-Günay, Ankara'da kültür sanat mekanlarının olmamasından yakınırken “Her yerde fütursuzca söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti'ne özellikle Ankara'ya Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra ufku olan bir siyaset adamı, bir devlet adamı, vali, belediye başkanı, başbakan gelmemiş. Ne yazık ki gelmemiş, kimse alınmasın” diye konuştu.

-Bakan Günay, basında yer alan Hersekzade Ahmet Paşa Camisi'nde “ezan okumakla” ilgili sözlerinin şaka yollu sözler olduğunu belirterek “Ne olur okusam. Yani semah dönmek de, Sema dönmek de, ezan okumak da bizim. Süryani inancına saygı göstermek de, inanmayana saygı göstermek de bizim. Böyle yaptığımız zaman bu ülkede biz yan yana duracağız. Hacıbektaş öyle demiyor mu, iri olalım diri olalım bir olalım” diye konuştu.

ANKARA (ANKA) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin doğayı ve tarihi değerlerini korumadığı takdirde turizmde havlu atan ülke haline geleceğini belirtirken “çarpık yapılaşma ve betonlaşma” uyarısında bulundu. Günay çarpık yapılaşma konusunda kamunun öncülük yapması gerektiğini belirterek “önümüzde yerel seçimler var, inanılmaz kaçak yapılaşma olacak” dedi. Günay, Ankara'da kültür sanat mekanlarının olmamasından yakınırken “Her yerde fütursuzca söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti'ne özellikle Ankara'ya Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra ufku olan bir siyaset adamı, bir devlet adamı, vali, belediye başkanı, başbakan gelmemiş. Ne yazık ki gelmemiş, kimse alınmasın” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Bakanlık bütçesine başta Ankara Opera binasının yenilenmesi olmak üzere bazı kütüphanelerin onarımı ve ihtiyaçlarının karşılanması, Türksoyu teşkilatı, eski eser alımı için ek ödenek konuldu. Komisyonda milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin turizmden ekmek yiyeceğini belirterek mevcut durumda sıralamada 10'ncu ülke olduğunu, hedeflerinin ise ilk beş olduğunu söyledi. Tarihi, doğayı ve kaliteyi korumadığı takdirde Türkiye'nin ancak 'kitle turizmcisi' olabileceğini söyleyen Bakan Günay, “Siyaseten bir şey söylemiyorum. Doğayı, tarihi, maviyi, yeşili korumazsak bu alanda havlu atan ülke haline geliriz” diye konuştu.

-“VATANDAŞA TATİL” PROJESİ

Konuşmasında müzekart uygulamasına değinen Bakan Günay, bu proje sayesinde insanları müzelerle buluşturduklarını söyledi. “Türk insanının tatile de buluşması gerekiyor” diye konuşan Bakan Günay, bakanlığı tarafından yürütülen projeyle ilgili şu bilgileri verdi:

''Ben de orta sınıftan gelen bir insanım. O standartları yaşıyorum. O standarttaki insanların değer yargılarını çok iyi biliyorum. Bizim insanımızda 'Yabancıya tatil yerlerini şu kadar ucuza satıyoruz' diye bir yargı var. Kendi insanımız tatile gittiği zaman, çok daha yüksek fiyatlarla karşılaşıyor. Yeni bir kampanya yapmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili turizm sektörünün bütün bileşenleriyle çalışma yapacağız. Önümüzde Kurban Bayramı var. Bu kampanya iç turizmde kriz döneminin sıkıntılarını aşmaya da yardım edecek.
Müzekart gibi başka bir proje üzerinde çalışıyoruz. İnsanlar alışveriş yaparken, uçuş mili kazanıyorlar, ya da filan bir yerden indirim kazanıyorlar. Günlük hayatlarında alışveriş yaparken, gazete, ekmek alırken, berbere para öderken... Tatile gitme konusunda da bir kolaylık kazanabilirler. Bunu da kültür ve turizm kartı düzenlemesiyle sağlayacağız. Bu uygulama, Karadeniz'de, Doğu'da veya Güneydoğu'da bir bölgeye kolaylıkla gitmelerine de yol açılabilir. Gelecek yıl sanıyorum bu konuda somut adımlar atmış olacağız.''

-OTELLERE YEŞİL YILDIZ PROJESİ

Doğa ve tarihe saygı anlayışını turizm sektörüyle paylaşmak istediklerini belirten Bakan Günay, çevre ve doğa duyarlılığı olan turizm tesislerine yeni bazı standartlar getireceklerini söyledi. Bu standartları yerine getiren turizm tesislerine '4-5 yıldız' uygulamasında olduğu gibi 'yeşil yıldız' vermeyi düşündüklerini kaydeden Günay, ''Yeşil yıldız almış olan turizm kuruluşları, çevreci olarak öne çıkmış olacaklar. Çevre duyarlılığı olanları da bir biçimde ödüllendirmeliyiz. Bu da üzerinde çalıştığımız yeni alanlardan bir tanesi. Bununla ilgili alt yapı bakanlığımızda hazırlandı'' diye konuştu.

-“ATATÜRK'TEN SONRA SİYASET VE DEVLET ADAMI GELMEDİ”

Bakan Günay, sponsor aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Senfoni Orkestrası binasını yenilediklerini belirtirken şunları söyledi:

“Avrupa'ya gidiyoruz, bırakın Avrupa'yı Türk Cumhuriyetlerine gidiyoruz . Hiçbirinin kültür sanat mekanları ile kıyaslanacak mekanlarımız yok. Özellikle Ankara'da. Bu olmaz. Cumhuriyetin başkenti falan diyoruz. Kimse kimseyi suçlamasın. Ben 1.5 yıllık bakanım. Bu hükümet de 5.5- 6 yıllık bir hükümet. Oysa 85 yılı geride bırakmışız. Her yerde fütursuzca söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti'ne özellikle Ankara'ya Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra ufku olan bir siyaset adamı, bir devlet adamı, vali, belediye başkanı, başbakan gelmemiş. Ne yazık ki gelmemiş, kimse alınmasın. Hepimize düşen pay var burada. Ankara'da bir sergi salonu bile yok. Bir yabancı büyükelçi geldiği zaman, bir sergi yapalım dediğimiz zaman resim heykel müzesindeki altındaki sığınağa mı sokacağım ben onları, Zafer Çarşısı'nın altındaki sığınağa mı sokacağım. Olur mu böyle şey.”

-“EZAN OKUSAM NE OLUR…”

Bakan Günay, tartışmalara neden olan Hersekzade Ahmet Paşa Camisi'ndeki ezan okumayla ilgili sözlerine de açıklık getirdi. Yalova'da önce bir Cemevi'nin temel atma törenine katıldığını ardından da 500 yıllık bir cami olan ve yeni restore edilen Hersekzade Ahmet Paşa camisini ziyaret ettiklerini belirten Bakan Günay, “Çıkacağımız sırada bir delikanlı dedi ki; ben müezzinim, sesim güzel, buranın akustiği güzel, kısacık bir şey okuyayım mı? Kısa bir süre okudu. Ben de şaka yollu dedim ki 'gazeteciler olmasa ben de denemek isterdim'. Gazeteye ben ezan okurdum falan diye çıktı. Ne olur okusam? Yani semah dönmek de, Sema dönmek de, ezan okumak da bizim. Süryani inancına saygı duymak da, inanmayana saygı göstermek de bizim. Böyle yaptığımız zaman bu ülkede biz yan yana duracağız. Hacıbektaş öyle demiyor mu, iri olalım diri olalım bir olalım” şeklinde konuştu.

-“BÖYLE ÇİRKİN ŞEHİRLER OLMAZ” İSYANI

Bakan Günay, kimseyi bilerek kayırmayacağını belirtirken milletvekillerinden de yanlış uygulamalar konusunda kendilerini uyarmalarını istedi. Günay şunları söyledi:

''Beni, 'Bodrum'da fazla yapılaşma oluyor' diye uyardılar. Hemen müdahale ettik. Bir yerde betonlaşma olmasın. Buna, Türkiye'nin ihtiyacı var. Gezip dolaştığım, Karadeniz'i, Akdeniz'i gördüğüm zaman, dün, evvelsi gün karadan gittim, Kocaeli civarından, İzmit'ten girdik, Yalova'ya. Dünyada böyle çirkin şehirler olmaz. Utanarak söylüyorum: Dünyada böyle çirkin şehir yapamaz kimse. Nasıl yapılmış bunlar? Bunlar, 4-5 sene önce yapılmadı, 40 yıldır yapılıyor... Karadeniz yaylalarında her taraf beton oldu. Şimdi bunlara topyekün, yeni bir anlayışla karşı durmamız gerekiyor."

-“ÇARPIK YAPILAŞMA SEÇİMDE ARTACAK”

Bakan Günay, kamunun çarpık yapılaşmayla mücadelede öncülük yapması gerektiğini de belirtirken “İzmit civarında, denize sıfır, yani kıyı kenar çizgisi diye bir şey yok mu bu ülkede? Kayıt ettim, ilgililerini arayacağım. İzmit tarafında denize sıfır bina yapıyor adam. Tuğla çıkmış. Gördüğüm her şeyle mücadele etmeye çalışıyorum. Çok ciddi bir tehlikenin eşiğindeyiz. Önümüzde yerel seçim var. Türkiye'de inanılmaz kaçak yapılaşma olacak. Bütün Türkiye'de, istisnasız... Bütün partilerden, bütün belediyelerden. Bu Türkiye'nin tahribidir, Türkiye'nin kültürünün, turizminin, geleceğinin tahribidir. Buna topyekün karşı koymamız gerekiyor” diye konuştu. (ANKA)