"Bizim adayımız, Başbakan Erdoğan'dır ve Gül'ün siyasete dönmesinde sakınca yoktur" diyen Yazıcı, Devlet Bahçeli'nin çatı formülü için ise "ütopik, gerçek dışı" ifadelerini kullandı.

BİZİM ADAYIMIZ BAŞBAKAN ERDOĞAN

Sayın Bahçeli çok ilginç, 5-10 yılda bir bu tür formülasyonlar üretir. Ama zaman gelip geçtiğinde o formülasyonların hiçbir işe yaramadığını, hatta anlaşılır bile olmadığını gözleriz. 2009 yılında da Milliyetçi Hareket Partisi'nin 40. yılı diye bir formülasyon ortaya atmış ve epeyce tartışılmıştı. Herhalde bu da ona benzer bir formülasyon. Türkiye'nin gündeminde cumhurbaşkanlığı seçimi var, Cumhurbaşkanlığı seçiminde özellikle iktidar partisi olarak bizim adayımız belli. Ya başbakanımız olacak ya da mevcut cumhurbaşkanımız olacak. Gidişatta ağırlıklı olarak başbakanımızın aday olacağı yönünde güçlü bir eğilim var. Diğer partilerin maalesef bugüne kadar, birlikte veya ayrı ayrı bir aday çıkartabilmiş olmaları söz konusu değil.

ÜTOPİK BİR HAYALİ TASARIMDIR

Türkiye'de mevcut siyasal konjonktürü irdelediğimizde partiler arası rekabet yarışını dikkate aldığımızda, çatı aday olarak nitelendirilebilecek bir aday etrafında iktidarın dışındaki bütün unsurların, muhalefet de dahil bütün unsurların kümelenebileceği bir aday bulabileceklerini sanmıyorum. Bu hayali bir şey bana göre. Siyasette hiçbir zaman aritmetik hesaplama yoktur. Böyle bir şey mümkün değil. AK Parti'ye oy verenler dışındakilerin hepsi mutlaka o çatı adaya oy verecek diye bir varsayım gerçekçi değil. Bu ütopik, hayali bir tasarımdır diye düşünüyorum. İnsanlar mutlaka, sosyal hayatı oluşturan yapıların üyeleri bile, cumhurbaşkanlığı seçiminde çok farklı tercihlerde bulunuyorlar.

STATÜYE DEĞİL FAYDAYA BAKARIZ

Mevcut genel başkanımız başbakanımız şayet cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan ederse partinin genel başkanlığı ve başbakanlık durumu söz konusu olacak. Esas olan Türkiye'nin kazanımlarıdır. Siyasetin aktörlerini ne şekilde konuşlandırırsanız Türkiye kazanır biz buna bakarız. Pozisyonlarda konuşlandırma itibariyle kişilerin statülerinde bir eksilme bir azalma artma olup olmadığını bunlara bakmayız. Ne üretebiliriz ülkeye ne kazandırabiliriz, Türkiye siyasetine ne sağlarız. Bu ölçüleri dikkate aldığımızda elbette mevcut cumhurbaşkanımızın partiye dönmesi halinde ifade edilen pozisyonları layıkıyla yapabileceği kanısındayım.