Bir bebek getir de bizimkiyle büyüsün!

Bir bebek getir de bizimkiyle büyüsün!

Yeni dede olan Cumhurbaşkanı Gül, Afrika'da Türk okulunu ziyaretinde eşi Hayrünnisa Gül ile aralarında geçen bir espriyi de aktardı: "Buradan siyah çocuk götürmek lazım"

Afrika programının ilk durağı olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde Şafak Türk Okulu'nu ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkçe konuşan çocuklardan çok etkilendi. Yeni dede olan Gül, eşi ile geçen espriyi şöyle anlattı: "Buradan siyah çocuk götürmek lazım. Hatta Hayrünnisa Hanım bana, 'Oldu olacak bebek getir de bizimki ile beraber büyüsün' dedi." Afrika'da Türkiye'ye karşı samimi duygular bulunduğunu kaydeden Gül, "Türkiye'nin geçmişi ve bugünkü şöhreti Afrikalılar'ı etkiliyor. Türkiye'ye güven var, onu görüyoruz" diye konuştu. Kongo temaslarını gazetecilere değerlendiren Gül, Afrika ile Türkiye arasındaki karşılıklı ilginin nedenlerini şöyle açıkladı: "1- Türkiye'nin sömürgecilik geçmişi yok. 2- Türkiye'de ırk ayrımcılığı yok. İşadamları hemen dost oluyor, kaynaşıyor. Afrika'ya, insani nedenlerle ve ekonomik açıdan önem veriyoruz. Osmanlı zamanında Tanzanya'ya kadar inmişiz. Zanzibar Adası'nda -ki buraya dünyanın cenneti denirhâlâ Türkler için hutbe okuturlar. Ta Mali'ye kadar Türk izleri var. Askeri kıyafetleri, talimatları hala Türk talimatları. Onbaşılar, yüzbaşılar var." Bir gazetecinin, "Onun için mi Afrika'da darbe yapılıyor?" sorusuna Gül, "Darbe yapılan yerlerden söz etmiyorum" karşılığını verdi. "Sadece siyah diye bilirdim, bizim rengimizde çok Kongolu var" diyen Gül, izlenimlerine şöyle devam etti: "Burada Senato ve Millet Meclisi var. Senato Başkanı aramızdan biri gibi. Milletvekilleri ile oturduk. Karşımızda sanki bizim milletvekilleri oturmuş gibi. 30'a yakın işadamı ile yemek yedik. Görünce 'Bizim Türkler toplanmış' diye düşündüm. 5-6'sı siyah. Adam bir konuşmaya başladı; petrol, altın, elmas varmış. Kongo, kıymetli madenler açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri." "Kuzey-Güney" sorununa da değinen Gül, şu gözlemi paylaştı: "Kuzeydeki insanların zengin olduğu, güneydeki insanların sefalet içinde yaşadığı gerçeği var. Geçen gazetede yayınlanmıştı. Fili insanlar nasıl parçalıyordu? Nedeni, açlık. Bunun için herkese sorumluluk düşüyor. 'Bize mi kaldı? Bizim köyümüze bak' diyen kendi açısından haklıdır. Ancak büyük devletler iklim değişikliğiyle de açlıkla da başka konularla da ilgilenecektir. Haiti Depremi'ne Türkiye'den birkaç grup gitti. GEA Grubu, hepsi iş güç sahibi insanlar. Amerikalılar'ın 'canlı çıkmaz' diye bıraktığı enkazdan 5 kişiyi sağ olarak kurtardılar. CNN günlerce verdi. Bu, büyük devlet işidir."

DEVLET NİŞANI VERİLDİ
Kamerun'a geçen Cumhurbaşkanı Gül Cumhurbaşkanı Paul Biya ile bir araya geldi. Biya, Gül'e devlet nişanı takdim etti. Gül, daha sonra Meclis Başkanı Cavaye Yegue Djibril, Başbakan Philemon Yang ve Dışişleri Bakanı Henri Eyebe'yle görüştü. Havalimanından kent merkezine olan yaklaşık 20 kilometrelik güzergah boyunca rengarenk kıyafetler giyen gruplar Gül'ü iki ülkenin bayraklarını sallayarak selamladı.

sabah

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.