12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 13. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla Genel Merkez'de verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BAŞBAKAN KİM OLACAK?

'Başbakan kim olacak" sorusuna Erdoğan, "Perşembe günü MYK'yı toplayacağız" şeklinde yanıt verdi.

Erdoğan şöyle konuştu:

Şimdi nasip olursa perşembe günü bir MYK toplantısı yapacağız. MYK toplantısında bu konuyu yine aramızda müzakere edeceğiz. MYK toplantısından sonra da artık partimizin bütün kurullarının ortak ismi olarak ne çıkıyorsa onu açıklarız.

YARGI YILI AÇILIŞ TÖRENİ

Yargı yılı açılış törenine katılıp katılmayacağı sorusuna ise Erdoğan, "Sadece Yargıtay Başkanı konuşursa törene katılırım" dedi.

ERDOĞAN NEREDE OTURACAK?

"Cumhurbaşkanı cazibe oluşturacak bir yerde oturmalı" diyen Erdoğan, Keçiören Subayevleri'ndeki evden taşınacağını açıkladı.

ÇALIŞMALARINDA NEREYİ KULLANACAK?

Atatürk Orman Çiftliği'nde yeni yapılan binayı kimin kullanacağı sorulmasını üzerine "Ona sayın Başbakan va Genel Başkan birlikte oturup karar vereceğiz" dedi

İLK ZİYARET NEREYE OLACAK?

İlk yurtdışı ziyaretlerim Azerbaycan ve Kıbrıs'a olacak.

SEÇİM SONRASI MUHALEFET

Demek ki onları hallerinden memnun, oylarından razılar.

KÖŞK-MUHALEFET İLİŞKİLERİ

Cumhurbaşkanlığı makamının mehabetini korumak durumundayız.

Başbakan Erdoğan: "Neden 27 Ağustos'u seçtik?"

PARTİLİLERE SESLENDİ

Başbakan Erdoğan, resepsiyonda partililere seslendi. Erdoğan, konuşmasında "Şeytan diyor ki ayakkabını çıkar fırlat" diyerek yeni bir polemik başlatan CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'ya tepki gösterdi.

Erdoğan, "Pazar gününün o heyecanını, coşkusunu bize yaşatmak istemeyenler Parlamentoda ayakkabılarla uğraşıyorlar. O ayakkabıyı atma, sana lazım olur. Bunların kalitesi bu, seviyesi" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

10 Ağustos'ta yaptığımız Cuhmurbaşkanlığı seçimi 2015 için işaret fişeğidir. Bu bize ayrı bir mutluluk verdi. Partimizin 13 yaşında olmasını heyecanla kutlarken bundan sonraki süreçte de kongremize bakacağız.

Bizim anlayışımızda hep söyledik katılımcılık, istişare ve hepsinin yanında kolektif akıl önem arz ediyor. Bu üç başlık çok çok önemli. Bunun neticesinde ortaya çıkacak tabloyla inşallah 27 Ağustos'ta inanıyorum ki birlik, beraberlik içerisinde büyük kongre delegeleri kararını verecektir ve bundan sonraki süreçte inşallah yeni genel başkanımız ve başbakanımızla geleceğe yürüyeceğiz.

YENİ ANAYASA

Bu konuda bizler her türlü fedakarlığı yaptık. Dedik ki 'bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzümü yemektir.' Her ne kadar 326 milletvekilimiz varsa da biz 3 üyeyle temsil edilelim, diğerlerin toplamı, 3 partinin 220 üyeye sahip olmasına rağmen onlar 9 üyeyle temsil edildiler. Buna rağmen yine faturayı bize kesmek istediler ama halkımız bütün gerçekleri görüyor, biliyor ve artık halkımız bunları yutmuyor. Anamuhalefetin genel müdürü çıktı dedi ki '47 maddede mutabakat var, çıkartalım.' Bende dedim ki 'herhalde doğru konuşuyor.' Hemen Grup Başkan Vekili arkadaşlarıma dedim ki 'ziyaret edin, biz hazırız deyin. Zaten anamuhalefetle bizim oyumuz buna yetiyor, biz Meclis'ten çıkaralım.

"CHP'NİN ÖMRÜ İPE UN SERMEYLE GEÇTİ"

47 anayasa maddesinde 4 partinin imzalı mutabakatı var. İmzalı mutabakat olduğuna göre bu işi bitirelim.' Arkadaşlarımız gidince dediler ki 'diğer 2 partinin de buna katılması lazım.' İşte imzaları var, Meclis'te buna katılmıyorlarsa niye bunu hala engelleyelim. Olmadı. 60 maddeye çıktı, bu defa ben arkadaşlarıma söyledim, 'tekrar gidin' dedim. Tekrar gittiler, dediler ki 'olmaz, diğer partilerin de gelmesi lazım.' Yani hayatları hep ipe un sermek.

"SANDIKLARI YİNE PATLATMALIYIZ"

Bizim 330'u yakalama şansımız olsaydı zaten biz bunları da millete götürürdük. Millete götürdüğümüz zaman da ben inanıyorum ki benim milletim, halkım gümbür gümbür Allah'ın izniyle yüzde 58'de olduğu gibi bu 60 maddeye de anayasa değişikliğinde onay verirdi. Bundan sonraki süreçte de hedef şu, anayasa değişikliğini yapabilecek bir Parlamentodaki gruba sahip olmak. Bu olmuyorsa hiç olmazsa 330'u yakalamak suretiyle halka gidebilecek bir referandum sayısına ulaşabilmek. Onun için şimdi önümüzde inşallah genel başkan, başbakan belli olduktan sonra... Burada bugün hepsini konuştuk. Dedik ki 'genel başkan ayrı, başbakan ayrı yanlış olur. Bu, bizim kendi ilkelerimize de ters olur.' Çünkü ilkelerin partisi olduğumuza göre biz, burada birlikteliği, bütünlüğü sağlamamız lazım. Bu birliktelikle de hemen bu seçimin, kongrenin ardından süratle eylül, ekim gibi belde seçimleri, ilçe seçimleri, il seçimlerini yapmalıyız. 2015 seçimlerine 90 gün kala biz bu işi bitirmeliyiz, 90 gün kala yeni kan, yeni heyecan inşallah hep birlikte 2015 seçimlerine hazırlanmalı, çıkmalı ve sandıkları yine aynı şekilde AK Parti olarak patlatmalıyız.

"BUNLARA PRİM VERMEYELİM"

Bunların tabi niyetleri, arzuları hiçbir zaman tahakkuk etmedi. Çünkü bunlar milletle aynı istikamet, kıbleye bakmıyorlar ama biz milletle aynı istikametteyiz, aynı kıbledeyiz. Onun için hamdolsun milletin partisi, milletin iradesiyle hareket ettiği sürece inanıyorum ki yalnız kalmayacaktır. Yeter ki birbirimize çelme takmayalım, dışarıdan, içeriden birçok bu işte girişimde olanlar olabilir, bunlara prim vermeyelim. Bunlara prim vermediğimiz sürece bu hareket evelallah geleceğe çok daha güçlü şekilde gidecektir.

"DÜNYA BİZE BAKIYOR"

Büyük düşünmeye mecburuz. Şunu unutmayın, dünya bize bakıyor, İslam dünyası bize bakıyor. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var. Ortadoğu'da daha güçlü bir Türkiye bilesiniz ki daha belirleyici olacaktır.

"2015'E ÇOK GÜÇLÜ HAZIRLANMAMIZ LAZIM"

Onun için de biz, bu yolculukta inşallah 2015'i farklı değerlendirmemiz, bakmamız lazım. Şimdiden 2015'e çok güçlü hazırlanmamız lazım. Tabii ki her doğan malum büyür, gelişir ve ölür. Bu, gerçek kişiler için böyle olduğu gibi tüzel kişiler için de öyledir. Bunun ömrü ne kadar uzun olursa inanıyorum ki fayda süreci de o kadar farklı olacaktır, fazla olacaktır. Partimizin bu noktadaki ömür süreci ne kadar uzun olursa inanıyorum ki Türkiye ve Türk milleti bundan çok daha fazlasıyla istifade edecektir. AK Parti inanın Türkiye'nin gülen yüzüdür, AK Parti Türkiye'nin her yönüyle inşallah sigortasıdır. Bu konuda biz kendimize inanalım, biz kendimize güvenelim, bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeşliğimiz üzerinde herhangi bir spekülasyona asla fırsat vermeyelim ve hep birlikte Türkiye olmaya inşallah devam edelim.

Bu yolculuğumuzda ebediyete irtihal etmiş tüm kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Beraber yola çıkmıştık ama şu anda bunlar aramızda yok. Gençlik teşkilatlarımızda, kadın kollarımızda, ana kademede bizimle beraber yola çıkan bu kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabırlar diliyorum. Aynı şekilde emeği geçen tüm kardeşlerime, teşkilatlarımızda olup daha sonra teşkilatlarımızdan şu veya bu vesileyle ayrılmış olan kardeşlerime çok çok teşekkür ediyorum.

"SİYASET SADECE PARLAMENTO İÇİNDE YAPILMAZ"

Siyaset sadece parlamento içinde yapılmaz. Parlamentonun dışında da siyasetçi olarak, siyaset olarak yapacağımız çok şeyler var, bunları da bilmemiz lazım. Buna göre nerede, hangi görev bizlere verilirse, nerede hangi köşe taşı olabilirsek bu, bizim için önem arz ediyor ve ben bunu teşkilat mensubu arkadaşlarımın çok iyi kavradığını biliyorum ve buna inanıyorum.

"KENDİ YERLİ OTOMOBİLİMİZİ DE ÜRETECEĞİZ"

Dolayısıyla 2023'e başarılı girmemiz lazım. Başarılarla dolu girmemiz lazım, çok daha farklı bir Türkiye'yle girmemiz lazım. Gerek gayisafi milli hasılasıyla gerek ihracatıyla gerek, inşallah dış borcuyla gerek Merkez Bankası'nın şu andaki döviz rezerviyle gerekse Türkiye'nin özellikle cari açığının şu anda düştüğü noktanın çok daha aşağılara düşmek suretiyle cari fazlayı verdiği günleri görmesinin gayreti içerisinde Türkiye çok daha farklı bir yere gelecek. Savunma sanayinde iyi gidiyoruz, çok daha farklı bir yere geleceğiz. Şunu hiçbir zaman gözünüzde büyütmeyin, kendi yerli otomobilimizi de üreteceğiz, bu da olacak. İnşallah şu anda insansız hava aracımızı üretir hale geldiğimiz gibi inşallah uçaklarımızı da üreteceğiz. Birçok alanlarda savunma sanayinde şu andaki performansımız artarak devam ediyor, daha da artacak ve bu süreç özellikle göreceksiniz dünyanın hayranlıkla Türkiye'yi seyrettiği bir süreç olacaktır. Yeter ki biz kendimizle uğraşmayalım, beraber olalım, iri olalım, diri olalım.

CHP'Lİ AYLİN NAZLIAKA'YA TEPKİ

Düşünebiliyor musunuz? Pazar gününün o heyecanını, coşkusunu bize yaşatmak istemeyenler Parlamentoda ayakkabılarla uğraşıyorlar. O ayakkabıyı atma, sana lazım olur. Bunların kalitesi bu, seviyesi. Ama bizim kadın kollarımız, bizim hanım milletvekillerimiz hiçbir zaman onların seviyesine hamdolsun düşmediler ve düşmeyecekler. Onlar onurlarıyla vakarlarıyla onlara zaten en güzel cevabı veriyorlar, verecekler. Dolayısıyla geleceğe yönelik de bu noktada parlamentodaki duruşumuz, o da büyük önem arz ediyor.