CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "AKP ve Fethullah Gülen'i bitirme planı" belgesi sonrasında başlayan tartışmaları dünkü grup toplantısında değerlendirdi. Baykal, grup sonrasında Hürriyet'e yaptığı açıklamada "İmza gerçekse, 'bizim birimlerin içindeki adamlarımız üretmiş, ne yapalım' gibi bir yaklaşım, seni kurtarmaz. En azından bir özür dilenmesi gerekir. Çünkü sorumluğunu bileceksin. Belgenin sahte çıkması da söz konusu. Böyle bir durumda Ergenekon çöker" dedi.

Deniz Baykal, grupta ise şunları söyledi:

Üç ihtimal var

Ortada üç ihtimal var. Birincisi; Genelkurmay'ın resmi emir komutası içinde bu belgenin imzalandığı. Bu ihtimalle ilgili olarak Sayın Genelkurmay Başkanı Hürriyet'e "Bana bunun sorulması bile hakarettir" diyor. Bu ihtimal, teorik olarak gündemden düşmüştür. İkincisi; Genelkurmay'ın resmi emir komutası dışında, ama Genelkurmay'ın içinde bir belge hazırlandığı iddiasıdır. Bu konuyla ilgili olarak da Askeri Savcılık, "Genelkurmay'ın herhangi bir biriminde hazırlandığına yönelik kanaate varılmamıştır" dedi. Bu açıklama da önemlidir. Biz bunu görmek istiyoruz. Üçüncüsü; Genelkurmay'ın tamamen dışında, sahte bir belge düzenlendiği seçeneğidir.

Dönüm noktası

Belgenin sahte olduğu ortaya çıkarsa işte o zaman Türkiye'de her şeyin yeniden değerlendirilir. Eğer böyle bir şey olursa, yapılan pek çok açıklamanın, kurulan pek çok ilişkinin, rotanın temelden sorgulanması ihtiyacı ortaya çıkar. Bu tartışma bir dönüm noktasıdır. Türkiye, ya buradan sıyrılır ve ülkenin üzerinde oynanan oyunların hesabı sorulur; sorulamazsa bile gerçeğin ortaya çıkması bile bir kazanç olacaktır. Konu derhal aydınlatılmalıdır. Belge neredeyse gelmeli, altındaki imzanın nereden çıktığı belirlenmeli ve Türkiye rahatlatılmalıdır.

Recep'i Recep de efendisi efendi değil

Başbakan, "Baykal efendi beş keçiyi güdemez" diyor. Başbakanın dünyası bu. Keçileri yönetmek konusunda iddialı değilim; iddiam insanları yönetmekte. Başbakan'ın keçi yönetme iddiasına da saygı duyuyorum. Başbakan "Sen, siz, sayın" hitaplarından sonda sırayı "Baykal Efendi'ye" getirdi. Ben de şimdi sana "Recep Efendi" diyeceğim ama Recep'i Recep de efendisi, efendi değil. Tabii asıl sorulması gereken, Başbakan'ın hangi ruh haliyle bunları ifade ettiği. Sorduğum sorulara yanıt vereceğine, aklınca küçük düşürmeye, hakaret etmeye çalışıyor. Ben ise tespitlerimi net bir şekilde ortaya koyuyorum. Örneğin "AKP Deniz Feneri bataklığında çırpınıyor" diyorum.

Hürriyet