden de geçerli bir ilke olması karşısında, Yönetmelik değişikliği ile oluşan yeni hukuki durum uyarınca, bu hususlar kapsamında yapılacak bir değerlendirme ile yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Kocaeli İdare Mahkemesinin 05/09/2008 günlü, E:2008/846, K:2008/1209 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

http://www.memurlar.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.