Başörtüsü Yasağına Son Darbe, Sivil İtaatsizlik Olsun

Başörtüsü Yasağına Son Darbe, Sivil İtaatsizlik Olsun

Memur-Sen Ankara İl ve Eğitim-Bir-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kır yaptığı yazılı basın açıklamasında 18 Mart’tan itibaren eğitim kurumlarına serbest kıyafetle gireceklerini ifade ederek, ‘BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINA SON DARBE SİVİL İTAATSİZLİK OLSUN’. Dedi.

 

Memur-Sen’e bağlı sendikalar olarak, 18 Mart 2013’ten itibaren ülke genelinde kılık kıyafet özgürlüğünün sağlanması ve başörtüsü yasağının sonlandırılması amacıyla sivil itaatsizlik adına eğitim ve diğer kamu kurumlarında çalışan üyelerimizle işe serbest kıyafetle girmek suretiyle yasakçılığa son darbeyi vurmak istiyoruz.          

                Kılık-kıyafet dayatması, temel hak ve özgürlükleri hiçe sayan kamuda başörtüsü yasağı demokratikleşmenin inanma hürriyetinin eğitim, öğretim çalışma ve sosyal güvence haklarının önüne konulmuş en büyük engeldir.

                Başörtüsü yasağına sebep teşkil eden, kamu görevlilerinin görev sırasında ve görev yerlerindeki kılık-kıyafetlerine ilişkin usul ve esasları belirleyen 25.10.1982 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 12 Eylül Darbe ürünü yönetmelik yüzünden yüzlerce kamu çalışanı kadınımızın, kızımızın, işine ve eğitimine son verilmiş, yüzlercesi baskı ve dayatmalara dayanamayarak istifa yolunu seçmiş, binlercesi fişlenmiş,  binlercesine de takibe alınarak mobbing uygulanmıştır.

Bilindiği üzere ülkemizde son yıllarda millet iradesinin beklentisi doğrultusunda demokratikleşme ve sivilleşme adına çok önemli adımlar atılmıştır.  Demokratik parlamenter rejimi ortadan kaldırmayı amaçlayan ara rejim dönemlerine ait birçok yasal ve anayasal düzenlemeler kaldırılmış ya da değiştirilmiştir.

Ayrıca 28 Şubat sürecinde meslek Liselerine uygulanan katsayı adaletsizliği ve Kuran öğrenimine getirilen yaş sınırlaması uygulamaları kaldırılmış,8 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitimden vazgeçilerek 12 yıllık kesintili eğitime geçilmiş,  kapatılan İmam-Hatip Liselerinin Orta kısımları da yeniden açılmıştır. Hatta İmam-Hatip Okullarının dışındaki okullara da Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Siyer gibi seçmeli dersler konularak inanan insanların hayalleri bile gerçekleştirilmiştir.

 Hayatın hiçbir alanında yasak olmamasına rağmen kamu kurumlarında sürdürülen başörtüsü yasağı; Anayasada, teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklere, ülkemiz tarafından imzalanan ve iç hukuktan kabul edilen evrensel belgelere ve hukukun temel ilkelerine aykırı hükümler ihtiva eden iç tüzük, yönetmelik ve genelge gibi hukuki dayanaktan yoksun düzenlemelerle 30 yılı aşkın bir süreden beri devam ettirilmektedir.   Bu durum ister istemez insanın aklına ‘Anayasa değiştirmek mi,yoksa yönetmelik değiştirmek mi zor?’ Sorusunu getirmektedir.

Biz Memur-Sen ve O’na bağlı sendikalar olarak kurulduğumuz günden bu güne kadar haksızlık karşısında susmamayı, doğru kimden gelirse gelsin doğrunun yanında yanlışı kim yaparsa yapsın yanlışın karşısında durmayı ilke edinen bir anlayışın müntesipleri olarak,  bütün yasakların kaldırılması, özgürlük alanlarının genişletilmesi için verdiğimiz mücadele gibi binlerce insanın mağduriyetine neden olan darbe kalıntısı kılık- kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması yönünde de mücadelemiz devam ediyor.

Konfederasyon olarak açık destek verdiğimiz özgürlük alanlarının genişletilmesi, antidemokratik uygulamaların sonlandırılması amacıyla 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda kabul edilen Anayasa değişikliğiyle, kadınlara yönelik pozitif ayırımcılık devlet sorumluluğu haline getirilmiş olmasına rağmen pozitif ayırımcılığın ön şartı olan eşitliğin sağlanmasına ilişkin fiili durumla ilgili bir adım atılmadığı gibi anti demokratik Kılık-Kıyafet Yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı da hala sürdürülmektedir.

 Bu ayak sürümeler karşısında yakın dönemde,  30 Kasım 2012 ’de TBMM önünde, 10 Aralık 2012’de İnsan Hakları Günü’nde basın açıklamaları yaparak, 2 Ocak’ta 2013 tarihinde bir günlük sivil itaatsizlikle işe girerek, son olarak da 9 Ocak 2013-14 Şubat 2013 tarihleri arasında kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü sağlanması ve başörtüsü yasağının sonlandırılması amacıyla bütün yurt genelinde başlattığımız  “ÖZGÜRLÜK İÇİN 10 MİLYON İMZA” kampanyasında toplanan 12 Milyon 300 bin imzayı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gereğini yerine getirmek üzere hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’e teslim etmek suretiyle halkın sesine duyarlı olan bir sivil toplum kuruluşunun yapması gereken sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz.

Bilindiği üzere aziz milletimiz kampanyamıza destek vererek 12 Milyon 300 bin imza ile başörtüsü yasağının kaldırılması yönünde irade beyanında bulunmuştur. Bu çerçevede, yukarıda yer verilen süreçlere ve gerekçelere dayalı olarak ve milletimizin iradesini yansıtan toplumsal mutabakata dayanarak; Konfederasyonumuza üye on bir sendikamızın üyeleri 18 Mart 2013 Pazartesi gününden itibaren 1982 tarihli “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesin açıklanan erkek ve kadın kamu görevlilerinin kılık-kıyafetlerini özgürce seçmelerini engelleyen kılık-kıyafet sınırlamaları dikkate alınmamak suretiyle ve ilgili maddede belirtilen yasaklara bağlı kalmadan kamu hizmeti sunulacaktır.

Bu kapsamda, Konfederasyonumuza bağlı sendikalar olan; Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen, Bem-Bir-Sen, Büro-Memur-Sen, Toç-Bir-Sen, Enerji-Bir-Sen, Birlik-Haber-Sen, Bayındır-Memur-Sen, Ulaştırma-Memur-Sen ve Kültür-Memur-Sen’e üye kamu görevlilerinin 18 Mart 2013 Pazartesi gününden itibaren söz konusu Yönetmeliğin;

Kadın kamu görevlilerine yönelik: “baş daima açık”, “ayakkabılar ve/veya çizmeler normal topuklu olması” ve “kot ve benzeri pantolonlar”, “terlik tipi (sandalet) ayakkabı” giyilmemesi,

Erkek kamu görevlilerine yönelik: “sandalet ve atkılı ayakkabı giyilmemesi”, “kulak ortasından aşağı favori bırakılmaması”, “sakal bırakılmaması”, “saç uzatılmaması”, “bıyıkların üst dudak boyunu geçmemesi ve üstten alınmaması, yanlarının üst dudak, alt uçlarının dudak hizasından kesilmesi” “kravat takılması” , “balıkçı yaka ve benzeri süveter giyilmesi”,

Şeklindeki yasak ve sınırlamalara uymadan kamu hizmeti sunmalarına, bu sınırlamaları dikkate almaksızın milletimizin değerlerine ve genel kabul görmüş kılık-kıyafet şekillerine uygun olmak, herkesin bu kapsamdaki tercihlerine azami saygı gösterilmesi kaydıyla inançları ve/veya tercihleri doğrultusunda belirleyecekleri kılık-kıyafetle göreve gitmelerini ve görev mahallinde bulunmalarını, bu eylem sürecinin kamu görevlilerinin kılık-kıyafet özgürlüğünü teminat altına alan yasal ya da yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar devam ettirilmesine karar verilmiştir.

                18 Mart 2013 pazartesi gününden itibaren itibarıyla eğitim ve kamu kurumlarına serbest kıyafetle girmek suretiyle örgütlü gücümüzü harekete geçiriyoruz. Serbest kıyafetle çalışmak isteyen tüm üyelerimizi hiç tesir ve dayatma altında kalmadan alınan karar doğrultusunda hareket etmeye doğabilecek sıkıntılar konusunda sendikamızla ilişki kurmaya çağırıyoruz.

                Kararımızın ülkemize, milletimize ve tüm kamu çalışanlarına hayırlar getirmesini Hükümetin de acilen halkın sesine kulak vererek; kamuda akademide, yargıda, eğitimde, sağlıkta, sporda siyasette ve tüm mesleklerde istisnasız başı örtülü veya başı açık, kravatlı veya kravatsız, sakallı veya sakalsız ayırımı yapmaksızın kılık kıyafeti serbest bıraka yasal düzenlemeyi yapmasını ülkemizi ve milletimizi bu ayıptan kurtarmasını bekliyoruz.

[email protected]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.