Gazetesi 2 kez bombalanan Afrika Gazetesi Yönetmeni Levent, Soyer'in açıkladığı iddianamenin yetersiz kaldığını iddia etti..

Kıbrıs'a uzanan Ergenekon'un en önemli hedeflerinden biri olan Afrika Gazetesi Yayın Yönetmeni Şener Levent, Kıbrıs'a uzanan Ergenekon'un gerçeğinin ancak karikatürü olabileceğini söyledi. Şimdiye kadar gazetesi iki kez bombalanan ve Rum casusu diye ilan edilen Levent, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer'in açıkladığı iddianamede yazanların kendisini şaşırtmadığını ancak hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, şöyle konuştu: "Eğer Türkiye'de Uğur Mumcu'lar, Ahmet Taner Kışlalı'lar, Bahriye Uçok'lar, Hırant Dink'ler öldürüldüyse, burada da Kutlu Adalı aynı şekilde öldürülmüştür. Oradaki cinayet de buradaki değil mi? Türkiye'de Cumhuriyet gazetesi bombalanmışsa, burada Avrupa gazetesi bombalandı. Hem de Cumhuriyet'ten çok daha şiddetli bombalarla ve iki kere. Oradaki bomba da buradaki bomba değil mi? Ergenekon iddianamesi deyince ben Kutlu Adalı cinayetini bulacağım, o cinayette kullanılan mermilerin 13 yıldır Türkiye'den gelemeyen balistik raporunu, Saint Barnabas baskınını, Avrupa gazetesine iki kez atılan bombaların izini, Derviş Eroğlu'na, Mehmet Ali Talat'a ve Kıbrıs gazetesine atılan bombaları, hatta daha da geriye gidip 1962 yılında bir gecede öldürülen iki Türk avukatın nasıl öldürüldüğünü, parti binalarına sıkılan kurşunların izlerini bulacağım zannetmiştim. Ben zannetmiştim ki burada iki dönem komutanlığı sırasında birçok faili meçhul olay yaşanan Galip Mendi'yi bulacağım. Hiçbiri yok." Levent, Derviş Eroğlu'nun 2000 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turundan neden çekildiği sorusunun da yanıtını cesaretle veriyor: "İkinci tura sadece Eroğlu ile Rauf Denktaş kaldılar. Eroğlu'nun şansı daha yüksekti. Seçime çok az kala Eroğlu çekildi. Çekilmeden önce Eroğlu'nun söylediği sözler Avrupa gazetesine manşet oldu. 'Arkamda 42 MİT ajanı dolaşıyor.' Eroğlu'na geçtiğimiz günlerde adaylıktan neden çekildiğini sordular. 'Bunu şimdilik açıklamayacağım. Eğer açıklarsam yer yerinden oynar' diye bir laf etmişti."
sabah