Başbakan rektörlerle ne konuşuyor?

Başbakan rektörlerle ne konuşuyor?

Başbakan Erdoğan iki haftadır rektörlerle görüşüyor. Hepsinin sorun ve önerilerini tek tek dinliyor. Not alıyor. Hemen yanındaki ilgili bakanlara talimatlar veriyor.

Başbakan Erdoğan iki haftadır rektörlerle görüşüyor. Hepsinin sorun ve önerilerini tek tek dinliyor. Not alıyor. Hemen yanındaki ilgili bakanlara talimatlar veriyor. Onu bilmeyiz ama rektörler bu görüşmelerden memnun ayrılıyor. Başbakan'ın kendilerini ve sorunlarını fazlasıyla ciddiye aldığını söylüyorlar.
Peki içinizden birisi “Sayın Başbakan bugüne kadar niye hiç bizi arayıp sormadınız, neden bu kadar beklediniz?” diye serzenişte bulunan oldu mu yönündeki sorularımız havada kalsa da, görüşmenin verimli geçtiği kesin.
Başbakan Erdoğan'ın üniversitelerin özerkliği konusundaki samimiyetini öteden beri biliyoruz. Bu toplantılarda da üzerinde en çok durulan konu yine bu oldu.
YÖK'e yönelik yasal düzenlemenin de bu yönde olacağının sinyallerini verdi. Yani YÖK'ün üniversiteler üzerindeki gücü ve etkisi iyice azaltılacak.
Peki bu mümkün mü? Başbakan bu konuda samimi mi?
Eski rektörler olsa en azından yarısı Başbakan Erdoğan'ı bu konuda inandırıcı bulmaz, somut adımlar atmasını isterdi. Ama şimdi YÖK ve üniversiteler öylesine bir hizaya getirildiler ki, aykırı bir sesin çıkması mümkün değil.
Sezer'in atadığı son rektörler de ya hiç kalmadı ya da onlar da düzene uydu yorumları yapılıyor...

Ekonomik özerklik
Üniversitelerde ekonomik özerklik olmadan akademik özerkliğin olmayacağını herkes bilir. Başbakan Erdoğan da bunun fazlasıyla farkında. Maliye'nin üniversitelere karşı daha eli açık olmasını istiyor ama onları ikna etmesi hiç de kolay değil.
Örneğin eğitimde KDV'yi kaldırtsın yeter.
Zaten vakıf üniversitelerinin ortak dileği de bu yönde olmuş. KDV ya tümden kaldırılsın ya da yüzde 1 gibi sembolik hale getirilsin demişler ve kabul görmüş. Ancak o da her şey gibi seçimden sonraya ertelenmiş!..
Vakıf üniversitelerinin ısrarla dile getirdikleri bir başka konu ise devletin bankalara kefil olarak öğrencilere uzun vadeli düşük faizli ya da sıfır faizli öğrenim kredisi verilmesi.
Erdoğan buna da sıcak bakmış, eğitim çeki önerisine de... Yani isteyen öğrenciye 3, 5 ya da 8 milyon liralık bir eğitim çeki verip, al üstünü sen tamamla ve git istediğin yerde oku projesini de ilginç ve uygulanabilir bulmuş.
Maliye Bakanı Şimşek'in de bu konuya sıcak baktığını Genç Bakış'tan biliyoruz...
Peki devlet üniversitelerinin istekleri ne yönde? Onlar da daha çok kadro, daha büyük bütçe ve araştırmaya destek verilmesini istemişler.
Son aylarda yaptıkları her protesto eyleminde polis copu ya da biber gazıyla susturulmaya çalışılan öğrenciler de bu toplantılarda resmen olmasa da gayri resmi olarak kulislerde konuşulan konulardan birisi.
Polisin, rektörlerin ve Başbakan'ın yakın çevresinin, bu konuda kraldan çok kralcı oldukları konusunda şüphe yok. Örneğin Başbakan'ın Boğaziçi'ndeki dayak olayından ertesi gün gazetelerde okuyuncaya kadar hiç haberi bile olmamış.
Öğrencilerin her vesile ile cezalandırılmalarına da sıcak bakmıyormuş. Ama öğrenciler de kamuoyu da bu konuda söylenenlerden çok yaşananlara bakıyor!..
Erdoğan, seçim öncesinde giderek artan bir şekilde daha fazla öğrenciden yana tavır alır ve onların arkasında olduğu izlenimi verirse hiç şaşırmayın diyen rektörler de oldu.

İlk 100 hayali
Başbakan Erdoğan'ın üniversite deyince en büyük hayallerinden birisi de birkaç tane de olsa Türk üniversitesinin dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasına girmesi.
Bunu her vesile ile dile getiriyor. Getirmeye de devam edecek. Peki yakın zamanda bu mümkün mü? Evet demeyi o kadar çok isterdik ki ama bu maddi ve manevi destekle zorun da ötesinde kısa vadede imkânsız gibi...
Bu toplantılara yönelik önemli bir eleştiri konusu ise Başbakan Erdoğan'ın Türk-İslam tarihinden seçip örnek gösterdiği bilim adamlarının çok yüzeysel bilgilere dayandığı. Daha iyi araştırılabilir ve daha çarpıcı örnekler verilebilirdi deniliyor.
Ve son bir anekdot, üniversitelerde yapılan seçimlerde çok az oy almalarına rağmen, o koltuğa oturan rektörlerin neredeyse ağızlarını hiç açmamaları!..
Özetin özeti: Rektörlerin bu tek tip hali, muhtemeldir ki Başbakan Erdoğan'ı da rahatsız etmiştir. Tıpkı daha önce tümünün muhalifliği gibi!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.