Başkanlık sistemi tartışması siyaseti yeniden alevlendirdi

Başkanlık sistemi tartışması siyaseti yeniden alevlendirdi

Başkanlık sistemi tartışmaları, uzun bir aradan sonra yeniden Türkiye'nin gündemine oturdu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün katıldığı televizyon programlarında modele sıcak baktığını, 2011 seçimlerinde yepyeni bir anayasa ile başkanlık sistemini gündeme getirebileceklerini söyledi. Sistemin ülkeyi diktatörlüğe götüreceği kaygılarına karşı çıkan Erdoğan, "Fransa Başbakanı'nı tanıyor musunuz? Sorsanız, kamuoyunda bir araştırma yapsanız kimse tanımaz, bilmez. Almanya'da, cumhurbaşkanını tanır mısınız? Dünyada öne çıkan Şansölyedir. Burada en iyi örnek tabii ki ABD'dir. Tüm bunların hepsinin değerlendirmeleri yapılarak, ondan sonra bu hazırlanmalıdır. Biz sadece işin şu anda başlığını atıyoruz." diye konuştu.

Erdoğan'ın önerisine partisinden destek geldi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, başkanlık sisteminin milli birlik ve bütünlük bakımından önemli olduğunu söyledi. Sistemin Türkiye'ye uygun bir model olduğunu ifade eden Kuzu, "Bugün yaşanan tartışmaları kökünden çözecek bir modeldir. Yasama organını güçlendiren bir modeldir. Parlamento ağırlıklı bir modeldir. Kuvvetler ayrılığının en belirgin olduğu sistemdir." ifadelerini kullandı. Başkanlık sisteminin uygulanabilmesi için eyalet sisteminin şart olmadığını vurgulayan Kuzu, "Türkiye'de bu modeli kötü göstermek isteyenlerin bulduğu uydurma bir gerekçedir. Parlamenter sistemde yasama organının adı var, kendisi yok. Tamamen yürütmenin hakim olduğu bir model. Ama başkanlık sisteminde yasama ağırlıklıdır. Adı başkanlıktır ama asıl yetkili olan yasamadır. Dolayısıyla 'başkanlık' kelimesine takılıp kalmayın.'' diye konuştu.

Baykal: Başbakan, 'başkanlık sistemi' ile kendini kurtarmaya çalışıyor

Ancak muhalefet Erdoğan'ın açıklamalarına tepki gösterdi. CHP lideri Deniz Baykal, Türkiye'de başkanlık sisteminin uygulamaya geçmeyeceğini, bu konunun Başbakan'ın hayallerinden ibaret olduğunu savundu. Baykal, "Başbakan'ın başkanlık sistemi laflarını ciddiye almayın. O kendisini kurtarmaya, güvence altına almaya bakıyor." dedi. HaberTürk televizyonunun canlı yayınına katılarak konuya ilişkin soruları cevaplayan Baykal, Başbakan'ın Türkiye'ye hakim olmak istediğini savundu. Erdoğan'ın başkanlık sisteminin bu konuda kendisine imkân getireceğini zannettiğini öne sürdü. Baykal, şöyle devam etti: "Böyle bir heves ortaya çıkmıştır. Ama o hevesi yaşama geçirme bakımından Türkiye'nin daha soğukkanlı bir şekilde meseleye bakması lazım. Bu seçimler AKP'nin büyük ihtimalle iktidar şansının kesinlikle ortadan kalkacağı bir seçim olacaktır. Sayın Başbakan'ın önümüzdeki seçim darbesini yedikten sonra bırakınız Türkiye'de bir başkanlık sisteminin başkanı olarak ülkeye yön vermeyi, bugünkü yapı içinde ayakta kalmanın yollarını bulması olağanüstü güç olacaktır."

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural ise Başbakan Erdoğan'ın başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini, "Tayyip kuyuya taş atıyor, bizler de çıkartmaya çalışıyoruz." sözleriyle değerlendirdi. Başbakan'ın 'Türkiye'yi boş gündemlerle meşgul ettiğini' savunan Vural, "Toplumu meşgul etmek için, seçim kılıfı için kullanacağı malzemeleri bugünden ortaya koyuyor. Bu, içi boş, ne olduğu belli olmayan bir tartışma." şeklinde konuştu.

Başkanlık sistemi nedir?

Başkanlık sisteminin kökeni Amerika'nın 1787 Anayasası'na dayanıyor. Bugün ABD'de ve çoğu Latin Amerika'da olan Venezuela, Kosta Rika, Kolombiya ve Şili gibi ülkelerde uygulanmakta olan başkanlık rejiminin özellikleri şöyle:

Başkanlık rejiminde başbakan ya da cumhurbaşkanı makamı yerine başkanlık makamı bulunuyor. Başkan meclis tarafından seçilmeyip doğrudan halk tarafından seçiliyor. Meclis de halk tarafından seçiliyor ve başkanlık sisteminin en önemli özelliği olarak meclis de başkan da birbirine üstünlük kurmaya çalışmıyor.

Bakanları, başkan atıyor ya da görevden alıyor. Üstelik başkanın bakanları meclis içinden seçme zorunluluğu da yok.

Meclis yasaları hazırlanması ve bütçenin oluşturulması konusunda yetkiliyken başkan tüm politikayı ve uygulamayı belirleme yetkisine sahip. Ancak başkan, yönetime karışmasına izin vermediği Meclis'in denetimi altında çalışıyor.

Başkanlık rejiminde birbirine karışamayan ama denetleyen başkan ile Meclis arasındaki hakemliği yüksek yargı, yani Anayasa Mahkemesi yapıyor. Yani başkan ile meclis birbirinden bağımsızken Anayasa Mahkemesi her ikisinden bağımsız olarak hakemlik görevi yürütüyor. Bu nedenle başkanlık sistemine kesin kuvvetler ayrılığı deniyor.

Fransa'da ise yarı başkanlık sistemi uygulanıyor. Devlet yönetiminin iki kanadını cumhurbaşkanı ve hükümet oluşturuyor. Parlamentoya oranla devlet başkanının yetkileri artırılmış durumda. Hükümet, cumhurbaşkanınca atanan başbakan tarafından yönetiliyor. zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.