Daire, Cuma'ya gittiği için çalışanın iş akdinin fesh edilemeyeceğine hükmetti. İstanbul'da özel bir şirkete elektrik mühendisi olarak işe başlayan A.D, bir süre sonra yükselerek Satın Alma Müdürü oldu. A.D, yaptığı iş nedeniyle işyerine kısa süreli giriş çıkışlar yapabildiği gibi, her Cuma Namazı'nı da dışarıda kıldı. Bu durum 5 yıl boyunca sürdü. Ancak işyeri A.D'nin Cuma'ya gittiği gün “İş yerini terk” ettiği gerekçesiyle uyarı yazısı yazdı. İşveren daha sonra da iş yerini terk eden A.D'nin iş akdini fesh etti.

A.D, İstanbul Anadolu 6.İş Mahkemesi'ne başvurarak haksız yere işten çıkarıldığını dolayısıyla ihbar ve kıdem tazminatıyla birlikte fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmesini istedi. İstanbul Anadolu 6.İş Mahkemesi ise işvereni haklı bularak A.D'nin taleplerini reddetti.

Oy birliği ile kararı bozdu
Yerel mahkeme kararına itiraz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin önüne geldi. Yargıtay, yerel mahkeme kararını oybirliğiyle bozdu. Bozma gerekçesinde şöyle denildi: “Davacı açısından bu tür çalışma şekli iş şartı haline gelmiştir. İşverenin bu çalışma şeklini değiştirmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22.maddesine aykırıdır. İşçi iş sözleşmesini iş şartlarındaki aleyhe değişikliği kabul etmeyerek işyerini terk etmek sureti ile eylemli olarak feshetmiştir. Bu durumda davacı kıdem tazminatına hak kazanır.”