CHP'de büyük kavga

CHP'de büyük kavga

CHP'de genelge kavgası

Önder Sav imzalı genelgeyle adeta "evinde otur" denilen isimler arasında Deniz Baykal, Yılmaz Ateş, Cevdet Selvi, Onur Öymen ve Bihlun Tamaylıgil bulunuyor. Genelgede "Anılan gruplarda Genel Başkanlık yapmış olan, 2007-2010 döneminde Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan milletvekillerimiz ile Genel Sekreter, Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, TBMM Grup Başkanvekilleri, Ankara, İstanbul ve İzmir illeri doğrudan Genel Sekreterliğe bağlı çalışacağından bu illerin milletvekilleri görevlendirilmemiştir" deniliyor.



'İLK KEZ GÖREV VERİLMEYENLER İLAN EDİLDİ'

Genelgeyi görünce çok şaşırdığını belirten eski genel başkan yardımcısı Yılmaz Ateş, parti yönetimine ağır sözlerle yanıt verdi. Parti yönetiminden kimsenin kendiisyle görüşmediğini belirten Ateş, ilk kez görev verilmeyenlerin ilan edildiğine dikkat çekti.




İşte parti teşkilatlarına ve milletvekillerine gönderilen genelge....
''2009'da seçim propagandasını yürüten kişiyim, şimdi bekliyorum'' diyen Ateş, sözlerine şöyle devam etti: Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Şu anda Türkiye çok nazik bir ortamda. Referamdum genel seçimlerden daha önemli. Türkiye 13 Eylül'de bir diktatörlüğe uyanacak, yargı bağımsızlığı diye bir şey kalmayacak. Bizim parti olarak bütün gücümüzü seferber edip referandumu 'hayıra' çevirmemiz lazım. O nedenle bütün bireyleri sahaya çıkarmak lazım. Bunun da parti programı ve disiplini içinde olması lazım. Şimdi bu yapılmıyor. 2009 seçim propagandasını yönetmiş biriyim ben. Şimdi bekliyoruz. Ben ilk kez görev verilmeyenlerin ilan edildiğini gördüm.



'BAYKAL EVİNE HAPSEDİLİYOR'

Örgütlere 'bunları çağırmayın' deniliyor. Bir yasaklama anlayışı yani. Baykal 12 Eylül'de yasaklanmıştı, şimdi evine hapsediliyor. Her yerde, her mahallede toplantı yapılır. Bu yapılmıyor. Parti içinde bir dışlama var. Parti içinde bir takım kişilere karşı önleme yapılıyor.



'BAYKAL'IN GÖNÜL KIRGINLIĞI VAR'

Gönül kırgınlığı var. Kemal Bey kendisini ziyaret ettiği zamanda Partinin emrinde bir vekil olarak çalışmaya hazırım' dedi ama bir kez bile kendisi aranıp önerileri sorulmadı. Gönül kırgınlığı var tabii ki. Baykal da kendisi haklı olarak bekliyor tabii ki.



'PARTİ İÇİNDE KISKANÇLIK VAR'

Genelge 29 Temmuz'da geldi bizlere. Sorun olmasın diye sesimizi çıkarmadık.

Sayın Baykal'ın görüşleri de böyle. Parti içinde kıskançlık yapma, parti içinde birilerinin yeteneğinden ve gücünden yararlanmama günü değil. Mitingler içerikten yoksun kampanya ile yürütülüyor. 'Recep bey' ve 'villa' kavramına kilitlendi bu mitingler. Halbuki bizim neden Anayasa değişikliğine 'hayır' dediğimizi anlatmamız lazım. Ama bu yapılmıyor.



'BAYKAL ERGENEKON'A BULAŞTIRILMAK İSTENİYOR'

Sayın Baykal Ergenekon'a bulaştırılmak isteniyor. Savcı görevlendirme yapmadan İstanbul Emniyet Müdürlüğü böyle bir soruşturma başlatıyor. Grupta yaptığı konuşmalara dayanarak başlatıyor. Bir kere grupta yapılan konuşmalardan sorumlu tutulamıyor kişi. Orda yaptığınız konuşmaları dışarda da yapınca eğer birine hakaret yoksa suç olmuyor. Suç olması halinde cumhuriyet savcıları bir rapor hazırlar. Şimdi tersi yapılıyor. İstanbul Emniyeti, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na talimat veriyor, 'fezleke hazırla' diye... Bu hukuk tarihinde görülmüş olay değil. Benim partim bu konuda tek kelime laf etmiyor. Kıyametin kopması lazım.



'GENELGE VARKEN KİM BİZİMLE ÇALIŞMAK İSTER'

Sayın Baykal da bireysel olarak çalışıyor. Antalya'nın ilçelerini dolaştı. Şık olan partinin bizimle biraraya gelip bize ''Sizden nasıl yararlanırız' diye sormalarıdır. 3 ay öncesine kadar bu işleri ben yapıyordum. MYK karar almış. Ben de genelgeyle öğrendim. 'Sakın ha bunları çağırmayın' deniyor resmen. Bu genelge varken kim benden ya da Baykal'dan yararlanmak ister. Kimse bizi çağırmadı, bizimle görüşmedi.






CEVDET SELVİ: KEŞKE YAŞANMASAYDI

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi de genelgeyle ilgili olarak hurriyet.com.tr'ye yaptığı kısa değerlendirmede 'şık olmadı, keşke yaşanmasaydı' dedi.



Genelge ile referandum çalışmalarının dışında bırakılan Selvi, ''Genelge gönderilmesi yanlıştır, güzel ve şık olmamıştır. Biz partiliyiz ve her halükarda bireysel olarak da çalışırız. Şu kritik noktadayanlış anlaşılabilecek lüzumsuz bir şey olmuştur. Keşke böyle yanlış anlaşılabilecek bir şey yaşanmasaydı'' şeklinde konuştu.




BAYKAL: TUHAF İŞLER, ÜZÜCÜ


Deniz Baykal, 7 Ağustos günü İzmir'de "Referandum için çalışmak istiyorum, kimse beni aramadı" serzenişinde bulunmuştu. Baykal'ın bu sözleri ifade ettiği gün genelgenin yürürlükte olduğu ortaya çıktı.



Baykal, İzmir'de şu açıklamalarda bulunmuştu: "Ben, Genel Başkanlıktan ayrıldığım gün ilan ettim ki; partimin bir milletvekili veya düz üyesi olarak her tür etkinlikte seve seve görev alacağım. Ancak kendiliğimden bunu yapmam doğru olmaz. Bugüne kadar Genel Merkez'den benimle iletişim kurulmadığı için, kendiliğimden de yurt gezileri yapmayı doğru bulmadım. Gideceğim yerlerdeki arkadaşlarımı da zor durumda bırakmak istemiyorum. Referandum için çalışma yapmak istiyorum ancak kendiliğimden yapmak istemiyorum."




Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın genelge ile ilgili olarak çevresine "Tuhaf işler, üzücü. Benim ve arkadaşlarımın çalışmasını istemiyorlar" yorumunda bulunduğu öğrenildi.

Hürriyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.