Biz yıkıp yapmazsak, İstanbul'u deprem yeniden inşa edecek

Biz yıkıp yapmazsak, İstanbul'u deprem yeniden inşa edecek

Kamu binalarının, yol viyadük ve köprülerin güçlendirme çalışmaları olumlu noktada. Güçlendirilmesi tamamlanamayan hastaneler ise risk altında. Jeoloji haritaları, Deprem Master Planı ve bina envanterleri başta olmak üzere birçok plan hazır.

Ancak uygulamada sıkıntı yaşanıyor. Bunun sebebi, kurumlar arası işbirliğinin olmaması. Ayrıca halkı iknada da zorluk çekiliyor.



-17 Ağustos 1999 gece yarısı Marmara'yı sarsan 7,4'lük büyük depremin üstünden yaklaşık 11 yıl geçti. Her depremde akla gelen İstanbul, neredeyse "fay nasıl kırılacak, depremin büyüklüğü ne olacak" tartışmalarına sıkışıp kaldı. Üç hafta önce Elazığ'da meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki sarsıntı Türkiye'yi deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştirdi. 42 kişinin hayatını kaybettiği felaketin ardından gözler yine İstanbul'a çevrildi. Muhtemel bir depremde mega kentte kaç binanın yıkılacağı, kaç kişinin öleceğine yönelik bilançoların yer aldığı raporlar gazete manşetlerini süsledi. Yine farkını ortaya koyan Zaman ise "İstanbul depreme ne kadar hazır?" sorusuna cevap bulmak için devlet, yerel yönetim, özel sektör, akademisyenler ve sivil toplum temsilcilerini Ortak Akıl Toplantısı'nda buluşturdu. 13 milyon nüfus, 1,2 milyon bina, 600 hastane, 2 bin 250 okul, 500 köprü ve viyadük ile 39 ilçeye sahip şehirde, 17 Ağustos 1999'daki 7,4'lük felaketten bugüne ne yapıldığı masaya yatırıldı. Genel Yayın Editörü Ali Akkuş ve Haber Müdürü Fatih Uğur'un yönettiği toplantıya katılan konuşmacılar, depreme karşı hazırlıkları, yıllardır tartışılan kentsel dönüşümün neden hayata geçirilemediğini irdeledi.









Bayındırlık Bakanlığı'ndan Toplu Konut İdaresi (TOKİ)'ne, ilçe belediyelerinden Büyükşehir'e, müteahhitlerden yapı denetimcilere, şehir planlamacısından deprem konusunda uzman akademisyenlere alanında uzman 11 isim görüşlerini dile getirdi. Herkesin mutabık kaldığı hususlar şöyle sıralandı: Afet sonrası müdahaleler, kamu binalarının, yol viyadük ve köprülerin güçlendirilip depreme hazırlanması açısından gelinen nokta fevkalade olumlu. Kamu binalarında güçlendirilmesi tamamlanamayan hastaneler risk altında. Jeoloji haritalarından İstanbul Deprem Master Planı'na ve bina envanterlerine kadar birçok plan hazır. Ancak kentsel dönüşüm uygulamalarında sıkıntılar yaşanıyor. Bunun sebeplerinin başında kurumlar arası işbirliğinin sağlanamaması geliyor.

Binaların sosyal ve kültürel alanlarıyla yeniden inşası, depreme hazır yapı stoku oluşturma konularında halkın inandırılması yapılacaklar arasında yer alıyor.









İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı bir ankete göre, halkın yüzde 75'i 'deprem kesin olacak' diyor. Ama 'benim evim sağlam' diyenler yüzde 75. Halk 'evim güvende' kuruntusuyla kendini teselli ediyor. Kentsel dönüşüm ise halk arasında 'rant dönüşümü' şeklinde algılanıyor. Ancak halk, binalarının yıkılması karşılığında ortaya çıkacak yeni durumun ne olduğunu bilmek ve bundan pay almak istiyor. Uzmanlara göre burada TOKİ'nin ve belediyelerin konut projeleriyle açtığı yoldan artık özel sektör ilerlemeli. Zeytinburnu ve Küçükçekmece belediyelerinin sınırları içinde gerçekleştirilen dönüşüm projelerine mutlaka yenilerinin eklenmesi gerekiyor. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi gibi başarılı kentsel dönüşüm projelerinin de ötesine geçecek 'deprem merkezli dönüşüm' İstanbul için acil ihtiyaç. Bunu devlet başlatacak ancak özel sektörün sürdürmesi daha doğru.









TOKİ, İstanbul'da son 7 senede 80 bine yakın konut üretmiş. KİPTAŞ'ın konutları da 50 binden fazla. Bu yüzden depremde yıkılma riski yüksek bölgelerde bu tecrübenin önce devlet daha sonra özel sektör eliyle hayata geçirilmesi gerekiyor. Zeytinburnu ve Küçükçekmece'deki başarılı projelerde olduğu gibi halkın ve yerel yönetimlerin konuya sahip çıkması şart. Bunlar yapılmazsa ne olur? Bu kritik sorunun cevabı Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Dr. Ayhan Paksoy'un şu ifadelerinde gizli: "Kentsel dönüşümü gerçekleştiremezsek deprem zaten gerçekleştiriyor. Artık kaybedecek vakit yok."


Müteahhitler yapı denetim firmalarını seçmemeli
Ufuk Üçkardeşler (Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Başkanı): Müteahhitlerin yapı denetimi seçtiği bir dönem yaşanıyor. Parasını tam alamayan yapı denetim kuruluşları ne kadar denetim yapabilir ki? Her sektörde çürük elmalar vardır. Biz de bunları temizlemeye çalışıyoruz. Bizi aslanların karşısına atmışlar, müteahhit ne kadar isterse o kadar para veriyor. Müteahhidin, yapı denetim firmasını tanımaması gerekiyor. Bu yapılırsa biz eğitimi de sağlarız, içimizdeki sıkıntıları da aşarız. Her türlü yapıyı denetliyoruz. Yapılarda kullanılan demirleri denetliyoruz. İlk zamanlarda TIR'larla gelen demirlerin yüzde 30'unu geri gönderdik. Sonra öğrendik ki; bu demirler denetim olmayan illere gidiyor. Orası bizim ülkemiz, ilimiz değil mi? Bu nedenle bütün iller aynı sistemle denetlenmeli.

zaman
















Diğerleri:AddThis

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.